"- O kadin simdi kendini nasil hissediyor? - O kadin kendini kaybolmus hissediyor. Kaybolmus ve ihanete ugramis... ... " Ne onerirdiniz o kadina?" diye fisildiyor Anna. Belki de ilk kez birinden ogut istiyor; birinden yardim dileniyor. Adam sanki kendi kendinin icinde yitmiscesine susuyor. Sonra yavasca donuyor ve ona gulumsuyor: " Soyle derdim: Yola cik, guneye git. Mumkun oldugunca guneye. Denizin seni oksayan bir renge sahip oldugu, sana iyi gelecegi bir yere. Tek bir lokantanin, yeni tutulmus bir baligin pisirildigi tek lokantanin oldugu, etiketsiz, belki biraz recine kokan beyaz sarabin icildigi yere git. Oturup gun batimini seyrebilecegin bir yer olsun..." " Ya da belki gun dogumunu," diye kesiyor kadin onun sozunu ve deniz kiyisindaki o kumsali gorur gibi oluyor. " Ya da gun dogumunu. Gunese karsi gozlerini yumacagin, bedeninin konusmasina izin verecegin ve onu dinleyecegin bir yer olsun..."