Seytani demekle kastettigim sey, her insanin temelinde ve ozunde yatan o dogustan gelen huzursuzluktur ve bu huzursuzluk onu kendinden cikarir, onu kendinden alip sonsuza, asil olana surukler, sanki doga her bir ruhta, o ilk kaosun disa vurulmamis, tedirgin bir parcasini birakmistir; bu parca ise gerilim ve tutku yoluyla o insanustu, algi otesi temeline geri donmek ister.