93f9b65
|
Alice thought to herself "I don't see how he can ever finish, if he doesn't begin."
|
|
|
Lewis Carrol |
c799070
|
Do you mean that you think you can find out the answer to it?" said the March Hare. "Exactly so," said Alice. "Then you should say what you mean," the March Hare went on. "I do," Alice hastily replied; "at least--at least I mean what I say--that's the same thing, you know."
|
|
|
lewis carrol |
e35ac47
|
Bir de burasi bu kadar issiz olmasa!' dedi Alice huzunlu bir ses tonuyla; yalnizligi aklina gelir gelmez de kocaman iki damla gozyasi yanaklarindan asagi suzulmeye basladi. 'Ah, yapma boyle!' diye ciglik kopardi zavalli Kralice, caresizlikten ellerini ovusturarak. 'Ne muthis bir kiz oldugunu dusun. Bugun ne uzun bir yol kat ettigini dusun. Saatin kac oldugunu dusun. Ne istersen onu dusun, yeter ki aglama!' Alice, gozyaslari icinde bile bu s..
|
|
kraliçe
|
Lewis Carrol |
7ad360d
|
Bas asagiyken nasil boyle rahat konusabiliyorsunuz?' diye sordu Alice, bu sirada ayaklarindan onu cekip, kenardaki yiginin uzerine uzatti. Sovalye bu soru karsisinda cok sasirmisti. 'Bedenimin nerede oldugunun ne onemi var ki?' dedi. 'Benim kafam yine ayni sekilde calisiyor. Isin dogrusu, ne kadar bas asagidaysam, o kadar cok yeni seyler kesfedebiliyorum.
|
|
carrol
şövalye
|
Lewis Carrol |
14ee8b3
|
Bu,' diye dusundu Alice, 'hicbir seyin adinin olmadigi koru olmali. Oraya gidersem, acaba benim adima ne olacak. Adsiz kalmak hic de hosuma gitmez...cunku o zaman bana baska bir isim vermek zorunda kalacaklar, bu da hic kusku yok ki cirkin bir ad olacak. Ama o zaman da eski adimi alan yaratigi bulmaya calisirken ne eglenirim dogrusu! Bu, insanlarin kopeklerini kaybettiklerinde verdikleri ilanlar gibi bir sey...Firla* diye adiyla cagirdigini..
|
|
yavru-geyik
|
Lewis Carrol |
568fe13
|
Kral'in basinda puskullu kirmizi uzun bir kulah vardi; perperisan bir yigin gibi cokup kalmisti; yuksek sesle horlayip duruyordu; Tumbadiz'in deyimiyle neredeyse girtlagi catlayacakti. Cok ince ve dusunceli bir kizcagiz olan Alice, 'Umarim bu islak cimende usutmez,' dedi. 'Su an dus goruyor,' dedi Tumbadik. 'Sence dusunde ne goruyor?' 'Kim bunu bilebilir ki!' dedi Alice. 'Tabii ki seni!' diye haykirdi Tumbadik, zafer kazanmiscasina ellerini..
|
|
tumbadik
tumbadız
|
Lewis Carrol |
74552a6
|
Yeniden karsilassak bile, seni taniyamam,' diye karsilik verdi Yumurta Adam hosnutsuz bir ses tonuyla, tokalasmak uzere parmaklarindan birini uzatarak. 'Sen de tipki diger insanlar gibisin,' dedi. 'Insanlar genellikle yuzlerinden taninirlar,' dedi Alice dusunceli bir ses tonuyla. 'Iste benim yakindigim sey de bu ya,' dedi Yumurta Adam. 'Senin yuzun de herkesinki gibi...iki goz,soyle...' (basparmagiyla havada gozlerin yerini isaret ediyordu)..
|
|
bütün-bu-yetersizlikleriyle
yumurta-adam
|
Lewis Carrol |