Site uses cookies to provide basic functionality.

OK
Bu,' diye dusundu Alice, 'hicbir seyin adinin olmadigi koru olmali. Oraya gidersem, acaba benim adima ne olacak. Adsiz kalmak hic de hosuma gitmez...cunku o zaman bana baska bir isim vermek zorunda kalacaklar, bu da hic kusku yok ki cirkin bir ad olacak. Ama o zaman da eski adimi alan yaratigi bulmaya calisirken ne eglenirim dogrusu! Bu, insanlarin kopeklerini kaybettiklerinde verdikleri ilanlar gibi bir sey...Firla* diye adiyla cagirdiginiz anda hemen tepki verir, pirincten tasmasi var...Biri karsilik verinceye degin karsiniza cikan her seye *Alice diye seslendiginizi bir hayal edin! Ama akillari varsa buna karsilik vermezler!' Boyle dolasip durdugu sirada birde bakti ki koruya varmis; pek serin ve golgeli bir yerdi burasi. 'Neyse, yine de bu da bir teselli,' dedi Alice agaclarin altina girdigi anda, 'bu kadar sicaktan bunaldiktan sonra, bu seyin, seyin altina girmek...neyin?' diye devam etti, o sozcugun bir turlu aklina gelmemesinin verdigi saskinlikla . 'Yani demek istiyorum ki, bu seyin altina...sunun altina, hani iste su!' dedi elini agacin govdesine degdirerek. 'Acaba bu kendine ne ad takmistir? Hicbir adi olmadigindan eminim...Yok canim, kesinlikle yoktur!' Dusuncelere dalarak bir dakika oylece sessiz kaldi; sonra birden yeniden basladi. 'Iste simdi gercekten basima geldi! Simdi kimim ben? Elimden gelse hatirlayacagim! Kararliyim, animsayacagim!' Ne ki, kararli olmasinin ona cok da bir faydasi olmamisti, buyuk bir saskinliktan sonra tek soyleyebildigi, 'L, biliyorum, adim L ile basliyor!' oldu. Tam o anda bir Yavru Alageyik cikageldi; o kocaman uysal gozleriyle Alice'e bakiyordu; ama hic de korkmusa benzemiyordu. 'Buraya gel! Buraya gel!' dedi Alice, elini uzatip onu oksamaya calisarak; fakat Yavru Alageyik irkilerek biraz geri cekildi ve tekrardan Alice'i seyretmeye basladi. 'Adin ne?' dedi Yavru Alageyik sonunda. Oyle yumusak, tatli bir ses tonu vardi ki! 'Keske bilebilseydim!' diye aklindan gecirdi zavalli Alice. 'Simdilik hicbir sey,' dedi huzunle. 'Bir daha dusun,' dedi Yavru Alageyik, 'bole olmaz.' Alice dusundu, ama aklina hicbir sey gelmiyordu. 'Lutfen soyler misin, senin adin ne?' dedi Alice cekine cekine. 'Belki bu birazcik bana yardimci olabilir. 'Birazcik ileriye gelirsen soyleyecegim,'dedi Yavru Alageyik. 'Burada animsayamiyorum.' Bunun uzerine Alice, kollarini Yavru Alageyik'in yumusacik boynuna sevgiyle doladi ve koru boyunca basladilar birlikte yurumeye; sonunda baska bir acik alana vardilar; Yavru Alageyik burada aniden havaya ziplayarak, kendini Alice'in kollarindan kurtardi. 'Ben bir Yavru Alageyik'im!' diye haykirdi sevinc icinde. 'Aman Tanrim, sen bir insan yavrususun!' Yavru'nun o guzelim kahverengi gozlerine birden bir korku coktu ve aninda dortnala kosup oradan uzaklasti.