Cok sonralari, ask hayatimda, oyle sessiz ve suskun kadinlar tanimisimdir ki, yatakta beklenmedik bir bicimde dilleri cozulup inanilmaz derecede tatli dilli olmuslardir. O dul kadina da o gece buna benzer bir sey olmustu, ama girtlaginda cozulen sesi erotik degil, icten ve sevecendi. Aramizda cinsellikle ilgili hicbir sey gecmedi: kocasi ve cocuklari olmayan, orta yasin sinirina ermis o dul kadin, birkac saat boyunca benim varligimda kendi yavrusunu bulmustu; ben de, anasini ozlemis bir oksuz olarak, o kocaman kollarinda beni sallamasinin keyfine birakmistim kendimi. Gun dogana kadar, birbirimize simsiki sarilarak oylece kalmistik; benim o partal, kirli gomlegim, onun o kaba saba, hisir hisir gomlegine degiyor; ekmek ve ter kokan doyurucu kokusu her yanimiza siniyor; horoz, domuz, ordek bogazlayan elleri, ayni rahatlikla oldurebilen, doyurabilen, yatistirabilen o guclu elleri, yumusacik bir surtunmeyle basimi oksuyordu. Unutulmaz bir gece olmustu, cunku o geceden sonra cocuklugum sona erdi. Son masumiyet gecemdi benim.