"Talleyrand define con enojo el cargo de ministro de Policia: "El ministro de Policia es un hombre que se ocupa, en primera linea, de todos los asuntos que le importan, y en segundo lugar, de todos los que no le importan"."
La maquina de 1792, la guillotina, inventada para suprimir toda resistncia contra el Estado, es una herramienta torpe comparada con la maquinaria policiaca, combinada y refinada por la superioridad espiritual del Jose Fouche de 1799.
Hem cok eski hem de yepyeni, duzenegi hem mekanik hem de hayal gucune bagli, hem sabit geometrik bir alanla sinirli hem de bilesimleri sinirsiz, hem surekli gelisen hem de kisir, hicbir seye goturmeyen bir dusunme, hicbir seyi hesaplamayan bir matematik, yapitlari olmayan bir sanat, maddesi olmayan bir mimari, bununla birlikte varligiyla butun kitap ve yapitlardan daha dayanikli oldugu su goturmez, butun halklara ve butun zamanlara ait olan tek oyun; can sikintisinin oldurmesi, zihni acmasi, ruhu canlandirmasi icin HANGI TANRI'NIN ONU YERYUZUNE GONDERDIGINI KIMSE BILMEZ.
Seytani demekle kastettigim sey, her insanin temelinde ve ozunde yatan o dogustan gelen huzursuzluktur ve bu huzursuzluk onu kendinden cikarir, onu kendinden alip sonsuza, asil olana surukler, sanki doga her bir ruhta, o ilk kaosun disa vurulmamis, tedirgin bir parcasini birakmistir; bu parca ise gerilim ve tutku yoluyla o insanustu, algi otesi temeline geri donmek ister.
Derinlerdeki mahzenlerde, koklerin yayildigi magaralarda ve yuregin karanlik kuyularinda tutkunun hakiki ve tehlikeli canavarlari fosforlu piriltilarini sacarak dolasirken, gizlice ciftlesir ve en akil almaz bicimlerde birbirlerini parcalarken yazarlarin yasamin sadece isigin vurdugu ust kiyisini, duygularin acikca ve kurallara uygun olarak sergilendigi kesimlerini anlatmasi rahatliktan mi, korkakliktan mi yoksa bakis darligindan mi geliyor acaba. Seytansi durtulerin kizgin ve tuketici solugundan, tutusmus kanin buharindan mi korkuyorlar, cok nazik ellerini insanligin iltihapli cibaniyla kirletmekten mi urkuyorlar, yoksa yumusak aydinliklara aliskin gozlerini bu kaygan, tehlikeli, curumusluk sizan basamaklara ceviremiyorlar mi? Ne var ki bilen insan icin hicbir haz gizli olanin verdigi kadar guclu degildir ve aciklanamayacak kadar utanc verici bir aci kadar kutsal olani yoktur.
Her sey olmasi gerektigi gibi olmustu; cunku bazi insanlar dunyaya ask icin gelmezler, kavusmanin aci verici mutluluklarini tasiyamayacak kadar zayif olduklari icin onlarda sadece beklentinin kutsal urpertisi vardir.
All my life I have been passionately interested in monomaniacs of any kind, people carried away by a single idea. The more one limits oneself, the closer one is to the infinite; these people, as unworldly as they seem, burrow like termites into their own particular material to construct, in miniature, a strange and utterly individual image of the world.
Fur mich ist Emersons Axiom, dass gute Bucher die beste Universitat ersetzen, unentwegt gultig geblieben, und ich bin noch heute uberzeugt, dass man ein ausgezeichneter Philosoph, Historiker, Philologe, Jurist und was immer werden kann, ohne je eine Universitat oder sogar ein Gymnasium besucht zu haben.
"Zweig, who had made frequent journeys around Italy before World War l, was delighted to discover that "the Germans, formerly the largest contingent of travelers, are reduced to a modest number, among whom only the 'Thomas Mann German, the quiet, cultivated one' is to be found."