Site uses cookies to provide basic functionality.

OK
REVELATION OF JOHN
Up
Toggle notes
Chapter 1
Reve TurNTB 1:1  İsa Mesih'in vahyidir. Tanrı yakın zamanda olması gereken olayları kullarına göstermesi için O'na bu vahyi verdi. O da gönderdiği meleği aracılığıyla bunu kulu Yuhanna'ya iletti.
Reve TurNTB 1:2  Yuhanna, Tanrı'nın sözüne ve İsa Mesih'in tanıklığına –gördüğü her şeye– tanıklık etmektedir.
Reve TurNTB 1:3  Bu peygamberlik sözlerini okuyana, burada yazılanları dinleyip yerine getirene ne mutlu! Çünkü beklenen zaman yakındır.
Reve TurNTB 1:4  Ben Yuhanna'dan, Asya İli'ndeki yedi kiliseye selam! Var olan, var olmuş ve gelecek olandan, O'nun tahtının önünde bulunan yedi ruhtan ve ölüler arasından ilk doğan, dünya krallarına egemen olan güvenilir tanık İsa Mesih'ten sizlere lütuf ve esenlik olsun. Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı'nın hizmetinde kâhinler yapmış olan Mesih'in olsun! Amin.
Reve TurNTB 1:5  Ben Yuhanna'dan, Asya İli'ndeki yedi kiliseye selam! Var olan, var olmuş ve gelecek olandan, O'nun tahtının önünde bulunan yedi ruhtan ve ölüler arasından ilk doğan, dünya krallarına egemen olan güvenilir tanık İsa Mesih'ten sizlere lütuf ve esenlik olsun. Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı'nın hizmetinde kâhinler yapmış olan Mesih'in olsun! Amin.
Reve TurNTB 1:6  Ben Yuhanna'dan, Asya İli'ndeki yedi kiliseye selam! Var olan, var olmuş ve gelecek olandan, O'nun tahtının önünde bulunan yedi ruhtan ve ölüler arasından ilk doğan, dünya krallarına egemen olan güvenilir tanık İsa Mesih'ten sizlere lütuf ve esenlik olsun. Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı'nın hizmetinde kâhinler yapmış olan Mesih'in olsun! Amin.
Reve TurNTB 1:7  İşte bulutlarla geliyor! Her göz O'nu görecek, O'nun bedenini deşmiş olanlar bile. O'nun için dövünecek yeryüzünün bütün halkları. Evet, böyle olacak! Amin.
Reve TurNTB 1:8  Var olan, var olmuş ve gelecek olan, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, “Alfa ve Omega Ben'im” diyor.
Reve TurNTB 1:9  İsa'ya ait biri olarak sıkıntıda, tanrısal egemenlikte ve sabırda ortağınız ve kardeşiniz olan ben Yuhanna, Tanrı'nın sözü ve İsa'ya tanıklık uğruna Patmos denilen adada bulunuyordum.
Reve TurNTB 1:10  Rab'bin gününde Ruh'un etkisinde kalarak arkamda borazan sesine benzer yüksek bir ses işittim.
Reve TurNTB 1:11  Ses, “Gördüklerini kitaba yaz ve yedi kiliseye, yani Efes, İzmir, Bergama, Tiyatira, Sart, Filadelfya ve Laodikya'ya gönder” dedi.
Reve TurNTB 1:12  Bana sesleneni görmek için arkama döndüm. Döndüğümde yedi altın kandillik ve bunların ortasında, giysileri ayağına kadar uzanan, göğsüne altın kuşak sarınmış, insanoğluna benzer birini gördüm.
Reve TurNTB 1:13  Bana sesleneni görmek için arkama döndüm. Döndüğümde yedi altın kandillik ve bunların ortasında, giysileri ayağına kadar uzanan, göğsüne altın kuşak sarınmış, insanoğluna benzer birini gördüm.
Reve TurNTB 1:14  Başı, saçı ak yapağı gibi beyaz, kar gibi bembeyazdı. Gözleri alev alev yanan ateşti sanki.
Reve TurNTB 1:15  Ayakları, ocakta kor haline gelmiş parlak tunca benziyordu. Sesi, gürül gürül akan suların sesi gibiydi.
Reve TurNTB 1:16  Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.
Reve TurNTB 1:17  O'nu görünce, ölü gibi ayaklarının dibine yığıldım. O ise sağ elini üzerime koyup şöyle dedi: “Korkma! İlk ve son Ben'im.
Reve TurNTB 1:18  Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.
Reve TurNTB 1:19  Bunun için gördüklerini, şimdi olanları ve bundan sonra olacakları yaz.
Reve TurNTB 1:20  Sağ elimde gördüğün yedi yıldızla yedi altın kandilliğin sırrına gelince, yedi yıldız yedi kilisenin melekleri, yedi kandillikse yedi kilisedir.”
Chapter 2
Reve TurNTB 2:1  “Efes'teki kilisenin meleğine yaz. Yedi yıldızı sağ elinde tutan, yedi altın kandilliğin ortasında yürüyen şöyle diyor:
Reve TurNTB 2:2  ‘Yaptıklarını, çalışkanlığını, sabrını biliyorum. Kötü kişilere katlanamadığını da biliyorum. Elçi olmadıkları halde kendilerini elçi diye tanıtanları sınadın ve onları yalancı buldun.
Reve TurNTB 2:3  Evet, sabırlısın, adım uğruna acılara dayandın ve yılmadın.
Reve TurNTB 2:4  Ne var ki, bir konuda sana karşıyım: Başlangıçtaki sevginden uzaklaştın.
Reve TurNTB 2:5  Bunun için, nereden düştüğünü anımsa! Tövbe et ve başlangıçta yaptıklarını sürdür. Tövbe etmezsen, gelip kandilliğini yerinden kaldırırım.
Reve TurNTB 2:6  Yine de olumlu bir yanın var: Nikolas yanlılarının yaptıklarından nefret ediyorsun; ben de nefret ederim.
Reve TurNTB 2:7  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelene Tanrı'nın cennetinde bulunan yaşam ağacından yeme hakkını vereceğim.’ ”
Reve TurNTB 2:8  “İzmir'deki kilisenin meleğine yaz. Ölmüş ve yaşama dönmüş, ilk ve son olan şöyle diyor:
Reve TurNTB 2:9  ‘Sıkıntılarını, yoksulluğunu biliyorum. Oysa zenginsin! Yahudi olduklarını söyleyen, ama Yahudi değil de Şeytan'ın havrası durumunda olanların iftiralarını biliyorum.
Reve TurNTB 2:10  Çekmek üzere olduğun sıkıntılardan korkma! Bak, denenesiniz diye İblis içinizden bazılarını yakında zindana atacak. On gün sıkıntı çekeceksiniz. Ölüm pahasına da olsa sadık kal, sana yaşam tacını vereceğim.
Reve TurNTB 2:11  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelen, ikinci ölümden hiçbir zarar görmeyecek.’ ”
Reve TurNTB 2:12  “Bergama'daki kilisenin meleğine yaz. İki ağızlı keskin kılıca sahip olan şöyle diyor:
Reve TurNTB 2:13  ‘Nerede yaşadığını biliyorum; Şeytan'ın tahtı oradadır. Yine de adıma sımsıkı bağlısın. Aranızda, Şeytan'ın yaşadığı yerde öldürülen sadık tanığım Antipa'nın günlerinde bile bana olan imanını yadsımadın.
Reve TurNTB 2:14  Ne var ki, birkaç konuda sana karşıyım: Aranızda Balam'ın öğretisine bağlı olanlar var. Putlara sunulan kurbanların etini yemeleri, fuhuş yapmaları için İsrailoğulları'nı ayartmayı Balak'a öğreten Balam'dı.
Reve TurNTB 2:15  Bunun gibi, sizin aranızda da Nikolas yanlılarının öğretisine bağlı olanlar var.
Reve TurNTB 2:16  Bunun için tövbe et! Yoksa yanına tez gelir, ağzımdaki kılıçla onlara karşı savaşırım.
Reve TurNTB 2:17  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelene saklı mandan vereceğim. Ayrıca, ona beyaz bir taş ve bu taşın üzerinde yazılı olan yeni bir ad, alandan başka kimsenin bilmediği bir ad vereceğim.’ ”
Reve TurNTB 2:18  “Tiyatira'daki kilisenin meleğine yaz. Gözleri alev alev yanan ateşe, ayakları parlak tunca benzeyen Tanrı'nın Oğlu şöyle diyor:
Reve TurNTB 2:19  ‘Yaptıklarını, sevgini, imanını, hizmetini, sabrını biliyorum. Son yaptıklarının ilk yaptıklarını aştığını da biliyorum.
Reve TurNTB 2:20  Ne var ki, bir konuda sana karşıyım: Kendini peygamber diye tanıtan İzebel adındaki kadını hoşgörüyle karşılıyorsun. Bu kadın öğretisiyle kullarımı saptırıp fuhuş yapmaya, putlara sunulan kurbanların etini yemeye yöneltiyor.
Reve TurNTB 2:21  Tövbe etmesi için ona bir süre tanıdım, ama fuhuş yapmaktan tövbe etmek istemiyor.
Reve TurNTB 2:22  Bak, onu yatağa düşüreceğim; onun yaptıklarından tövbe etmezlerse, onunla zina edenleri de büyük sıkıntıların içine atacağım.
Reve TurNTB 2:23  Onun çocuklarını salgın hastalıkla öldüreceğim. O zaman bütün kiliseler, gönülleri ve yürekleri denetleyenin ben olduğumu bilecekler. Her birinize yaptıklarınızın karşılığını vereceğim.
Reve TurNTB 2:24  “ ‘Ama size, yani Tiyatira'da bulunan öbürlerine, bu öğretiyi benimsememiş, Şeytan'ın sözde derin sırlarını öğrenmemiş olanların hepsine şunu söylüyorum: Ben gelinceye dek sizde olana sımsıkı sarılın. Üzerinize bundan başka bir yük koymuyorum.
Reve TurNTB 2:25  “ ‘Ama size, yani Tiyatira'da bulunan öbürlerine, bu öğretiyi benimsememiş, Şeytan'ın sözde derin sırlarını öğrenmemiş olanların hepsine şunu söylüyorum: Ben gelinceye dek sizde olana sımsıkı sarılın. Üzerinize bundan başka bir yük koymuyorum.
Reve TurNTB 2:26  Ben Babam'dan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. Demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır. Galip gelene sabah yıldızını da vereceğim.
Reve TurNTB 2:27  Ben Babam'dan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. Demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır. Galip gelene sabah yıldızını da vereceğim.
Reve TurNTB 2:28  Ben Babam'dan nasıl yetki aldımsa, galip gelene, yaptığım işleri sonuna dek sürdürene ulusların üzerinde yetki vereceğim. Demir çomakla güdecek onları, Çömlek gibi kırıp parçalayacaktır. Galip gelene sabah yıldızını da vereceğim.
Reve TurNTB 2:29  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin.’ ”
Chapter 3
Reve TurNTB 3:1  “Sart'taki kilisenin meleğine yaz. Tanrı'nın yedi ruhuna ve yedi yıldıza sahip olan şöyle diyor: ‘Yaptıklarını biliyorum. Yaşıyorsun diye ad yapmışsın, ama ölüsün.
Reve TurNTB 3:2  Uyan! Geriye kalan ve ölmek üzere olan ne varsa güçlendir. Çünkü yaptıklarının Tanrım'ın önünde tamamlanmamış olduğunu gördüm.
Reve TurNTB 3:3  Bu nedenle neler aldığını, neler işittiğini anımsa. Bunları yerine getir, tövbe et! Eğer uyanmazsan, hırsız gibi geleceğim. Hangi saatte geleceğimi hiç bilemeyeceksin.
Reve TurNTB 3:4  Ama Sart'ta, aranızda giysilerini lekelememiş birkaç kişi var ki, beyazlar içinde benimle birlikte yürüyecekler. Çünkü buna layıktırlar.
Reve TurNTB 3:5  Galip gelen böylece beyaz giysiler giyecek. Onun adını yaşam kitabından hiç silmeyeceğim. Babam'ın ve meleklerinin önünde o kişinin adını açıkça anacağım.
Reve TurNTB 3:6  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin.’ ”
Reve TurNTB 3:7  “Filadelfya'daki kilisenin meleğine yaz. Kutsal ve gerçek olan, Davut'un anahtarına sahip olan, açtığını kimsenin kapayamadığı, kapadığını kimsenin açamadığı kişi şöyle diyor:
Reve TurNTB 3:8  ‘Yaptıklarını biliyorum. İşte önüne kimsenin kapayamayacağı açık bir kapı koydum. Gücünün az olduğunu biliyorum; yine de sözüme uydun, adımı yadsımadın.
Reve TurNTB 3:9  Bak, Şeytan'ın havrasından olanları, Yahudi olmadıkları halde Yahudi olduklarını ileri süren yalancıları öyle edeceğim ki, gelip ayaklarına kapanacak, benim seni sevdiğimi anlayacaklar.
Reve TurNTB 3:10  Sözüme uyarak sabırla dayandın. Ben de yeryüzünde yaşayanları denemek için bütün dünyanın üzerine gelecek olan denenme saatinden seni esirgeyeceğim.
Reve TurNTB 3:11  Tez geliyorum. Tacını kimse elinden almasın diye sahip olduğuna sımsıkı sarıl.
Reve TurNTB 3:12  Galip geleni Tanrım'ın Tapınağı'nda sütun yapacağım. Böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak. Onun üzerine Tanrım'ın adını, Tanrım'a ait kentin –gökten Tanrım'ın yanından inen yeni Yeruşalim'in– adını ve benim yeni adımı yazacağım.
Reve TurNTB 3:13  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin.’ ”
Reve TurNTB 3:14  “Laodikya'daki kilisenin meleğine yaz. Amin, sadık ve gerçek tanık, Tanrı yaratılışının kaynağı şöyle diyor:
Reve TurNTB 3:15  ‘Yaptıklarını biliyorum. Ne soğuksun, ne sıcak. Keşke ya soğuk ya sıcak olsaydın!
Reve TurNTB 3:16  Oysa ne sıcak ne soğuksun, ılıksın. Bu yüzden seni ağzımdan kusacağım.
Reve TurNTB 3:17  Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye gereksinmem yok diyorsun; ama zavallı, acınacak durumda, yoksul, kör ve çıplak olduğunu bilmiyorsun.
Reve TurNTB 3:18  Zengin olmak için benden ateşte arıtılmış altın, giyinip çıplaklığının ayıbını örtmek için beyaz giysiler, görmek için gözlerine sürmek üzere merhem satın almanı salık veriyorum.
Reve TurNTB 3:19  Ben sevdiklerimi azarlayıp terbiye ederim. Onun için gayrete gel, tövbe et.
Reve TurNTB 3:20  İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; ben onunla, o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz.
Reve TurNTB 3:21  Ben nasıl galip gelerek Babam'la birlikte Babam'ın tahtına oturdumsa, galip gelene de benimle birlikte tahtıma oturma hakkını vereceğim.
Reve TurNTB 3:22  Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin.’ ”
Chapter 4
Reve TurNTB 4:1  Bundan sonra gökte açık duran bir kapı gördüm. Benimle konuştuğunu işittiğim, borazan sesine benzeyen ilk ses şöyle dedi: “Buraya çık! Bundan sonra olması gereken olayları sana göstereyim.”
Reve TurNTB 4:2  O anda Ruh'un etkisinde kalarak gökte bir taht ve tahtta oturan birini gördüm.
Reve TurNTB 4:3  Tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. Zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.
Reve TurNTB 4:4  Tahtın çevresinde yirmi dört ayrı taht vardı. Bu tahtlara başlarında altın taçlar olan, beyaz giysilere bürünmüş yirmi dört ihtiyar oturmuştu.
Reve TurNTB 4:5  Tahttan şimşekler çakıyor, uğultular, gök gürlemeleri işitiliyordu. Tahtın önünde alev alev yanan yedi meşale vardı. Bunlar Tanrı'nın yedi ruhudur.
Reve TurNTB 4:6  Tahtın önünde billur gibi, sanki camdan bir deniz vardı. Tahtın ortasında ve çevresinde, önü ve arkası gözlerle kaplı dört yaratık duruyordu.
Reve TurNTB 4:7  Birinci yaratık aslana, ikincisi danaya benziyordu. Üçüncü yaratığın yüzü insan yüzü gibiydi. Dördüncü yaratık uçan bir kartalı andırıyordu.
Reve TurNTB 4:8  Dört yaratığın her birinin altışar kanadı vardı. Yaratıkların her yanı, kanatlarının alt tarafı bile gözlerle kaplıydı. Gece gündüz durup dinlenmeden şöyle diyorlar: “Kutsal, kutsal, kutsaldır, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Var olmuş, var olan ve gelecek olan.”
Reve TurNTB 4:9  Yaratıklar tahtta oturanı, sonsuzluklar boyunca yaşayanı yüceltip ona saygı ve şükran sundukça, yirmi dört ihtiyar tahtta oturanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın önünde yere kapanarak O'na tapınıyorlar. Taçlarını tahtın önüne koyarak şöyle diyorlar: “Rabbimiz ve Tanrımız! Yüceliği, saygıyı, gücü almaya layıksın. Çünkü her şeyi sen yarattın; Hepsi senin isteğinle yaratılıp var oldu.”
Reve TurNTB 4:10  Yaratıklar tahtta oturanı, sonsuzluklar boyunca yaşayanı yüceltip ona saygı ve şükran sundukça, yirmi dört ihtiyar tahtta oturanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın önünde yere kapanarak O'na tapınıyorlar. Taçlarını tahtın önüne koyarak şöyle diyorlar: “Rabbimiz ve Tanrımız! Yüceliği, saygıyı, gücü almaya layıksın. Çünkü her şeyi sen yarattın; Hepsi senin isteğinle yaratılıp var oldu.”
Reve TurNTB 4:11  Yaratıklar tahtta oturanı, sonsuzluklar boyunca yaşayanı yüceltip ona saygı ve şükran sundukça, yirmi dört ihtiyar tahtta oturanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın önünde yere kapanarak O'na tapınıyorlar. Taçlarını tahtın önüne koyarak şöyle diyorlar: “Rabbimiz ve Tanrımız! Yüceliği, saygıyı, gücü almaya layıksın. Çünkü her şeyi sen yarattın; Hepsi senin isteğinle yaratılıp var oldu.”
Chapter 5
Reve TurNTB 5:1  Tahtta oturanın sağ elinde iki yanı da yazılı, yedi mühürle mühürlenmiş bir tomar gördüm.
Reve TurNTB 5:2  Yüksek sesle, “Tomarı açmaya, mühürlerini çözmeye kim layıktır?” diye seslenen güçlü bir melek de gördüm.
Reve TurNTB 5:3  Ama ne gökte, ne yeryüzünde, ne de yer altında tomarı açıp içine bakabilecek kimse yoktu.
Reve TurNTB 5:4  Acı acı ağlamaya başladım. Çünkü tomarı açıp içine bakmaya layık kimse bulunamadı.
Reve TurNTB 5:5  Bunun üzerine ihtiyarlardan biri bana, “Ağlama!” dedi. “İşte, Yahuda oymağından gelen Aslan, Davut'un Kökü galip geldi. Tomarı ve yedi mührünü O açacak.”
Reve TurNTB 5:6  Tahtın, dört yaratığın ve ihtiyarların ortasında, boğazlanmış gibi duran bir Kuzu gördüm. Yedi boynuzu, yedi gözü vardı. Bunlar Tanrı'nın bütün dünyaya gönderilmiş yedi ruhudur.
Reve TurNTB 5:7  Kuzu gelip tahtta oturanın sağ elinden tomarı aldı.
Reve TurNTB 5:8  Tomarı alınca, dört yaratıkla yirmi dört ihtiyar O'nun önünde yere kapandılar. Her birinin elinde birer lir ve kutsalların duaları olan buhur dolu altın taslar vardı.
Reve TurNTB 5:9  Yeni bir ezgi söylüyorlardı: “Tomarı almaya, Mühürlerini açmaya layıksın! Çünkü boğazlandın Ve kanınla her oymaktan, her dilden, Her halktan, her ulustan İnsanları Tanrı'ya satın aldın.
Reve TurNTB 5:10  Onları Tanrımız'ın hizmetinde Bir krallık haline getirdin, Kâhinler yaptın. Dünya üzerinde egemenlik sürecekler.”
Reve TurNTB 5:11  Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi.
Reve TurNTB 5:12  Yüksek sesle şöyle diyorlardı: “Boğazlanmış Kuzu Gücü, zenginliği, bilgeliği, kudreti, Saygıyı, yüceliği, övgüyü Almaya layıktır.”
Reve TurNTB 5:13  Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: “Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek Tahtta oturanın ve Kuzu'nun olsun!”
Reve TurNTB 5:14  Dört yaratık, “Amin” dediler. İhtiyarlar da yere kapanıp tapındılar.
Chapter 6
Reve TurNTB 6:1  Sonra Kuzu'nun yedi mühürden birini açtığını gördüm. O anda dört yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, “Gel!” dediğini işittim.
Reve TurNTB 6:2  Bakınca beyaz bir at gördüm. Binicisinin yayı vardı. Kendisine bir taç verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya çıktı.
Reve TurNTB 6:3  Kuzu ikinci mührü açınca, ikinci yaratığın “Gel!” dediğini işittim.
Reve TurNTB 6:4  O zaman kızıl renkte başka bir at çıktı ortaya. Binicisine dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. Bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar. Atlıya ayrıca büyük bir kılıç verildi.
Reve TurNTB 6:5  Kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın “Gel!” dediğini işittim. Bakınca siyah bir at gördüm. Binicisinin elinde bir terazi vardı.
Reve TurNTB 6:6  Dört yaratığın ortasında sanki bir sesin şöyle dediğini işittim: “Bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. Ama zeytinyağına, şaraba zarar verme!”
Reve TurNTB 6:7  Kuzu dördüncü mührü açınca, “Gel!” diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.
Reve TurNTB 6:8  Bakınca soluk renkli bir at gördüm. Binicisinin adı Ölüm'dü. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.
Reve TurNTB 6:9  Kuzu beşinci mührü açınca, sunağın altında, Tanrı'nın sözü ve sürdürdükleri tanıklık nedeniyle öldürülenlerin canlarını gördüm.
Reve TurNTB 6:10  Yüksek sesle feryat ederek şöyle diyorlardı: “Kutsal ve gerçek olan Efendimiz! Yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin?”
Reve TurNTB 6:11  Onların her birine beyaz birer kaftan verildi. Kendileri gibi öldürülecek olan öbür Tanrı kullarının ve kardeşlerinin sayısı tamamlanıncaya dek kısa bir süre daha beklemeleri istendi.
Reve TurNTB 6:12  Kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. Güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. Ay baştan aşağı kan rengine döndü.
Reve TurNTB 6:13  İncir ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü.
Reve TurNTB 6:14  Gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı. Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.
Reve TurNTB 6:15  Dünya kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, özgürü kölesi herkes mağaralara, dağlardaki kayaların arasına gizlendiler.
Reve TurNTB 6:16  Dağlara, kayalara, “Üzerimize düşün!” dediler, “Tahtta oturanın yüzünden ve Kuzu'nun gazabından saklayın bizi!
Reve TurNTB 6:17  Çünkü onların gazabının büyük günü geldi. Buna kim dayanabilir?”
Chapter 7
Reve TurNTB 7:1  Bundan sonra yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Bunlar karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört rüzgarını tutuyorlardı.
Reve TurNTB 7:2  Sonra gündoğusundan yükselen başka bir melek gördüm. Yaşayan Tanrı'nın mührünü taşıyordu. Karaya, denize zarar vermek için yetki verilen dört meleğe yüksek sesle bağırdı:
Reve TurNTB 7:3  “Biz Tanrımız'ın kullarını alınlarından mühürleyene dek karaya, denize ya da ağaçlara zarar vermeyin!”
Reve TurNTB 7:4  Mühürlenmiş olanların sayısını işittim. İsrailoğulları'nın bütün oymaklarından 144 000 kişi mühürlenmişti:
Reve TurNTB 7:5  Yahuda oymağından 12 000 kişi mühürlenmişti. Ruben oymağından 12 000, Gad oymağından 12 000,
Reve TurNTB 7:6  Aşer oymağından 12 000, Naftali oymağından 12 000, Manaşşe oymağından 12 000,
Reve TurNTB 7:7  Şimon oymağından 12 000, Levi oymağından 12 000, İssakar oymağından 12 000,
Reve TurNTB 7:8  Zevulun oymağından 12 000, Yusuf oymağından 12 000, Benyamin oymağından 12 000 kişi mühürlenmişti.
Reve TurNTB 7:9  Bundan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan, her dilden oluşan, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık tahtın ve Kuzu'nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftan giymişti, ellerinde hurma dalları vardı.
Reve TurNTB 7:10  Yüksek sesle bağırıyorlardı: “Kurtarış, tahtta oturan Tanrımız'a Ve Kuzu'ya özgüdür!”
Reve TurNTB 7:11  Bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın çevresinde duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Tanrı'ya tapınarak şöyle diyorlardı:
Reve TurNTB 7:12  “Amin! Övgü, yücelik, bilgelik, Şükran, saygı, güç, kudret, Sonsuzlara dek Tanrımız'ın olsun! Amin!”
Reve TurNTB 7:13  Bu sırada ihtiyarlardan biri bana sordu: “Beyaz kaftan giymiş olan bu kişiler kim, nereden geldiler?”
Reve TurNTB 7:14  “Sen bunu biliyorsun, efendim” dedim. Bana dedi ki, “Bunlar o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanıyla yıkamış, bembeyaz etmişlerdir.
Reve TurNTB 7:15  Bunun için, “Tanrı'nın tahtı önünde duruyor, Tapınağında gece gündüz O'na tapınıyorlar. Tahtta oturan, çadırını onların üzerine gerecek.
Reve TurNTB 7:16  Artık acıkmayacak, Artık susamayacaklar. Ne güneş ne kavurucu sıcak Çarpacak onları.
Reve TurNTB 7:17  Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu onları güdecek Ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek.”
Chapter 8
Reve TurNTB 8:1  Kuzu yedinci mührü açınca, gökte yarım saat kadar sessizlik oldu.
Reve TurNTB 8:2  Tanrı'nın önünde duran yedi meleği gördüm. Onlara yedi borazan verildi.
Reve TurNTB 8:3  Altın bir buhurdan taşıyan başka bir melek gelip sunağın önünde durdu. Tahtın önündeki altın sunakta bütün kutsalların dualarıyla birlikte sunmak üzere kendisine çok miktarda buhur verildi.
Reve TurNTB 8:4  Kutsalların dualarıyla buhurun dumanı, Tanrı'nın önünde meleğin elinden yükseldi.
Reve TurNTB 8:5  Melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. Gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
Reve TurNTB 8:6  Yedi melek ellerindeki yedi borazanı çalmaya hazırlandı.
Reve TurNTB 8:7  Birinci melek borazanını çaldı. Kanla karışık dolu ve ateş oluştu, yeryüzüne yağdı. Yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.
Reve TurNTB 8:8  İkinci melek borazanını çaldı. Alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. Denizin üçte biri kana dönüştü.
Reve TurNTB 8:9  Denizdeki yaratıkların üçte biri öldü, gemilerin üçte biri yok oldu.
Reve TurNTB 8:10  Üçüncü melek borazanını çaldı. Gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü.
Reve TurNTB 8:11  Bu yıldızın adı Pelin'dir. Suların üçte biri pelin gibi acılaştı. Acılaşan sulardan içen birçok insan öldü.
Reve TurNTB 8:12  Dördüncü melek borazanını çaldı. Güneşin üçte biri, ayın üçte biri, yıldızların üçte biri vuruldu. Sonuç olarak ışıklarının üçte biri söndü, gündüzün ve gecenin üçte biri ışıksız kaldı.
Reve TurNTB 8:13  Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. Yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: “Borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!”
Chapter 9
Reve TurNTB 9:1  Beşinci melek borazanını çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz derinliklere açılan kuyunun anahtarı ona verildi.
Reve TurNTB 9:2  Dipsiz derinliklerin kuyusunu açınca, kuyudan büyük bir ocağın dumanı gibi bir duman çıktı. Kuyunun dumanından güneş ve hava karardı.
Reve TurNTB 9:3  Dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. Bunlara yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti.
Reve TurNTB 9:4  Çekirgelere yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında Tanrı'nın mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi.
Reve TurNTB 9:5  Bu insanları öldürmelerine değil, beş ay süreyle işkence etmelerine izin verildi. Yaptıkları işkence akrebin insanı soktuğu zaman verdiği acıya benziyordu.
Reve TurNTB 9:6  O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak.
Reve TurNTB 9:7  Çekirgelerin görünümü, savaşa hazırlanmış atlara benziyordu. Başlarında altın taçlara benzer başlıklar vardı. Yüzleri insan yüzleri gibiydi.
Reve TurNTB 9:8  Saçları kadın saçına, dişleri aslan dişine benziyordu.
Reve TurNTB 9:9  Demir zırhlara benzer göğüs zırhları vardı. Kanatlarının sesi savaşa koşan çok sayıda atlı arabanın sesine benziyordu.
Reve TurNTB 9:10  Akrebinkine benzer kuyrukları ve iğneleri vardı. Kuyruklarında, insanlara beş ay zarar verecek güce sahiptiler.
Reve TurNTB 9:11  Başlarında kral olarak dipsiz derinliklerin meleği vardı. Bu meleğin İbranice adı Avaddon, Grekçe adıysa Apolyon'dur.
Reve TurNTB 9:12  Birinci “vay” geçti, işte bundan sonra iki “vay” daha geliyor.
Reve TurNTB 9:13  Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrı'nın önündeki altın sunağın dört boynuzundan gelen bir ses işittim.
Reve TurNTB 9:14  Ses, elinde borazan olan altıncı meleğe, “Büyük Fırat Irmağı'nın yanında bağlı duran dört meleği çöz” dedi.
Reve TurNTB 9:15  Tam o saat, o gün, o ay, o yıl için hazır tutulan dört melek, insanların üçte birini öldürmek üzere çözüldü.
Reve TurNTB 9:16  Atlı ordularının sayısı iki yüz milyondu, sayılarını duydum.
Reve TurNTB 9:17  Görümümde atları ve binicilerini gördüm. Ateş, gökyakut ve kükürt renginde göğüs zırhları kuşanmışlardı. Atların başları aslan başına benziyordu. Ağızlarından ateş, duman, kükürt fışkırıyordu.
Reve TurNTB 9:18  İnsanların üçte biri bunların ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan öldü.
Reve TurNTB 9:19  Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılanı andıran kuyruklarının başıyla zarar verirler.
Reve TurNTB 9:20  Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.
Reve TurNTB 9:21  Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler.
Chapter 10
Reve TurNTB 10:1  Sonra gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe, ayakları ateşten sütunlara benziyordu.
Reve TurNTB 10:2  Elinde açılmış küçük bir tomar vardı. Sağ ayağını denize, sol ayağını karaya koyarak aslanın kükremesini andıran yüksek sesle bağırdı. O bağırınca, yedi gök gürlemesi dile gelip seslendiler.
Reve TurNTB 10:3  Elinde açılmış küçük bir tomar vardı. Sağ ayağını denize, sol ayağını karaya koyarak aslanın kükremesini andıran yüksek sesle bağırdı. O bağırınca, yedi gök gürlemesi dile gelip seslendiler.
Reve TurNTB 10:4  Yedi gök gürlemesi seslendiğinde yazmak üzereydim ki, gökten, “Yedi gök gürlemesinin söylediklerini mühürle, yazma!” diyen bir ses işittim.
Reve TurNTB 10:5  Denizle karanın üzerinde durduğunu gördüğüm melek, sağ elini göğe kaldırdı.
Reve TurNTB 10:6  Göğü ve göktekileri, yeri ve yerdekileri, denizi ve denizdekileri yaratanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın hakkı için ant içip dedi ki, “Artık gecikme olmayacak.
Reve TurNTB 10:7  Yedinci melek borazanını çaldığı zaman, Tanrı'nın sır olan tasarısı tamamlanacak. Nitekim Tanrı bunu, kulları peygamberlere müjdelemişti.”
Reve TurNTB 10:8  Gökten işittiğim ses benimle yine konuşmaya başladı: “Git, denizle karanın üzerinde duran meleğin elindeki açık tomarı al” dedi.
Reve TurNTB 10:9  Meleğin yanına gidip küçük tomarı bana vermesini istedim. “Al, bunu ye!” dedi. “Midende bir acılık yapacak, ama ağzına bal gibi tatlı gelecek.”
Reve TurNTB 10:10  Küçük tomarı meleğin elinden alıp yedim, ağzımda bal gibi tatlıydı. Ama yutunca midem acılaştı.
Reve TurNTB 10:11  Sonra bana şöyle dendi: “Yine birçok halk, ulus, dil ve kralla ilgili olarak peygamberlikte bulunmalısın.”
Chapter 11
Reve TurNTB 11:1  Bana değneğe benzer bir ölçü kamışı verilip şöyle dendi: “Git, Tanrı'nın Tapınağı'nı ve sunağı ölç, orada tapınanları say!
Reve TurNTB 11:2  Tapınağın dış avlusunu bırak, orayı ölçme. Çünkü orası, kutsal kenti kırk iki ay ayaklarıyla çiğneyecek olan uluslara verildi.
Reve TurNTB 11:3  İki tanığıma güç vereceğim; çul giysiler içinde bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler.”
Reve TurNTB 11:4  Bunlar yeryüzünün Rabbi önünde duran iki zeytin ağacıyla iki kandilliktir.
Reve TurNTB 11:5  Biri onlara zarar vermeye kalkışırsa, ağızlarından ateş fışkıracak ve düşmanlarını yiyip bitirecek. Onlara zarar vermek isteyen herkesin böyle öldürülmesi gerekir.
Reve TurNTB 11:6  Peygamberlik ettikleri sürece yağmur yağmasın diye göğü kapamaya yetkileri vardır. Suları kana dönüştürme ve yeryüzünü, kaç kez isterlerse, her türlü belayla vurma yetkisine sahiptirler.
Reve TurNTB 11:7  Tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek.
Reve TurNTB 11:8  Cesetleri, simgesel olarak Sodom ve Mısır diye adlandırılan büyük kentin anayoluna serilecek. Onların Rabbi de orada çarmıha gerilmişti.
Reve TurNTB 11:9  Her halktan, oymaktan, dilden, ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler.
Reve TurNTB 11:10  Yeryüzünde yaşayanlar onların bu durumuna sevinip bayram edecek, birbirlerine armağanlar gönderecekler. Çünkü bu iki peygamber yeryüzünde yaşayanlara çok eziyet etmişti.
Reve TurNTB 11:11  Üç buçuk gün sonra iki peygamber, Tanrı'dan gelen yaşam soluğunu alınca ayağa kalktılar. Onları görenler dehşete kapıldı.
Reve TurNTB 11:12  İki peygamber gökten gelen yüksek bir sesin, “Buraya çıkın!” dediğini işittiler. Sonra düşmanlarının gözü önünde bir bulut içinde göğe yükseldiler.
Reve TurNTB 11:13  Tam o saatte şiddetli bir deprem oldu, kentin onda biri yıkıldı. Depremde yedi bin kişi can verdi. Geriye kalanlar dehşete kapılıp gökteki Tanrı'yı yücelttiler.
Reve TurNTB 11:14  İkinci “vay” geçti. İşte, üçüncü “vay” tez geliyor.
Reve TurNTB 11:15  Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği Rabbimiz'in ve Mesihi'nin oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek.”
Reve TurNTB 11:16  Tanrı'nın önünde tahtlarında oturan yirmi dört ihtiyar yüzüstü yere kapandı. Tanrı'ya tapınarak şöyle dediler: “Her Şeye Gücü Yeten, Var olan, var olmuş olan Rab Tanrı! Sana şükrediyoruz. Çünkü büyük gücünü kuşanıp Egemenlik sürmeye başladın.
Reve TurNTB 11:17  Tanrı'nın önünde tahtlarında oturan yirmi dört ihtiyar yüzüstü yere kapandı. Tanrı'ya tapınarak şöyle dediler: “Her Şeye Gücü Yeten, Var olan, var olmuş olan Rab Tanrı! Sana şükrediyoruz. Çünkü büyük gücünü kuşanıp Egemenlik sürmeye başladın.
Reve TurNTB 11:18  Uluslar gazaba gelmişlerdi. Şimdiyse senin gazabın üzerlerine geldi. Ölüleri yargılamak, Kulların olan peygamberleri, kutsalları, Küçük olsun büyük olsun, Senin adından korkanları ödüllendirmek Ve yeryüzünü mahvedenleri mahvetmek zamanı da geldi.”
Reve TurNTB 11:19  Ardından Tanrı'nın gökteki tapınağı açıldı, tapınakta O'nun Antlaşma Sandığı göründü. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı, şiddetli bir dolu fırtınası koptu.
Chapter 12
Reve TurNTB 12:1  Gökte olağanüstü bir belirti, güneşe sarınmış bir kadın göründü. Ay ayaklarının altındaydı, başında on iki yıldızdan oluşan bir taç vardı.
Reve TurNTB 12:2  Kadın gebeydi. Doğum sancıları içinde kıvranıyor, feryat ediyordu.
Reve TurNTB 12:3  Ardından gökte başka bir belirti göründü: Yedi başlı, on boynuzlu, kızıl renkli büyük bir ejderhaydı bu. Yedi başında yedi taç vardı.
Reve TurNTB 12:4  Kuyruğuyla gökteki yıldızların üçte birini sürükleyip yeryüzüne attı. Sonra doğum yapmak üzere olan kadının önünde durdu; kadın doğurur doğurmaz ejderha çocuğu yutacaktı.
Reve TurNTB 12:5  Kadın bir oğul, bütün ulusları demir çomakla güdecek bir erkek çocuk doğurdu. Çocuk hemen alınıp Tanrı'ya, Tanrı'nın tahtına götürüldü.
Reve TurNTB 12:6  Kadınsa çöle kaçtı. Orada bin iki yüz altmış gün beslenmesi için Tanrı tarafından hazırlanmış bir yeri vardı.
Reve TurNTB 12:7  Gökte savaş oldu. Mikail'le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden gökteki yerlerini yitirdiler.
Reve TurNTB 12:8  Gökte savaş oldu. Mikail'le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden gökteki yerlerini yitirdiler.
Reve TurNTB 12:9  Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.
Reve TurNTB 12:10  Bundan sonra gökte yüksek bir sesin şöyle dediğini duydum: “Tanrımız'ın kurtarışı, gücü, egemenliği Ve Mesihi'nin yetkisi şimdi gerçekleşti. Çünkü kardeşlerimizin suçlayıcısı, Onları Tanrımız'ın önünde gece gündüz suçlayan Aşağı atıldı.
Reve TurNTB 12:11  Kardeşlerimiz Kuzu'nun kanıyla Ve ettikleri tanıklık bildirisiyle Onu yendiler. Ölümü göze alacak kadar Vazgeçmişlerdi can sevgisinden.
Reve TurNTB 12:12  Bunun için, ey gökler ve orada yaşayanlar, Sevinin! Vay halinize, yer ve deniz! Çünkü İblis zamanının az olduğunu bilerek Büyük bir öfkeyle üzerinize indi.”
Reve TurNTB 12:13  Ejderha yeryüzüne atıldığını görünce, erkek çocuğu doğuran kadını kovalamaya başladı.
Reve TurNTB 12:14  Yılanın önünden çöle, üç buçuk yıl besleneceği yere uçup kaçabilmesi için kadına büyük kartal kanatları verildi.
Reve TurNTB 12:15  Yılan ağzından, kadını selle süpürüp götürmek için onun ardından ırmak gibi su akıttı.
Reve TurNTB 12:16  Ama yeryüzü, ağzını açıp ejderhanın ağzından akıttığı ırmağı yutarak kadına yardım etti.
Reve TurNTB 12:17  Bunun üzerine ejderha kadına öfkelendi. Kadının soyundan geriye kalanlarla, Tanrı'nın buyruklarını yerine getirip İsa'ya tanıklıklarını sürdürenlerle savaşmaya gitti.
Chapter 13
Reve TurNTB 13:1  Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı.
Reve TurNTB 13:2  Gördüğüm canavar parsa benziyordu. Ayakları ayı ayağı, ağzı aslan ağzı gibiydi. Ejderha canavara kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi.
Reve TurNTB 13:3  Canavarın başlarından biri ölümcül bir yara almışa benziyordu. Ne var ki, bu ölümcül yara iyileşmişti. Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın ardından gitti.
Reve TurNTB 13:4  İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar.
Reve TurNTB 13:5  Canavara, kurumlu sözler söyleyen, küfürler savuran bir ağız ve kırk iki ay süreyle kullanabileceği bir yetki verildi.
Reve TurNTB 13:6  Tanrı'ya küfretmek, O'nun adına ve konutuna, yani gökte yaşayanlara küfretmek için ağzını açtı.
Reve TurNTB 13:7  Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı.
Reve TurNTB 13:8  Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri boğazlanmış Kuzu'nun yaşam kitabına adı yazılmamış olan herkes ona tapacak.
Reve TurNTB 13:10  Tutsak düşecek olan Tutsak düşecek. Kılıçla öldürülecek olan Kılıçla öldürülecek. Bu, kutsalların sabrını ve imanını gerektirir.
Reve TurNTB 13:11  Bundan sonra başka bir canavar gördüm. Yerden çıkan bu canavarın kuzu gibi iki boynuzu vardı, ama ejderha gibi ses çıkarıyordu.
Reve TurNTB 13:12  İlk canavarın bütün yetkisini onun adına kullanıyor, yeryüzünü ve orada yaşayanları ölümcül yarası iyileşen ilk canavara tapmaya zorluyordu.
Reve TurNTB 13:13  İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu.
Reve TurNTB 13:14  İlk canavarın adına gerçekleştirmesine izin verilen belirtiler sayesinde, yeryüzünde yaşayanları saptırdı. Onlara kılıçla yaralanan, ama sağ kalan canavarın onuruna bir heykel yapmalarını buyurdu.
Reve TurNTB 13:15  Canavarın heykeline yaşam soluğu vermesi için kendisine güç verildi. Öyle ki, heykel konuşabilsin ve kendisine tapmayan herkesi öldürebilsin.
Reve TurNTB 13:16  Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.
Reve TurNTB 13:17  Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.
Reve TurNTB 13:18  Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666'dır.
Chapter 14
Reve TurNTB 14:1  Sonra Kuzu'nun Siyon Dağı'nda durduğunu gördüm. O'nunla birlikte 144 000 kişi vardı. Alınlarında kendisinin ve Babası'nın adları yazılıydı.
Reve TurNTB 14:2  Gökten, gürül gürül akan suların sesini, güçlü gök gürlemesini andıran bir ses işittim. İşittiğim ses, lir çalanların çıkardığı sese benziyordu.
Reve TurNTB 14:3  Bu 144 000 kişi, tahtın önünde, dört yaratığın ve ihtiyarların önünde yeni bir ezgi söylüyordu. Yeryüzünden satın alınmış olan bu kişilerden başka kimse o ezgiyi öğrenemedi.
Reve TurNTB 14:4  Kendilerini kadınlarla lekelememiş olanlar bunlardır. Pak kişilerdir. Kuzu nereye giderse ardısıra giderler. Tanrı'ya ve Kuzu'ya ait olacakların ilk bölümü olmak üzere insanlar arasından satın alınmışlardır.
Reve TurNTB 14:5  Ağızlarından hiç yalan çıkmamıştır. Kusursuzdurlar.
Reve TurNTB 14:6  Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara –her ulusa, her oymağa, her dile, her halka– iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjde'yi getiriyordu.
Reve TurNTB 14:7  Yüksek sesle şöyle diyordu: “Tanrı'dan korkun! O'nu yüceltin! Çünkü O'nun yargılama saati geldi. Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını yaratana tapının!”
Reve TurNTB 14:8  Ardından gelen ikinci bir melek, “Yıkıldı! Kendi azgın fuhuş şarabını bütün uluslara içiren büyük Babil yıkıldı!” diyordu.
Reve TurNTB 14:9  Onları üçüncü bir melek izledi. Yüksek sesle şöyle diyordu: “Bir kimse canavara ve heykeline taparsa, alnına ya da eline canavarın işaretini koydurursa, Tanrı gazabının kâsesinde saf olarak hazırlanmış Tanrı öfkesinin şarabından içecektir. Böylelerine kutsal meleklerin ve Kuzu'nun önünde ateş ve kükürtle işkence edilecek.
Reve TurNTB 14:10  Onları üçüncü bir melek izledi. Yüksek sesle şöyle diyordu: “Bir kimse canavara ve heykeline taparsa, alnına ya da eline canavarın işaretini koydurursa, Tanrı gazabının kâsesinde saf olarak hazırlanmış Tanrı öfkesinin şarabından içecektir. Böylelerine kutsal meleklerin ve Kuzu'nun önünde ateş ve kükürtle işkence edilecek.
Reve TurNTB 14:11  Çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tütecek. Canavara ve heykeline tapıp onun adının işaretini alanlar gece gündüz rahat yüzü görmeyecekler.
Reve TurNTB 14:12  Bu da, Tanrı'nın buyruklarını yerine getiren, İsa'ya imanlarını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir.”
Reve TurNTB 14:13  Gökten bir ses işittim. “Yaz! Bundan böyle Rab'be ait olarak ölenlere ne mutlu!” diyordu. Ruh, “Evet” diyor, “Uğraşlarından dinlenecekler. Çünkü yaptıkları onları izleyecek.”
Reve TurNTB 14:14  Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üzerinde “insanoğluna benzer biri” oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı.
Reve TurNTB 14:15  Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: “Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor.”
Reve TurNTB 14:16  Bulutun üzerinde oturan, orağını yerin üzerine salladı, yerin ekini biçildi.
Reve TurNTB 14:17  Gökteki tapınaktan başka bir melek çıktı. Onun da keskin bir orağı vardı.
Reve TurNTB 14:18  Ateş üzerinde yetkili olan başka bir melek de sunaktan çıkıp geldi. Keskin orağı olana yüksek sesle, “Keskin orağını uzat!” dedi. “Yerin asmasının salkımlarını topla. Çünkü üzümleri olgunlaştı.”
Reve TurNTB 14:19  Bunun üzerine melek orağını yerin üzerine salladı. Yerin asmasının ürününü toplayıp Tanrı öfkesinin büyük masarasına attı.
Reve TurNTB 14:20  Kentin dışında çiğnenen masaradan kan aktı. Kan, 1 600 ok atımı kadar yayılıp atların gemlerine dek yükseldi.
Chapter 15
Reve TurNTB 15:1  Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrı'nın öfkesi bu belalarla son buluyordu.
Reve TurNTB 15:2  Ateşle karışık camdan deniz gibi bir şey gördüm. Canavara, heykeline ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar, ellerinde Tanrı'nın verdiği lirlerle cam denizin üzerinde durmuşlardı.
Reve TurNTB 15:3  Tanrı kulu Musa'nın ve Kuzu'nun ezgisini söylüyorlardı: “Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Senin işlerin büyük ve şaşılası işlerdir. Ey ulusların kralı, Senin yolların doğru ve adildir. Ya Rab, senden kim korkmaz, Adını kim yüceltmez? Çünkü kutsal olan yalnız sensin. Bütün uluslar gelip sana tapınacaklar. Çünkü adil işlerin açıkça görüldü.”
Reve TurNTB 15:4  Tanrı kulu Musa'nın ve Kuzu'nun ezgisini söylüyorlardı: “Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Senin işlerin büyük ve şaşılası işlerdir. Ey ulusların kralı, Senin yolların doğru ve adildir. Ya Rab, senden kim korkmaz, Adını kim yüceltmez? Çünkü kutsal olan yalnız sensin. Bütün uluslar gelip sana tapınacaklar. Çünkü adil işlerin açıkça görüldü.”
Reve TurNTB 15:5  Bundan sonra gökteki tapınağın, yani Tanıklık Çadırı'nın açıldığını gördüm.
Reve TurNTB 15:6  Yedi belayı taşıyan yedi melek temiz, parlak keten giysiler giymiş, göğüslerine altın kuşaklar sarınmış olarak tapınaktan çıktı.
Reve TurNTB 15:7  Dört yaratıktan biri yedi meleğe, sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı'nın öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi.
Reve TurNTB 15:8  Tapınak Tanrı'nın yüceliğinden ve gücünden ötürü dumanla doldu. Yedi meleğin yedi belası sona erinceye dek kimse tapınağa giremedi.
Chapter 16
Reve TurNTB 16:1  Sonra tapınaktan yükselen gür bir sesin yedi meleğe, “Gidin, Tanrı'nın öfkesiyle dolu yedi tası yeryüzüne boşaltın!” dediğini işittim.
Reve TurNTB 16:2  Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. Canavarın işaretini taşıyıp heykeline tapanların üzerinde acı veren iğrenç yaralar oluştu.
Reve TurNTB 16:3  İkinci melek tasını denize boşalttı. Deniz ölü kanına benzer kana dönüştü, içindeki bütün canlılar öldü.
Reve TurNTB 16:4  Üçüncü melek tasını ırmaklara, su pınarlarına boşalttı; bunlar da kana dönüştü.
Reve TurNTB 16:5  Sulardan sorumlu meleğin şöyle dediğini işittim: “Var olan, var olmuş olan kutsal Tanrı! Bu yargılarında adilsin.
Reve TurNTB 16:6  Kutsalların ve peygamberlerin kanını döktükleri için, İçecek olarak sen de onlara kan verdin. Bunu hak ettiler.”
Reve TurNTB 16:7  Sunaktan gelen bir sesin, “Evet, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Yargıların doğru ve adildir” dediğini işittim.
Reve TurNTB 16:8  Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı. Bununla güneşe insanları yakma gücü verildi.
Reve TurNTB 16:9  İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular. Tövbe edip bu belalara egemen olan Tanrı'yı yücelteceklerine, O'nun adına küfrettiler.
Reve TurNTB 16:10  Beşinci melek tasını canavarın tahtına boşalttı. Canavarın egemenliği karanlığa gömüldü. İnsanlar ıstıraptan dillerini ısırdılar.
Reve TurNTB 16:11  Istırap ve yaralarından ötürü Göğün Tanrısı'na küfrettiler. Yaptıklarından tövbe etmediler.
Reve TurNTB 16:12  Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı'na boşalttı. Gündoğusundan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu.
Reve TurNTB 16:13  Bundan sonra ejderhanın ağzından, canavarın ağzından ve sahte peygamberin ağzından kurbağaya benzer üç kötü ruhun çıktığını gördüm.
Reve TurNTB 16:14  Bunlar doğaüstü belirtiler gerçekleştiren cinlerin ruhlarıdır. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar.
Reve TurNTB 16:15  “İşte hırsız gibi geliyorum! Çıplak dolaşmamak ve utanç içinde kalmamak için uyanık durup giysilerini üstünde bulundurana ne mutlu!”
Reve TurNTB 16:16  Üç kötü ruh, kralları İbranice Armagedon denilen yere topladılar.
Reve TurNTB 16:17  Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, “Tamam!” dedi.
Reve TurNTB 16:18  O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı.
Reve TurNTB 16:19  Büyük kent üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babil'i anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi.
Reve TurNTB 16:20  Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu.
Reve TurNTB 16:21  İnsanların üzerine gökten tanesi yaklaşık kırk kilo ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Tanrı'ya küfrettiler.
Chapter 17
Reve TurNTB 17:1  Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: “Gel!” dedi. “Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim.
Reve TurNTB 17:2  Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular.”
Reve TurNTB 17:3  Bundan sonra melek beni Ruh'un yönetiminde çöle götürdü. Orada yedi başlı, on boynuzlu, üzeri küfür niteliğinde adlarla kaplı kırmızı bir canavarın üstüne oturmuş bir kadın gördüm.
Reve TurNTB 17:4  Kadın, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı.
Reve TurNTB 17:5  Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI
Reve TurNTB 17:6  Kadının, kutsalların ve İsa'ya tanıklık etmiş olanların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm.
Reve TurNTB 17:7  Melek bana, “Neden şaştın?” diye sordu. “Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım.
Reve TurNTB 17:8  Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek.
Reve TurNTB 17:9  “Bunu anlamak için bilgelik gerek. Yedi baş, kadının üzerinde oturduğu yedi tepedir; aynı zamanda yedi kraldır.
Reve TurNTB 17:10  Bunların beşi düştü, biri duruyor, ötekiyse henüz gelmedi. Gelince kısa süre kalması gerek.
Reve TurNTB 17:11  Yaşamış, ama şimdi yok olan canavarın kendisi sekizinci kraldır. O da yedilerden biridir ve yıkıma gitmektedir.
Reve TurNTB 17:12  Gördüğün on boynuz henüz egemenlik sürmemiş on kraldır; canavarla birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar.
Reve TurNTB 17:13  Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler.
Reve TurNTB 17:14  Kuzu'ya karşı savaşacaklar, ama Kuzu onları yenecek. Çünkü Kuzu, rablerin Rabbi, kralların Kralı'dır. O'nunla birlikte olanlar, çağrılmış, seçilmiş ve O'na sadık kalmış olanlardır.”
Reve TurNTB 17:15  Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi.
Reve TurNTB 17:16  “Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar.
Reve TurNTB 17:17  Çünkü Tanrı, amacını gerçekleştirme isteğini onların yüreğine koymuştur. Öyle ki, Tanrı'nın sözleri yerine gelinceye dek krallıklarını canavara devretmekte sözbirliği edecekler.
Reve TurNTB 17:18  Gördüğün kadın dünya kralları üzerinde egemenlik süren büyük kenttir.”
Chapter 18
Reve TurNTB 18:1  Bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.
Reve TurNTB 18:2  Melek gür bir sesle bağırdı: “Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, Her kötü ruhun uğrağı, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.
Reve TurNTB 18:3  Çünkü bütün uluslar Azgın fuhşunun şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle zenginleştiler.”
Reve TurNTB 18:4  Gökten başka bir ses işittim: “Ey halkım!” diyordu. “Onun günahlarına ortak olmamak, Uğradığı belalara uğramamak için çık oradan!
Reve TurNTB 18:5  Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, Ve Tanrı onun suçlarını anımsadı.
Reve TurNTB 18:6  Babil nasıl davrandıysa, karşılığını ona aynen verin, Yaptıklarının iki katını ödeyin. Hazırladığı kâsedeki içkinin İki katını hazırlayıp ona içirin.
Reve TurNTB 18:7  Kendini yücelttiği, sefahate verdiği oranda Istırap ve keder verin ona. Çünkü içinden diyor ki, ‘Tahtında oturan bir kraliçeyim, dul değilim. Asla yas tutmayacağım!’
Reve TurNTB 18:8  Bu nedenle başına gelecek belalar –Ölüm, yas ve kıtlık– Bir gün içinde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Tanrı güçlüdür.
Reve TurNTB 18:9  “Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler.
Reve TurNTB 18:10  Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup, ‘Vay başına koca kent, Vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun’ diyecekler.
Reve TurNTB 18:11  “Dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık.
Reve TurNTB 18:12  Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük, şarap, zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık.
Reve TurNTB 18:13  Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük, şarap, zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık.
Reve TurNTB 18:14  “Diyecekler ki, ‘Canının çektiği meyveler elinden gitti, Bütün değerli ve göz alıcı malların yok oldu. İnsanlar bunları bir daha göremeyecek.’
Reve TurNTB 18:15  Babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
Reve TurNTB 18:16  “ ‘Vay başına, vay!’ diyecekler. ‘İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent!
Reve TurNTB 18:17  Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.’ “Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler.
Reve TurNTB 18:18  Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.’ “Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler.
Reve TurNTB 18:19  Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: ‘Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.’
Reve TurNTB 18:20  Ey gök, kutsallar, elçiler, peygamberler! Onun başına gelenlere sevinin! Çünkü Tanrı onu yargılayıp hakkınızı aldı.”
Reve TurNTB 18:21  Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil de İşte böyle şiddetle atılacak Ve bir daha görülmeyecek.
Reve TurNTB 18:22  Artık sende lir çalanların, ezgi okuyanların, Kaval ve borazan çalanların sesi Hiç işitilmeyecek. Artık sende hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. Sende artık değirmen sesi duyulmayacak.
Reve TurNTB 18:23  Artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. Senin tüccarların dünyanın büyükleriydi. Bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı.
Reve TurNTB 18:24  Peygamberlerin, kutsalların Ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı Sende bulundu.”
Chapter 19
Reve TurNTB 19:1  Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. “Haleluya!” diyorlardı. “Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımız'a özgüdür.
Reve TurNTB 19:2  Çünkü O'nun yargıları doğru ve adildir. Yeryüzünü fuhşuyla yozlaştıran Büyük fahişeyi yargılayıp Kendi kullarının kanının öcünü aldı.”
Reve TurNTB 19:3  İkinci kez, “Haleluya! Onun dumanı sonsuzlara dek tütecek” dediler.
Reve TurNTB 19:4  Yirmi dört ihtiyarla dört yaratık yere kapanıp, “Amin! Haleluya!” diyerek tahtta oturan Tanrı'ya tapındılar.
Reve TurNTB 19:5  Sonra tahttan bir ses yükseldi: “Ey Tanrımız'ın bütün kulları! Küçük büyük, O'ndan korkan hepiniz, O'nu övün!”
Reve TurNTB 19:6  Ardından büyük bir kalabalığın, gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer sesler işittim. “Haleluya!” diyorlardı. “Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrımız Egemenlik sürüyor.
Reve TurNTB 19:7  Sevinelim, coşalım! O'nu yüceltelim! Çünkü Kuzu'nun düğünü başlıyor, Gelini hazırlandı.
Reve TurNTB 19:8  Giymesi için ona temiz ve parlak İnce keten giysiler verildi.” İnce keten kutsalların adil işlerini simgeler.
Reve TurNTB 19:9  Sonra melek bana, “Yaz!” dedi. “Ne mutlu Kuzu'nun düğün şölenine çağrılmış olanlara!” Ardından ekledi: “Bunlar gerçek sözlerdir, Tanrı'nın sözleridir.”
Reve TurNTB 19:10  Ona tapınmak üzere ayaklarına kapandım. Ama o, “Sakın yapma!” dedi. “Ben de senin ve İsa'ya tanıklığını sürdüren kardeşlerin gibi bir Tanrı kuluyum. Tanrı'ya tap! Çünkü İsa'ya tanıklık, peygamberlik ruhunun özüdür.”
Reve TurNTB 19:11  Bundan sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçek'tir. Adaletle yargılar, savaşır.
Reve TurNTB 19:12  Gözleri alev alev yanan ateş gibidir. Başında çok sayıda taç var. Üzerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği bir ad yazılıdır.
Reve TurNTB 19:13  Kana batırılmış bir kaftan giymişti. Tanrı'nın Sözü adıyla anılır.
Reve TurNTB 19:14  Beyaz, temiz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O'nu izliyorlardı.
Reve TurNTB 19:15  Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek.
Reve TurNTB 19:16  Kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı: KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ
Reve TurNTB 19:17  Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: “Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrı'nın büyük şölenine gelin!”
Reve TurNTB 19:18  Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: “Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrı'nın büyük şölenine gelin!”
Reve TurNTB 19:19  Sonra canavarı, dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş Olan'la O'nun ordusuna karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm.
Reve TurNTB 19:20  Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp heykeline tapanları bu belirtilerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı.
Reve TurNTB 19:21  Geriye kalanlar, ata binmiş Olan'ın ağzından uzanan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar bunların etiyle doydu.
Chapter 20
Reve TurNTB 20:1  Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.
Reve TurNTB 20:2  Melek ejderhayı –İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı– yakalayıp bin yıl için bağladı.
Reve TurNTB 20:3  Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi. Bin yıl geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekiyor.
Reve TurNTB 20:4  Bazı tahtlar ve bunlara oturanları gördüm. Onlara yargılama yetkisi verilmişti. İsa'ya tanıklık ve Tanrı'nın sözü uğruna başı kesilenlerin canlarını da gördüm. Bunlar, canavara ve heykeline tapmamış, alınlarına ve ellerine onun işaretini almamış olanlardı. Hepsi dirilip Mesih'le birlikte bin yıl egemenlik sürdüler.
Reve TurNTB 20:5  İlk diriliş budur. Ölülerin geri kalanı bin yıl tamamlanmadan dirilmedi.
Reve TurNTB 20:6  İlk dirilişe dahil olanlar mutlu ve kutsaldır. İkinci ölümün bunların üzerinde yetkisi yoktur. Onlar Tanrı'nın ve Mesih'in kâhinleri olacak, O'nunla birlikte bin yıl egemenlik sürecekler.
Reve TurNTB 20:7  Bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.
Reve TurNTB 20:8  Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları –Gog'la Magog'u– saptırmak, savaş için bir araya toplamak üzere zindandan çıkacak. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur.
Reve TurNTB 20:9  Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar. Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.
Reve TurNTB 20:10  Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.
Reve TurNTB 20:11  Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler.
Reve TurNTB 20:12  Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı.
Reve TurNTB 20:13  Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı.
Reve TurNTB 20:14  Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür.
Reve TurNTB 20:15  Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.
Chapter 21
Reve TurNTB 21:1  Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık.
Reve TurNTB 21:2  Kutsal kentin, yeni Yeruşalim'in gökten, Tanrı'nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi.
Reve TurNTB 21:3  Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı'nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O'nun halkı olacaklar, Tanrı'nın kendisi de onların arasında bulunacak.
Reve TurNTB 21:4  Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.”
Reve TurNTB 21:5  Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.”
Reve TurNTB 21:6  Bana, “Tamam!” dedi, “Alfa ve Omega, başlangıç ve son Ben'im. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim.
Reve TurNTB 21:7  Galip gelen bunları miras alacak. Ben onun Tanrısı olacağım, o da bana oğul olacak.
Reve TurNTB 21:8  Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. İkinci ölüm budur.”
Reve TurNTB 21:9  Son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu. “Gel!” dedi, “Kuzu'ya eş olacak gelini sana göstereyim.”
Reve TurNTB 21:10  Sonra melek beni Ruh'un yönetiminde büyük, yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana gökten, Tanrı'nın yanından inen ve O'nun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Yeruşalim'i gösterdi. Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu.
Reve TurNTB 21:11  Sonra melek beni Ruh'un yönetiminde büyük, yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana gökten, Tanrı'nın yanından inen ve O'nun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Yeruşalim'i gösterdi. Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu.
Reve TurNTB 21:12  Büyük ve yüksek surları ve on iki kapısı vardı. Kapıları on iki melek bekliyordu. Kapıların üzerine İsrailoğulları'nın on iki oymağının adları yazılmıştı.
Reve TurNTB 21:13  Doğuda üç kapı, kuzeyde üç kapı, güneyde üç kapı, batıda üç kapı vardı.
Reve TurNTB 21:14  Kenti çevreleyen surların on iki temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu'nun on iki elçisinin adları yazılıydı.
Reve TurNTB 21:15  Benimle konuşan meleğin elinde kenti ve kent kapılarıyla surları ölçmek için altın bir ölçü kamışı vardı.
Reve TurNTB 21:16  Kent kare biçimindeydi, uzunluğu enine eşitti. Melek kenti kamışla ölçtü, her bir yanı 12 000 ok atımı geldi. Uzunluğu, eni ve yüksekliği birbirine eşitti.
Reve TurNTB 21:17  Melek surları da ölçtü. Kullandığı insan ölçüsüne göre 144 arşındı.
Reve TurNTB 21:18  Surlar yeşimden yapılmıştı. Kent ise, cam duruluğunda saf altındandı.
Reve TurNTB 21:19  Kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. Birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, on birincisi gökyakut, on ikincisi ametistti.
Reve TurNTB 21:20  Kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. Birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, on birincisi gökyakut, on ikincisi ametistti.
Reve TurNTB 21:21  On iki kapı on iki inciydi; kapıların her biri birer inciden yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf altındandı.
Reve TurNTB 21:22  Kentte tapınak görmedim. Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı ve Kuzu, kentin tapınağıdır.
Reve TurNTB 21:23  Aydınlanmak için kentin güneş ya da aya gereksinimi yoktur. Çünkü Tanrı'nın görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun çırasıdır.
Reve TurNTB 21:24  Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler.
Reve TurNTB 21:25  Kentin kapıları gündüz hiç kapanmayacak, orada gece olmayacak.
Reve TurNTB 21:26  Ulusların görkemi ve zenginliği oraya taşınacak.
Reve TurNTB 21:27  Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek; yalnız adları Kuzu'nun yaşam kitabında yazılı olanlar girecek.
Chapter 22
Reve TurNTB 22:1  Melek bana Tanrı'nın ve Kuzu'nun tahtından çıkan billur gibi berrak yaşam suyu ırmağını gösterdi.
Reve TurNTB 22:2  Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir.
Reve TurNTB 22:3  Artık hiçbir lanet kalmayacak. Tanrı'nın ve Kuzu'nun tahtı kentin içinde olacak, kulları O'na tapınacak.
Reve TurNTB 22:4  O'nun yüzünü görecek, alınlarında O'nun adını taşıyacaklar.
Reve TurNTB 22:5  Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Tanrı onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler.
Reve TurNTB 22:6  Melek bana, “Bu sözler güvenilir ve gerçektir” dedi. “Peygamberlerin ruhlarının Tanrısı olan Rab, yakın zamanda olması gereken olayları kullarına göstermek için meleğini gönderdi.”
Reve TurNTB 22:7  “İşte tez geliyorum! Bu kitaptaki peygamberlik sözlerine uyana ne mutlu!”
Reve TurNTB 22:8  Bunları işiten ve gören ben Yuhanna'yım. İşitip gördüğümde bunları bana gösteren meleğe tapmak için ayaklarına kapandım.
Reve TurNTB 22:9  Ama o bana, “Sakın yapma!” dedi, “Ben senin, peygamber kardeşlerin ve bu kitabın sözlerine uyanlar gibi bir Tanrı kuluyum. Tanrı'ya tap!”
Reve TurNTB 22:10  Sonra bana, “Bu kitabın peygamberlik sözlerini mühürleme” dedi, “Çünkü beklenen zaman yakındır.
Reve TurNTB 22:11  Kötülük yapan, yine kötülük yapsın. Kirli olan, kirli işlerini sürdürsün. Doğru olan, yine doğruyu yapsın. Kutsal olan kutsal kalsın.”
Reve TurNTB 22:12  “İşte tez geliyorum! Vereceğim ödüller yanımdadır. Herkese yaptığının karşılığını vereceğim.
Reve TurNTB 22:13  Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son Ben'im.
Reve TurNTB 22:14  “Kaftanlarını yıkayan, böylelikle yaşam ağacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente girenlere ne mutlu!
Reve TurNTB 22:15  Köpekler, büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda kalacaklar.
Reve TurNTB 22:16  “Ben İsa, kiliselerle ilgili bu tanıklığı sizlere iletsin diye meleğimi gönderdim. Davut'un kökü ve soyu Ben'im, parlak sabah yıldızı Ben'im.”
Reve TurNTB 22:17  Ruh ve Gelin, “Gel!” diyorlar. İşiten, “Gel!” desin. Susayan gelsin. Dileyen, yaşam suyundan karşılıksız alsın.
Reve TurNTB 22:18  Bu kitaptaki peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Her kim bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır.
Reve TurNTB 22:19  Her kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.
Reve TurNTB 22:20  Bunlara tanıklık eden, “Evet, tez geliyorum!” diyor. Amin! Gel, ya Rab İsa!
Reve TurNTB 22:21  Rab İsa'nın lütfu kutsallarla birlikte olsun! Amin. Aşağıda verilen ölçülerin yaklaşık olduğu ve bunların yer ve zamana göre değiştiği göz önünde bulundurulmalı. Türkçesi Geçtiği ayetler İbranicesi Birimi dört parmak Çık.25:25; 37:12; 1Kr.7:26; 2Ta.4:5 tefah / tofah 8 cm. elin eni Hez.40:5; 43:13 tofah 8 cm. el genişliği Hez.40:43 tofah 8 cm. karış Çık.28:16; 39:9; 1Sa.17:4; Yşa.40:12; Hez.43:13 zeret 22.5 cm. arşın Yar.6:15 vb. amma 45 cm. Not: Hezek_el 40 - 48 bölümler_nde geçen yeni tapınakla ilgili bölümde kullanılan arşının uzunluğu, bir arşına bir elin eni eklenerek elde edilir (yaklaşık 53 cm). İbranicesi / Aramicesi Geçtiği ayetler Birimi kav 2Kr.6:25 1.2 lt. omer Çık.16:16-36 2.2 lt. sea Yar.18:6; 1Sa.25:18; 1Kr.18:32; 2Kr.7:1,16,18 7.5 lt. efa Çık.16:36 vb. 22 lt. letek Hoş.3:2 110 lt. homer Lev.27:16; Say.11:32; Yşa.5:10; Hez.45:11,13,1 4; Hoş.3:2 220 lt. kor 1Kr.4:22; 5:11; 2Ta.2:10; 27:5; Ezr.7:22; Hez.45:14 220 lt. İbranicesi / Aramicesi Geçtiği ayetler Birimi log Lev.14:10-24 0.3 lt. hin Çık.29:40 vb. 3.6 lt. bat 1Kr.7:26,38; 2Ta.2:10; 4:5; Ezr.7:22; Yşa.5:10; Hez.45:10,11,14 22 lt. Türkçesi Geçtiği ayetler İbranicesi Birimi _____ Çık.30:13; Lev.27:25; Say.3:47; 18:16; Hez.45:12 gera 0.6 gr. _____ Yar.24:22; Çık.38:26 beka 5.8 gr. kutsal yerin şekeli Çık.30:13 vb. 10 gr. şekel Yar.23:14-15 vb. şekel 11.5 gr. krallık ölçüsüne göre şekel 2Sa.14:26 12.5 gr. mina 1Kr.10:17; Ezr.2:69; Neh.7:71,72; Hez.45:12 mane 575 gr. talant Çık.25:39 vb. kikkar 34.5 kg. Aşağıda verilen ölçülerin ve para değerlerinin yaklaşık olduğu ve bunların yer ve zamana göre değiştiği göz önünde bulundurulmalıdır. Türkçesi Geçtiği ayetler Grekçesi Birimi arşın Yu.21:8; Va.21:17 pihis 53 cm. kulaç Elç.27:28 orgia 1.8 m. ok atımı Luk.24:13; Yu.11:18; Va.14:20; 21:16 stadion 185 m. bin adım Mat.5:41 milion 1 480 m. Türkçesi Geçtiği ayetler Grekçesi Birimi ölçek Va.6:6 hiniks 1.1 lt. tahıl ölçeği Mat.5:15; Mar.4:21; Luk.11:33 modios 8.8 lt. ölçek Mat.13:33; Luk.13:21 saton 12.3 lt. ölçek Luk.16:7 koros 525 lt. Türkçesi Geçtiği ayetler Grekçesi Birimi ölçek Luk.16:6 batos 40 lt. kırk litre Yu.2:6 metritis 40 lt. Türkçesi Geçtiği ayetler Grekçesi Birimi (yarım, otuz) litre Yu.12:3; 19:39 litra 330 gr. kırk kilo Va.16:21 talanton 40 kg. Türkçesi Geçtiği ayetler Grekçesi bakır para / kuruş Mar.12:42; Luk.12:59; 21:2 lepton (birkaç) kuruş Mat.5:26; Mar.12:42 kodrantis metelik Mat.10:29; Luk.12:6 assarion dinar Mat.18:28 vb. dinarion (gümüş) para Luk.15:8,9 drahmi iki dirhem Mat.17:24 didrahmon dört dirhemlik bir akçe / gümüş Mat.17:27; 26:15 statir / argirion mina Luk.19:13-25 mna talant Mat.18:24; 25:15-28 talanton 2 lepton = 1 kodrantis 4 kodrantis = 1 assarion 16 assarion = 1 dinar (dirhem) 4 dinar (dirhem) = 1 statir 100 dinar = 1 mina 6 000 dinar = 1 talant Not: 1 dinar, İsa Mesih zamanında vasıfsız bir işçinin günlük ücretiydi. adak ekmekleri Tapınma Çadırı'nda ve Yeruşalim'deki* tapınakta her Şabat Günü* Tanrı'ya adanan on iki ekmek (bkz. Lev.24:5-9). Ayrıca, «Tanrı'nın huzuruna konan ekmek» diye bilinir. adanmış kişi Kendisini belirli bir süre için Tanrı'ya adayan kişi. Kişi bu zaman içinde alkolden ve ölülere dokunmaktan sakınır, saçlarını uzatırdı. Bu sürenin sonunda Tanrı'ya sunular sunar ve saçlarını kestirirdi (bkz. Say.6:1-21). alfa Grek alfabesinin ilk harfi olan alfa, başlangıç simgesi olarak kullanılır. Antlaşma Sandığı Önceleri İsrailliler'in Tapınma Çadırı'nda, daha sonraları tapınağın En Kutsal Yeri'nde* bulunan, On Buyruk'un yazılı olduğu taş levhalarla çeşitli kutsal eşyaların içinde korunduğu sandık. Sandık, «Bağışlanma Kapağı» ile örtülürdü (bkz. Çık.25:17-22; İbr.9:5). Aramice Antik çağda bugünkü Suriye'de oturan bir Sami halkının konuştuğu, Süryanice'ye benzeyen bir dil. Pers İmparatorluğu'nun resmi diliydi. Eski Antlaşma'da Ezr.4:8-6:18; 7:12-26; Dan.2:4-7:28 ve Yer.10:11 ayetleri Aramice yazıldı. İsa Mesih zamanında Yahudiler İbranice* yerine genellikle Aramice konuşurlardı. Asya İli Anadolu'nun bugünkü Ege bölgesi. Aşera Kenanlılar'ın ana tanrıçası. Aşera kimi yerlerde dikilen oymalı ağaç sütunlarla temsil edilirdi. Aştoret Astarte diye de bilinir. Kenanlılar'ın doğurganlık, aşk ve savaş tanrıçası. ay Eski İsrail'de yeni yıl ve ayların başlangıcı bugün kullandığımız takvimden farklıydı. Musa'nın kitaplarında iki ayrı takvime rastlıyoruz. Biri Mart/Nisan'da, öbürü Eylül/Ekim'de başlar. Bazı yerlerde hangi takvime uyulduğu pek belli değil. Kral Süleyman'dan itibaren (İ.Ö. 971-931) aşağıdaki takvimin kullanıldığı sanılıyor. Aylar İbranice adları Türkçe karşılığı 1. ay Aviv, Nisan Mart-Nisan 2. ay Ziv, İyyar Nisan-Mayıs 3. ay Sivan Mayıs-Haziran 4. ay Tammuz Haziran-Temmuz 5. ay Av Temmuz-Ağustos 6. ay Elul Ağustos-Eylül 7. ay Etanim, Tişri Eylül-Ekim 8. ay Bul, Markesvan Ekim-Kasım 9. ay Kislev Kasım-Aralık 10. ay Tevet Aralık-Ocak 11. ay Şevat Ocak-Şubat 12. ay Adar Şubat-Mart Baal «Efendi» ya da «koca» anlamına gelen Baal, Kenanlılar'ın verimlilik ilahıydı. Baalzevul Bkz. Baalzevuv Baalzevuv «Sineklerin efendisi» anlamına gelen Baalzevuv, İsrailliler'in Baalzevul (Yüksek yerin tanrısı) adlı bir Filist ilahına taktıkları alaylı bir isimdi (bkz. 2Kr.1:1-6). Yeni Antlaşma'da geçen Baalzevul, Şeytan anlamında kullanılır. Babil sürgünü Babil Kralı Nebukadnessar, İ.Ö. 597 yılında Yahudiler'in başkenti Yeruşalim'i* ele geçirdi ve halkın ileri gelenlerini Babil'e götürdü. İ.Ö. 586 yılında kenti yıkarak halkı Babil'e sürdü. Yahudiler'in orada kaldıkları 70 yıllık dönem «Babil sürgünü» diye bilinir (bkz. 2Kr.24-25; 2Ta.36). bayram Kutsal Kitap'ta geçen bayramlar: Bayram Adı Geçtiği Ayetler Tarih Fısıh* Bayramı Çık.12:1-14; Lev.23:5; Say.9:1- 14; 28:16; Yas.16:1-3a, 4b-7 14 Aviv (Mart-Nisan) Mayasız Ekmek Bayramı Çık.12:15-20; 13:3-10; 23:15; 34:18; Lev.23:6-8; Say.28:17-25; Yas.16:3b,4a,8 15-21 Aviv (Mart-Nisan) Hasat Bayramı / Haftalar Bayramı / Pentikost Bayramı Çık.23:16a; 34:22a; Lev.23:15-21; Say.28:26-31; Yas.16:9-12; Elç.2:1 6 Sivan (Mayıs-Haziran) Anma Günü / Boru Çalma Günü / Yeni yıl Lev.23:23-25; Say.29:1-6 1 Tişri (Eylül-Ekim) Günahları Bağışlatma Günü Lev.16:1-34; 23:26-32; Say.29:7-11; Elç.27:9-10 10 Tişri (Eylül-Ekim) Çardak Bayramı / Ürün Devşirme Bayramı Çık.23:16b; 34:22b; Lev.23:33-36a; 39:43; Say.29:12-34; Yas.16:13-15; Zek.14:16-19 15-21 Tişri (Eylül-Ekim) Tapınağın Açılışını Anma Bayramı Yu.10:22 25 Kislev (Kasım-Aralık) Purim Bayramı Est.9:18-32 14,15 Adar (Şubat-Mart) bilici Eş anlamlı «hoze» ve «roe» İbranice sözcüklerin karşılığı olarak kullanılan bilici, sözcüğü sözcüğüne «gören» anlamına gelir. Bu terimler peygamberleri nitelemek için kullanılırdı (bkz. 1Sa.9:9). bölge kralı Grekçe «Tetrarhis», Roma adına küçük bir bölge üzerinde yetkili kılınan krala verilen özel bir unvandır. (Ayrıca bkz. Hirodes*.) cüzam İncil'de «cüzam» diye çevrilen sözcük birçok deri hastalığı için kullanılırdı. çul ve kül Çul, kıldan yapılmış kaba dokumadır. Eski çağlarda Yahudiler tövbe ya da yas işareti olarak çul giyer ve üzerlerine kül serperlerdi. Davut Oğlu İsa Mesih'in unvanlarından biri. dillerle konuşmak Kişinin bir dili Kutsal Ruh'un etkisiyle konuşması (bkz. Elç.2:4-13; 10:46; 19:6; 1Ko.12:8,28,30; 14:2-39). din bilginleri Yeni Antlaşma'da, Kutsal Yazılar'ı kopya etmek, yorumlamak ve öğretmekle uğraşan Yahudi din adamları anlamındadır. efod Ayrıntıları Çık.28 ve 39. bölümlerde anlatılan keten bir üst giysi. Halk Rab'bin isteğini öğrenmek için efodun göğüs kısmında bulunan Urim ve Tummim'e* başvururdu. Efod sözcüğü bazı yerlerde bir çeşit put olarak da kabul ediliyor (örneğin Hak.8:27; 17:5; 18:14-20). En Kutsal Yer Önceleri Tapınma Çadırı'nda, sonraları da Yeruşalim'deki* tapınakta yer alan ve yalnız başkâhinin yılda bir kez girebildiği en kutsal bölme, iç oda. Ferisiler İsa Mesih döneminde dindar bir Yahudi mezhebi. Bu mezhep Kutsal Yasa'ya ve yüzyıllar boyu Yasa'ya dayandırılan dinsel kurallara sıkı sıkıya bağlıydı. Fısıh «Dokunmadan geçmek» anlamına gelen İbranice «Pasah» sözcüğünün karşılığıdır. İsrailliler Fısıh Bayramı'nda* Mısır'daki kölelikten kurtuluşlarını kutlarlar (bkz. Çık.12:13,27). göğüslük Başkâhinin efod* üzerine taktığı kare biçimindeki dokuma (Çık.28:15-16). Bu dokumaya iliştirilmiş on iki değerli taşın üzerine de İsrail'in on iki oymağının adları kazınmıştı. Bu sayede başkâhin En Kutsal Yer'e* her girdiğinde halkı Tanrı'nın huzuruna çıkarmış oluyordu. Grekler Grek törelerine göre yaşayan halklar. Rom.10:12; 1Ko.12:13; Gal.3:28'de Yahudi olmayanlar anlamına gelir. haftanın ilk günü Pazar günü. Hazırlık Günü Perşembe günbatımından Cuma günbatımına kadar olan süre; bu süre içinde Yahudiler, Şabat Günü* için hazırlık yaparlar. Hirodes Yeni Antlaşma'da beş ayrı kişinin adıdır: 1) Birincisi İ.Ö. 40 ile 4 yılları arasında Filistin'i Roma adına yöneten Büyük Hirodes'tir (bkz. Mat.2:1-15). Büyük Hirodes öldüğünde krallığı üç oğlu arasında paylaşıldı: Yahudiye* ile Samiriye Hirodes Arhelas'a (İ.Ö. 4 - İ.S. 6), Celile ile Perea Hirodes Antipa'ya (İ.Ö. 4 - İ.S. 39) ve kuzeydoğu toprakları Filipus'a (İ.Ö. 4 - İ.S. 33/4) verildi. 2) Hirodes Arhelas'ın (bkz. Mat.2:22) kötü idaresinden ötürü Yahudiye ile Samiriye'nin yönetimi daha sonra bir Roma Valisi'ne verildi (İ.S. 6). 3) Tetrarhis (bölge kralı*) Hirodes diye de bilinen Hirodes Antipa, Peygamber Yahya'yı tutuklatıp öldürttü, İsa Mesih'i yargılanmak üzere Pontius Pilatus'a gönderdi (bkz. Mat.14:1-12; Luk.23:7-12). 4) Büyük Hirodes'in torunlarından Kral I. Hirodes Agrippa, İ.S. 37 ile 44 yılları arasında Filistin'in çeşitli bölgelerini yönetti. 44 yılındaki ölümü Yeni Antlaşma'da kaydedilmiştir (bkz. Elç.12:20-23). 5) I. Hirodes Agrippa'nın oğlu olan II. Hirodes Agrippa, babasının krallığını İ.S. 48 yılında miras aldı. Pavlus'un duruşmasında bulunan bu Agrippa'ydı (bkz. Elç.25:13-26:32). Hitit Eski Antlaşma'da geçen Hitit adı iki farklı halkı tanımlıyor: 1) İsrailliler'in fethinden önce Kenan'da yaşayan halk (örneğin Yar.23:10); 2) Anadolu Hititleri'nin Güneydoğu Anadolu ve Suriye'de «Geç-Hitit» krallıklarını kurmuş olan torunları (1Kr.10:29; 2Ta.1:17). Bu halkların ilişki derecesi tam bilinmiyor. hozana Aramice* «Şimdi kurtar» anlamına gelen «hoşana» sözcüğü, Yeni Antlaşma'da Kurtarıcı İsa'yı selamlamak için kullanılıyor. İbranice İsrailliler'in dili. Yeni Antlaşma'da, İbranice'den söz edildiği bazı yerlerde bu dile benzeyen Aramice* kastedilir. ihtiyar Kilise* önderi. İhtiyar unvanı İsrail'de halkın ileri gelenleri için de kullanılırdı. inanlılar topluluğu Grekçe «ekklisia» sözcüğünün kök anlamı «topluluk» ya da «toplantı»dır. Eski Antlaşma'nın Grekçe çevirisi olan Septuaginta'da İsrail halkı için kullanıldı. Sonradan Hıristiyan topluluğu için teknik terim olup Yunanca'dan Türkçe'ye «kilise» şeklinde geçti. Elinizdeki çeviride bu sözcük, dünya çapındaki ya da belirli bir kentteki Hıristiyan topluluğundan söz ederken «kilise»; topluluk bireylerinin karşılıklı davranışlarından, ilişkilerinden ve sorunlarından söz ederken «inanlılar topluluğu» ya da «topluluk» diye çevrilmiştir. İnsanoğlu Dan.7:13'te geçen ve İncil'de İsa Mesih'in kendisi için kullandığı unvan. kâhin Tanrı ile insanlar arasında aracılık yapan ve Tanrı'ya kurban sunmak gibi dinsel işlerle uğraşan görevli. Kâhinin büyücülük, falcılık, sihirbazlık, gaipten haber vermek gibi işlerle uğraşması söz konusu değildi. Bu uygulamalar Yas.18:9-14 ayetlerinde yasaklanmıştır. kâse Bazen büyük acı simgesi olarak kullanılır (bkz. Mat.20:22-23; 26:39-42; Mar.10:38-40; 14:36; Luk.22:41-44; Yu.18:11). kaya tavşanı Bilimsel açıdan «kır sıçanımsı» olarak adlandırılan bu otobur hayvan tavşan büyüklüğünde olup kayalık tepelerde yaşar. Kefas «Kaya» anlamına gelen Petrus adının Aramice'si*. Keretliler'le Peletliler Benaya komutasında olan ve Davut'u koruma birliğini oluşturan paralı askerler. Keretliler'in Giritli, Peletliler'inse Filistli olduğu sanılıyor. Keruvlar Kanatlı doğaüstü varlıklar ve bunların heykelleri. Kamış Denizi Bu olayın Sina Yarımadası’nda bulunan bir bataklık bölgede geçtiği sanılıyor. Bugün “Acı Göller” diye bilinen yer olabilir. Kildaniler Kuzey Arabistan'da yaşamış olan Sami ırkından yarı göçebe bir halk. Sonraları Güney Mezopotamya'nın Ur Kenti çevresine yerleştiler (Yar.11:28). Yeni-Babil İmparatorluğu'nu (İ.Ö. 626-539) yöneten krallar bu halktandı. Daniel Kitabı'nda «yıldızbilimciler» diye çevrilen «Kildaniler» sözcüğü İbranice'de ve Aramice'de* bir büyücü topluluğu anlamına da geliyor. kilise Bkz. inanlılar topluluğu. kötü olan Şeytan. Kûş 1) Kûş adı genellikle Mısır'ın güneyindeki Asvan'dan bugünkü Hartum'a yakın olan Beyaz Nil ile Mavi Nil'in birleştiği yer arasında uzanan bölge için kullanılırdı. 2) Sadece Yar.2:13'te geçen Kûş adı ise Aden bahçesine yakın bir bölgeyi niteliyor. kutsal kent Yeruşalim*, Kudüs. Kutsal Yasa Tanrı'nın Peygamber Musa'ya verdiği yasalar dizisi. Kutsal Yer Önceleri Tapınma Çadırı'nda, sonraları da Yeruşalim'deki* tapınakta yer alan ve yalnız İsrailli kâhinlerin* girebildiği bölme. Tapınağın ikinci odası olan bu bölüme «ana bölüm» denilir. Kutsal Yer küçük harfle yazıldığı zaman Tapınma Çadırı'nı ya da tapınağın tümünü anlatır. Levililer İsrail'in on iki oymağından biri. Harun ve Harun'un soyundan gelen kâhinler bu oymaktandı. Levililer adı, bu kâhinlere tapınakta yardım eden görevliler için kullanılırdı (bkz. 1 Ta.23:28-32). Livyatan Kenan mitolojisinde de geçen bir çeşit deniz canavarı. man Tanrı'nın Mısır'dan çıkan İsrailliler'i çölde doyurmak için gökten gönderdiği yiyecek (bkz. Çık.16:13-36). meshetmek Eski Antlaşma'da kutsal bir amaçla kullanılacak bir eşyanın üzerine ya da yeni göreve atanacak bir kişinin başına zeytinyağı sürmek. Yeni Antlaşma'da «mesh» sözcüğü Tanrı'nın, Kutsal Ruhu'nu inanlılara verişini de kapsıyor (bkz. Çık.30:22-29; 1Sa.10:1-10; 16:3; 24:6; 1Kr.19:5-16; Yşa.61:1-3; Elç.10:38; 1Yu.2:20,27). Mesih Mesih, «Meshedilmiş Olan» (Grekçe «Hristos»). Peygamberlerin geleceğini önceden haber verdikleri Kurtarıcı Kral İsa. Mesih Karşıtı 1) Dünyanın son günlerinde İsa Mesih'e karşı koymak üzere Şeytan tarafından güçlendirilecek olan kötü kişi. 2) İsa Mesih'e karşı koyan kimse (1Yu.2:18-22, 4:3; 2Yu.7). mezar Yahudiler ölülerini kayadan oyulmuş mağaralarda gömerlerdi. Mağara, ağzına büyük bir taşın yuvarlanmasıyla kapatılırdı. Millo İbranice «dolmak» fiilinden türetilmiş ad. Toprağın düzeltilip engebeli yerleri doldurmasıyla oluşturulan alan olabilir. Molek Ammonlular'ın Molok, Milkom ya da Malkam diye de bilinen ilahı. Zaman zaman bu ilahın sözde öfkesini dindirmek için çocukları yakarak kurban ederlerdi. Kutsal Yasa bu çeşit uygulamaları yasaklıyor (bkz. Lev.18:21, 20:2-5). murdar Dinsel açıdan kirli. mür İlaç ve parfüm olarak kullanılan değerli ve hoş kokulu bir yağ. omega Grek alfabesinin son harfi olan omega, sonu simgelemek için kullanılır. Onbirler Yahuda İskariot'un ölümünden sonra İsa Mesih'in elçileri bir süre «Onbirler» olarak anıldı. Yahuda'nın yerine Mattiya seçildikten sonra elçilerden tekrar «Onikiler» diye söz edilmeye başlandı. Onikiler İsa Mesih'in on iki elçisi (havarisi). oruç Belli bir süre yiyecekten içecekten kaçınmak. Kutsal Kitap'ta oruç için kesin bir süre belirtilmez; gece gündüz sürdürülebilir. öteki uluslar Yahudi olmayanlar. para bozanlar Putperestliğin işaretlerini taşıyan Roma parasını tapınak vergisini ödemekte kullanmak yasaktı. Onun için, bu parayı özel bir akçeyle değiştirmek gerekiyordu. Para bozan kişiler bu iş için fahiş ücretler alırdı. perde Yahudiler'in tapınağında, En Kutsal Yer'i* Kutsal Yer'den* ayıran perde (bkz. Çık.26:31-35; İbr.10:19-20). Rabbî Kutsal Yasa uzmanlarına verilen ve «Hocam» anlamına gelen Aramice* bir unvan. Rab'bin Sofrası Yeni Antlaşma'da İsa Mesih'in ölümünü anmak için yapılan tören (bkz. Mat.26:26-29; Mar.14:22-25; Luk.22:15-20; 1Ko.11:23-34). Roma vatandaşı Eski Roma imparatorluğunun sınırları içinde yaşayan herkes Roma vatandaşı değildi. Roma vatandaşı olmanın ayrıcalıkları arasında, dayak ve çarmıh gibi utanç verici cezalardan muaf tutulma, suçlamalar karşısında imparatora başvurabilme hakkı vardı. Doğuştan Romalı olmayan bir kişi bu vatandaşlığı, kölelikten özgür kılınarak, bir ödül olarak ya da parayla satın alarak elde edebilirdi. saat Eski çağlarda genellikle günbatımı, yeni bir günün başlangıcı sayılırdı. Gece, on iki saate ya da «nöbet» denen üçer veya dörder saatlik zaman dilimlerine bölünmüştü. Gündüz ise gün doğuşundan başlayarak on iki saate bölünmüştü. Örneğin, bu düzenlemeye göre (gündüz) altıncı saat = öğle vakti; dokuzuncu saat = saat 15:00, vb. Yeni Antlaşma'da belirtilen saatler bu sisteme göre düzenlenmişti. Ne var ki, bazı uzmanlara göre Yuhanna yazılarında bugünkü sisteme yakın bir sistem kullandı. Bu durumda onuncu saat sabah saat 10:00 olur (bkz. Yu.1:39). Sadukiler Yahudilik'te akılcılığı savunan bir mezhep. Sadukiler, Eski Antlaşma'dan yalnız Musa'nın kitaplarını kabul eder, ölümden sonraki yaşam, diriliş, cennet, cehennem düşüncesine ve cin, melek gibi doğaüstü varlıklara inanmazlardı. Samiriyeliler Yahudiler'le öbür halkların karışımından oluşan, Yahudiye* ile Celile arasında yaşayan melez bir halk. Tektanrıcı oldukları halde Samiriyeliler, saf kan Yahudi olmadıklarından ve birtakım değişik dinsel görenekleri izlediklerinden Yahudilerce hor görülürdü. satraplar Pers Kralı adına geniş bölgeleri yöneten üst düzey valiler (İ.Ö. 6-4. yüzyıl arası). Sela Müzikte duruş ifade eden bir terim olduğu sanılıyor. Sezar Roma imparatorlarına verilen bir unvan. Kayser diye de bilinir. Siyon Yeruşalim* Kenti'nin kurulduğu tepelerden biri olan «Siyon» sözcüğü, mecazi anlamda «Tanrı'nın konutu», «Tanrı'nın halkı» demektir. «Siyon kızı» ise «Yeruşalim halkı» anlamına gelir. sunular Levililer Kitabı'nda açıklanan sunular sistemi oldukça karmaşıktır. Beş temel sunu vardır. Sununun Adı Geçtiği Ayetler Amaç ve Anlamı Yakmalık sunu Lev.1; 6:8-13; 8:18-21; 16:24 Gönüllü tapınma, günahları bağışlatmak, Tanrı'ya bağlılık göstermek Tahıl sunusu Lev.2; 6:14-23 Gönüllü tapınma, Tanrı'nın lütfunu hatırlamak Esenlik sunusu Lev.3; 7:11-34 Gönüllü tapınma, şükran ve Paydaşlık Günah sunusu Lev.4:1-5:13; 6:24-30; 8:14-17; 16:3-22 Günaha karşılık zorunlu sunu, günahları bağışlatmak, arınma Suç sunusu Lev.5:14-6:7; 7:1-6 Bedeli ödenmesi gereken günahlara karşılık zorunlu sunu sünnetli İsrail halkı. sünnetsiz Kutsal Kitap'ta İsrail halkından olmayanlar. sürüngen İbranice sözcük fare, böcek gibi öteki kara hayvanlarını da kapsıyor. Buna benzer başka bir İbranice sözcük Levililer Kitabı'nda «küçük kara hayvanı» diye çevrildi (bkz. Lev.11:29-30). Şabat Günü İsrailliler'in dinlenme ve tapınma günü (Cuma günbatımından Cumartesi günbatımına dek sürer). Bkz. Çık.20:8-11; Yas.5:12-15. Tanrı'dan korkanlar İsa Mesih zamanında Yahudi soyundan olmayıp da Yahudi dinini benimsemiş ama sünnet olmamış kişiler. Tanrı'nın Egemenliği Bu terim, Tanrı'nın dünya üzerinde bir kral gibi egemenlik sürdüğünü anlatır. Mat.3:2-3 ve Luk.11:20'ye göre İsa'nın dünyaya gelişiyle başlamış olan bu egemenlik, yine Mat.24-25'e göre İsa'nın ikinci gelişinden sonra tümüyle gerçekleşecektir. Tanrı'nın huzuruna konan ekmek Bkz. adak ekmekleri. Tofet Yeruşalim* dışında Ben-Hinnom Vadisi'nde bir tapınma yeriydi. Burada halk ilah Molek'in* sözde öfkesini dindirmek için çocukları yakarak kurban ederdi. topluluk Bkz. inanlılar topluluğu. tunç İbranice ve Aramice'deki* ilgili sözcükler hem bakır hem tunç anlamına gelir. Bakır ısıya daha dayanıklıdır ve Çık.27:1-8'le 38:1-7'de açıklandığı gibi sunağın yapımında kullanılmış olabilir. Tunç daha serttir ve 1Sa.17:5'te belirtildiği gibi silah yapımında kullanılırdı. tümen İsa Mesih zamanında Roma ordusunun «lejyon» denilen ve yaklaşık 6 000 erden oluşan askeri birliği. Urim ve Tummim Başkâhinin efodundaki* göğüslüğünde* bulunan iki küçük nesne. Bunlar kura çekmek ve Tanrı'nın isteğini öğrenmek için kullanılırdı. vaftiz Sözcük anlamıyla «suyla yıkama», «suya daldırma» (bkz. Mat.3:5-17; 28:19; Mar.1:4-11; 16:15-16; Luk.3:2-22; Yu.1:24-28,33; 4:1-3; Elç.1:5; 2:38-41; 10:46-48; 19:1-6; Rom.6:3-4; 1Ko.12:13; Gal.3:27; Kol.2:12; 1Pe.3:20-21). vergi görevlisi İsa zamanında Roma İmparatorluğu adına Yahudi halkından vergi toplayan ve bu yüzden sevilmeyen kişi. Yahudiye 1) Roma İmparatorluğu zamanında Filistin'in güney kısmından oluşan eyalet; 2) Bu eyaletle birlikte Yahudiler'in çok sayıda bulunduğu komşu eyaletlerin topraklarının tümü. Yardımcı Yeni Antlaşma'nın Yuhanna bölümünde Grekçe'deki «Paraklitos» sözcüğünün karşılığı. Kutsal Ruh'un unvanlarından biri olan Paraklitos, ayrıca «Tesellici» ya da «Öğütçü» diye çevrilebilir. Yeruşalim Bugünkü Kudüs; Kutsal Kitap'ta Şalem, Davut Kenti, Siyon*, kutsal kent, Ariel diye de geçer. «Yeruşalim kızı» ise «Yeruşalim halkı» anlamına gelir. yıkıcı iğrenç şey İlk defa Dan.9:27'de sözü edilen yıkıcı iğrenç şeyle ilgili yorumlar şöyledir: 1) İ.Ö. 168 yılında Suriye Kralı Antiohos Epifanis tarafından Yahudiler'in Yeruşalim'deki* tapınağında dikilen put; 2) İ.S. 70 yılında Yahudiye'de* büyük tahribat yapan Roma ordusu; 3) Gelecekte Tanrı'ya başkaldıracak olan Mesih Karşıtı*. Yurtseverler Roma döneminde aşırı milliyetçi bir Yahudi partisi. Yüksek Kurul İsa döneminde Yahudiler'in milli meclisi olan ve «Sanhedrin» diye bilinen yetmiş kişilik Yüksek Kurul, önemli kâhinler*, ileri gelenler ve din bilginlerinden* oluşurdu. Başkâhin Kurul'a başkanlık ederdi. Denemek kldafkdla Denemek