Site uses cookies to provide basic functionality.

OK
JOHN
Up
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21
Chapter 1
John TurNTB 1:1  Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.
John TurNTB 1:3  Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.
John TurNTB 1:4  Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.
John TurNTB 1:5  Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.
John TurNTB 1:6  Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı.
John TurNTB 1:7  Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi.
John TurNTB 1:8  Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi.
John TurNTB 1:9  Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı.
John TurNTB 1:10  O, dünyadaydı, dünya O'nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O'nu tanımadı.
John TurNTB 1:11  Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O'nu kabul etmedi.
John TurNTB 1:12  Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi.
John TurNTB 1:13  Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı'dan doğdular.
John TurNTB 1:14  Söz, insan olup aramızda yaşadı. O'nun yüceliğini –Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un yüceliğini– gördük.
John TurNTB 1:15  Yahya O'na tanıklık etti. Yüksek sesle şöyle dedi: “ ‘Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ diye sözünü ettiğim kişi budur.”
John TurNTB 1:16  Nitekim hepimiz O'nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldık.
John TurNTB 1:17  Kutsal Yasa Musa aracılığıyla verildi, ama lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi.
John TurNTB 1:18  Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba'nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O'nu tanıttı.
John TurNTB 1:19  Yahudi yetkililer Yahya'ya, “Sen kimsin?” diye sormak üzere Yeruşalim'den kâhinlerle Levililer'i gönderdikleri zaman Yahya'nın tanıklığı şöyle oldu –açıkça konuştu, inkâr etmedi– “Ben Mesih değilim” diye açıkça konuştu.
John TurNTB 1:20  Yahudi yetkililer Yahya'ya, “Sen kimsin?” diye sormak üzere Yeruşalim'den kâhinlerle Levililer'i gönderdikleri zaman Yahya'nın tanıklığı şöyle oldu –açıkça konuştu, inkâr etmedi– “Ben Mesih değilim” diye açıkça konuştu.
John TurNTB 1:21  Onlar da kendisine, “Öyleyse sen kimsin? İlyas mısın?” diye sordular. O da, “Değilim” dedi. “Sen beklediğimiz peygamber misin?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi.
John TurNTB 1:22  Bu kez, “Kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere bir yanıt verelim” dediler. “Kendin için ne diyorsun?”
John TurNTB 1:23  Yahya, “Peygamber Yeşaya'nın dediği gibi, ‘Rab'bin yolunu düzleyin’ diye çölde haykıranın sesiyim ben” dedi.
John TurNTB 1:24  Yahya'ya gönderilen bazı Ferisiler ona, “Sen Mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?” diye sordular.
John TurNTB 1:25  Yahya'ya gönderilen bazı Ferisiler ona, “Sen Mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?” diye sordular.
John TurNTB 1:26  Yahya onlara şöyle yanıt verdi: “Ben suyla vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız biri duruyor.
John TurNTB 1:27  Benden sonra gelen O'dur. Ben O'nun çarığının bağını çözmeye bile layık değilim.”
John TurNTB 1:28  Bütün bunlar Şeria Irmağı'nın ötesinde bulunan Beytanya'da, Yahya'nın vaftiz ettiği yerde oldu.
John TurNTB 1:29  Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!
John TurNTB 1:30  Kendisi için, ‘Benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ dediğim kişi işte budur.
John TurNTB 1:31  Ben O'nu tanımıyordum, ama İsrail'in O'nu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim.”
John TurNTB 1:32  Yahya tanıklığını şöyle sürdürdü: “Ruh'un güvercin gibi gökten indiğini, O'nun üzerinde durduğunu gördüm.
John TurNTB 1:33  Ben O'nu tanımıyordum. Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderen, ‘Ruh'un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden O'dur’ dedi.
John TurNTB 1:34  Ben de gördüm ve ‘Tanrı'nın Oğlu budur’ diye tanıklık ettim.”
John TurNTB 1:35  Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikteydi.
John TurNTB 1:36  Oradan geçen İsa'ya bakarak, “İşte Tanrı Kuzusu!” dedi.
John TurNTB 1:37  Onun söylediklerini duyan iki öğrenci İsa'nın ardından gitti.
John TurNTB 1:38  İsa arkasına dönüp ardından geldiklerini görünce, “Ne arıyorsunuz?” diye sordu. Onlar da, “Rabbî, nerede oturuyorsun?” dediler. Rabbî, öğretmenim anlamına gelir.
John TurNTB 1:39  İsa, “Gelin, görün” dedi. Gidip O'nun nerede oturduğunu gördüler ve o gün O'nunla kaldılar. Saat dört sularıydı.
John TurNTB 1:40  Yahya'yı işitip İsa'nın ardından giden iki kişiden biri Simun Petrus'un kardeşi Andreas'tı.
John TurNTB 1:41  Andreas önce kendi kardeşi Simun'u bularak ona, “Biz Mesih'i bulduk” dedi. Mesih, meshedilmiş anlamına gelir.
John TurNTB 1:42  Andreas kardeşini İsa'ya götürdü. İsa ona baktı, “Sen Yuhanna'nın oğlu Simun'sun. Kefas diye çağrılacaksın” dedi. Kefas, kaya anlamına gelir.
John TurNTB 1:43  Ertesi gün İsa, Celile'ye gitmeye karar verdi. Filipus'u bulup ona, “Ardımdan gel” dedi.
John TurNTB 1:44  Filipus da Andreas ile Petrus'un kenti olan Beytsayda'dandı.
John TurNTB 1:45  Filipus, Natanel'i bularak ona, “Musa'nın Kutsal Yasa'da hakkında yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsa'yı bulduk” dedi.
John TurNTB 1:46  Natanel Filipus'a, “Nasıra'dan iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu. Filipus, “Gel de gör” dedi.
John TurNTB 1:47  İsa, Natanel'in kendisine doğru geldiğini görünce onun için, “İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!” dedi.
John TurNTB 1:48  Natanel, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. İsa, “Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm” yanıtını verdi.
John TurNTB 1:49  Natanel, “Rabbî, sen Tanrı'nın Oğlu'sun, sen İsrail'in Kralı'sın!” dedi.
John TurNTB 1:50  İsa ona dedi ki, “Seni incir ağacının altında gördüğümü söylediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin.”
John TurNTB 1:51  Sonra da, “Size doğrusunu söyleyeyim, göğün açıldığını, Tanrı meleklerinin İnsanoğlu üzerinde yükselip indiklerini göreceksiniz” dedi.
Chapter 2
John TurNTB 2:1  Üçüncü gün Celile'nin Kana Köyü'nde bir düğün vardı. İsa'nın annesi de oradaydı.
John TurNTB 2:2  İsa'yla öğrencileri de düğüne çağrılmışlardı.
John TurNTB 2:3  Şarap tükenince annesi İsa'ya, “Şarapları kalmadı” dedi.
John TurNTB 2:4  İsa, “Anne, benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi” dedi.
John TurNTB 2:5  Annesi hizmet edenlere, “Size ne derse onu yapın” dedi.
John TurNTB 2:6  Yahudiler'in geleneksel temizliği için oraya konmuş, her biri seksenle yüz yirmi litre alan altı taş küp vardı.
John TurNTB 2:7  İsa hizmet edenlere, “Küpleri suyla doldurun” dedi. Küpleri ağızlarına kadar doldurdular.
John TurNTB 2:8  Sonra hizmet edenlere, “Şimdi biraz alıp şölen başkanına götürün” dedi. Onlar da götürdüler.
John TurNTB 2:9  Şölen başkanı, şaraba dönüşmüş suyu tattı. Bunun nereden geldiğini bilmiyordu, oysa suyu küpten alan hizmetkârlar biliyorlardı. Şölen başkanı güveyi çağırıp, “Herkes önce iyi şarabı, çok içildikten sonra da kötüsünü sunar” dedi, “Ama sen iyi şarabı şimdiye dek saklamışsın.”
John TurNTB 2:10  Şölen başkanı, şaraba dönüşmüş suyu tattı. Bunun nereden geldiğini bilmiyordu, oysa suyu küpten alan hizmetkârlar biliyorlardı. Şölen başkanı güveyi çağırıp, “Herkes önce iyi şarabı, çok içildikten sonra da kötüsünü sunar” dedi, “Ama sen iyi şarabı şimdiye dek saklamışsın.”
John TurNTB 2:11  İsa bu ilk doğaüstü belirtisini Celile'nin Kana Köyü'nde gerçekleştirdi ve yüceliğini gösterdi. Öğrencileri de O'na iman ettiler.
John TurNTB 2:12  Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileri Kefarnahum'a gidip orada birkaç gün kaldılar.
John TurNTB 2:13  Yahudiler'in Fısıh Bayramı yakındı. İsa da Yeruşalim'e gitti.
John TurNTB 2:14  Tapınağın avlusunda sığır, koyun ve güvercin satanları, orada oturmuş para bozanları gördü.
John TurNTB 2:15  İpten bir kamçı yaparak hepsini koyunlar ve sığırlarla birlikte tapınaktan kovdu, para bozanların paralarını döküp masalarını devirdi.
John TurNTB 2:16  Güvercin satanlara, “Bunları buradan kaldırın, Babam'ın evini pazar yerine çevirmeyin!” dedi.
John TurNTB 2:17  Öğrencileri, “Evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirecek” diye yazılmış olan sözü hatırladılar.
John TurNTB 2:18  Yahudi yetkililer İsa'ya, “Bunları yaptığına göre, bize nasıl bir belirti göstereceksin?” diye sordular.
John TurNTB 2:19  İsa şu yanıtı verdi: “Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım.”
John TurNTB 2:20  Yahudi yetkililer, “Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?” dediler.
John TurNTB 2:21  Ama İsa'nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi.
John TurNTB 2:22  İsa ölümden dirilince öğrencileri bu sözü söylediğini hatırladılar, Kutsal Yazı'ya ve İsa'nın söylediği bu söze iman ettiler.
John TurNTB 2:23  Fısıh Bayramı'nda İsa'nın Yeruşalim'de bulunduğu sırada gerçekleştirdiği belirtileri gören birçokları O'nun adına iman ettiler.
John TurNTB 2:24  Ama İsa bütün insanların yüreğini bildiği için onlara güvenmiyordu.
John TurNTB 2:25  İnsan hakkında kimsenin O'na bir şey söylemesine gerek yoktu. Çünkü kendisi insanın içinden geçenleri biliyordu.
Chapter 3
John TurNTB 3:1  Yahudiler'in Nikodim adlı bir önderi vardı. Ferisiler'den olan bu adam bir gece İsa'ya gelerek, “Rabbî, senin Tanrı'dan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz” dedi.
John TurNTB 3:2  Yahudiler'in Nikodim adlı bir önderi vardı. Ferisiler'den olan bu adam bir gece İsa'ya gelerek, “Rabbî, senin Tanrı'dan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz” dedi.
John TurNTB 3:3  İsa ona şu karşılığı verdi: “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ni göremez.”
John TurNTB 3:4  Nikodim, “Yaşlanmış bir adam nasıl doğabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğabilir mi?” diye sordu.
John TurNTB 3:5  İsa şöyle yanıt verdi: “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh'tan doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ne giremez.
John TurNTB 3:6  Bedenden doğan bedendir, Ruh'tan doğan ruhtur.
John TurNTB 3:7  Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma.
John TurNTB 3:8  Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh'tan doğan herkes böyledir.”
John TurNTB 3:9  Nikodim İsa'ya, “Bunlar nasıl olabilir?” diye sordu.
John TurNTB 3:10  İsa ona şöyle yanıt verdi: “Sen İsrail'in öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?
John TurNTB 3:11  Sana doğrusunu söyleyeyim, biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz. Sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.
John TurNTB 3:12  Sizlere yeryüzüyle ilgili şeyleri söylediğim zaman inanmazsanız, gökle ilgili şeyleri söylediğimde nasıl inanacaksınız?
John TurNTB 3:13  Gökten inmiş olan İnsanoğlu'ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır.
John TurNTB 3:14  Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu'nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir.
John TurNTB 3:15  Öyle ki, O'na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.
John TurNTB 3:16  “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.
John TurNTB 3:17  Tanrı, Oğlu'nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O'nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.
John TurNTB 3:18  O'na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı'nın biricik Oğlu'nun adına iman etmemiştir.
John TurNTB 3:19  Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.
John TurNTB 3:20  Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz.
John TurNTB 3:21  Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.”
John TurNTB 3:22  Bundan sonra İsa'yla öğrencileri Yahudiye diyarına gittiler. İsa onlarla birlikte orada bir süre kalarak vaftiz etti.
John TurNTB 3:23  Yahya da Salim yakınındaki Aynon'da vaftiz ediyordu. Çünkü orada bol su vardı. İnsanlar gelip vaftiz oluyorlardı.
John TurNTB 3:25  O sıralarda Yahya'nın öğrencileriyle bir Yahudi arasında temizlenme konusunda bir tartışma çıktı.
John TurNTB 3:26  Öğrencileri Yahya'ya gelerek, “Rabbî” dediler, “Şeria Irmağı'nın karşı yakasında birlikte olduğun ve kendisi için tanıklık ettiğin adam var ya, işte O vaftiz ediyor, herkes de O'na gidiyor.”
John TurNTB 3:27  Yahya şöyle yanıt verdi: “İnsan, kendisine gökten verilmedikçe hiçbir şey alamaz.
John TurNTB 3:28  ‘Ben Mesih değilim, ama O'nun öncüsü olarak gönderildim’ dediğime siz kendiniz tanıksınız.
John TurNTB 3:29  Gelin kiminse, güvey odur. Ama güveyin yanında duran ve onu dinleyen dostu onun sesini işitince çok sevinir. İşte benim sevincim böylece tamamlandı.
John TurNTB 3:31  Yukarıdan gelen, herkesten üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve dünyadan söz eder. Gökten gelen ise, herkesten üstündür.
John TurNTB 3:32  Ne görmüş ne işitmişse ona tanıklık eder, ama tanıklığını kimse kabul etmez.
John TurNTB 3:33  O'nun tanıklığını kabul eden, Tanrı'nın gerçek olduğuna mührünü basmıştır.
John TurNTB 3:34  Tanrı'nın gönderdiği kişi Tanrı'nın sözlerini söyler. Çünkü Tanrı, Ruh'u ölçüyle vermez.
John TurNTB 3:35  Baba Oğul'u sever; her şeyi O'na teslim etmiştir.
John TurNTB 3:36  Oğul'a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul'un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Tanrı'nın gazabı böylesinin üzerinde kalır.
Chapter 4
John TurNTB 4:1  Ferisiler, İsa'nın Yahya'dan daha çok öğrenci edinip vaftiz ettiğini duydular –aslında İsa'nın kendisi değil, öğrencileri vaftiz ediyorlardı– İsa bunu öğrenince Yahudiye'den ayrılıp yine Celile'ye gitti.
John TurNTB 4:2  Ferisiler, İsa'nın Yahya'dan daha çok öğrenci edinip vaftiz ettiğini duydular –aslında İsa'nın kendisi değil, öğrencileri vaftiz ediyorlardı– İsa bunu öğrenince Yahudiye'den ayrılıp yine Celile'ye gitti.
John TurNTB 4:3  Ferisiler, İsa'nın Yahya'dan daha çok öğrenci edinip vaftiz ettiğini duydular –aslında İsa'nın kendisi değil, öğrencileri vaftiz ediyorlardı– İsa bunu öğrenince Yahudiye'den ayrılıp yine Celile'ye gitti.
John TurNTB 4:5  Böylece Samiriye'nin Sihar denilen kentine geldi. Burası Yakup'un kendi oğlu Yusuf'a vermiş olduğu toprağın yakınındaydı.
John TurNTB 4:6  Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı.
John TurNTB 4:7  Samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, “Bana su ver, içeyim” dedi.
John TurNTB 4:8  İsa'nın öğrencileri yiyecek satın almak için kente gitmişlerdi.
John TurNTB 4:9  Samiriyeli kadın, “Sen Yahudi'sin, bense Samiriyeli bir kadınım” dedi, “Nasıl olur da benden su istersin?” Çünkü Yahudiler'in Samiriyeliler'le ilişkileri yoktur.
John TurNTB 4:10  İsa kadına şu yanıtı verdi: “Eğer sen Tanrı'nın armağanını ve sana, ‘Bana su ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu bilseydin, sen O'ndan dilerdin, O da sana yaşam suyunu verirdi.”
John TurNTB 4:11  Kadın, “Efendim” dedi, “Su çekecek bir şeyin yok, kuyu da derin, yaşam suyunu nereden bulacaksın?
John TurNTB 4:12  Sen, bu kuyuyu bize vermiş, kendisi, oğulları ve davarları ondan içmiş olan atamız Yakup'tan daha mı büyüksün?”
John TurNTB 4:13  İsa şöyle yanıt verdi: “Bu sudan her içen yine susayacak.
John TurNTB 4:14  Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak.”
John TurNTB 4:15  Kadın, “Efendim” dedi, “Bu suyu bana ver. Böylece ne susayayım, ne de su çekmek için buraya kadar geleyim.”
John TurNTB 4:16  İsa, “Git, kocanı çağır ve buraya gel” dedi.
John TurNTB 4:17  Kadın, “Kocam yok” diye yanıtladı. İsa, “Kocam yok demekle doğruyu söyledin” dedi.
John TurNTB 4:18  “Beş kocaya vardın. Şimdi birlikte yaşadığın adam kocan değil. Doğruyu söyledin.”
John TurNTB 4:19  Kadın, “Efendim, anlıyorum, sen bir peygambersin” dedi.
John TurNTB 4:20  “Atalarımız bu dağda tapındılar, ama sizler tapılması gereken yerin Yeruşalim'de olduğunu söylüyorsunuz.”
John TurNTB 4:21  İsa ona şöyle dedi: “Kadın, bana inan, öyle bir saat geliyor ki, Baba'ya ne bu dağda, ne de Yeruşalim'de tapınacaksınız!
John TurNTB 4:22  Siz bilmediğinize tapıyorsunuz, biz bildiğimize tapıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudiler'dendir.
John TurNTB 4:23  Ama içtenlikle tapınanların Baba'ya ruhta ve gerçekte tapınacakları saat geliyor. İşte, o saat şimdidir. Baba da kendisine böyle tapınanları arıyor.
John TurNTB 4:24  Tanrı ruhtur, O'na tapınanlar da ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar.”
John TurNTB 4:25  Kadın İsa'ya, “Mesih denilen meshedilmiş Olan'ın geleceğini biliyorum” dedi, “O gelince bize her şeyi bildirecek.”
John TurNTB 4:27  Bu sırada İsa'nın öğrencileri geldiler. O'nun bir kadınla konuşmasına şaştılar. Bununla birlikte hiçbiri, “Ne istiyorsun?” ya da, “O kadınla neden konuşuyorsun?” demedi.
John TurNTB 4:28  Sonra kadın su testisini bırakarak kente gitti ve halka şöyle dedi: “Gelin, yaptığım her şeyi bana söyleyen adamı görün. Acaba Mesih bu mudur?”
John TurNTB 4:29  Sonra kadın su testisini bırakarak kente gitti ve halka şöyle dedi: “Gelin, yaptığım her şeyi bana söyleyen adamı görün. Acaba Mesih bu mudur?”
John TurNTB 4:30  Halk da kentten çıkıp İsa'ya doğru gelmeye başladı.
John TurNTB 4:31  Bu arada öğrencileri O'na, “Rabbî, yemek ye!” diye rica ediyorlardı.
John TurNTB 4:32  Ama İsa, “Benim, sizin bilmediğiniz bir yiyeceğim var” dedi.
John TurNTB 4:33  Öğrenciler birbirlerine, “Acaba biri O'na yiyecek mi getirdi?” diye sordular.
John TurNTB 4:34  İsa, “Benim yemeğim, beni gönderenin isteğini yerine getirmek ve O'nun işini tamamlamaktır” dedi.
John TurNTB 4:35  “Sizler, ‘Ekinleri biçmeye daha dört ay var’ demiyor musunuz? İşte, size söylüyorum, başınızı kaldırıp tarlalara bakın. Ekinler sararmış, biçilmeye hazır!
John TurNTB 4:36  Eken ve biçen birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar.
John TurNTB 4:37  ‘Biri eker, başkası biçer’ sözü bu durumda doğrudur.
John TurNTB 4:38  Ben sizi, emek vermediğiniz bir ürünü biçmeye gönderdim. Başkaları emek verdiler, siz ise onların emeğinden yararlandınız.”
John TurNTB 4:39  O kentten birçok Samiriyeli, “Yaptığım her şeyi bana söyledi” diye tanıklık eden kadının sözü üzerine İsa'ya iman etti.
John TurNTB 4:40  Samiriyeliler O'na gelip yanlarında kalması için rica ettiler. O da orada iki gün kaldı.
John TurNTB 4:41  O'nun sözü üzerine daha birçokları iman etti.
John TurNTB 4:42  Bunlar kadına, “Bizim iman etmemizin nedeni artık senin sözlerin değil” diyorlardı. “Kendimiz işittik, O'nun gerçekten dünyanın Kurtarıcısı olduğunu biliyoruz.”
John TurNTB 4:43  Bu iki günden sonra İsa oradan ayrılıp Celile'ye gitti.
John TurNTB 4:44  İsa'nın kendisi, bir peygamberin kendi memleketinde saygı görmediğine tanıklık etmişti.
John TurNTB 4:45  Celile'ye geldiği zaman Celileliler O'nu iyi karşıladılar. Çünkü onlar da bayram için gitmişler ve bayramda O'nun Yeruşalim'de yaptığı her şeyi görmüşlerdi.
John TurNTB 4:46  İsa yine, suyu şaraba çevirdiği Celile'nin Kana Köyü'ne geldi. Orada saraya bağlı bir memur vardı. Oğlu Kefarnahum'da hastaydı.
John TurNTB 4:47  Adam, İsa'nın Yahudiye'den Celile'ye geldiğini işitince yanına gitti, evine gelip ölmek üzere olan oğlunu iyileştirmesi için O'na yalvardı.
John TurNTB 4:48  İsa adama, “Sizler belirtiler ve harikalar görmedikçe iman etmeyeceksiniz” dedi.
John TurNTB 4:49  Saray memuru İsa'ya, “Efendim, çocuğum ölmeden yetiş!” dedi.
John TurNTB 4:50  İsa, “Git, oğlun yaşayacak” dedi. Adam, İsa'nın söylediği söze iman ederek gitti.
John TurNTB 4:51  Daha yoldayken köleleri onu karşılayıp oğlunun yaşadığını bildirdiler.
John TurNTB 4:52  Adam onlara, oğlunun iyileşmeye başladığı saati sordu. “Dün öğle üstü saat birde ateşi düştü” dediler.
John TurNTB 4:53  Baba bunun, İsa'nın, “Oğlun yaşayacak” dediği saat olduğunu anladı. Kendisi ve bütün ev halkı iman etti.
John TurNTB 4:54  İsa, bu ikinci belirtiyi de Yahudiye'den Celile'ye döndükten sonra gerçekleştirdi.
Chapter 5
John TurNTB 5:1  İsa bundan sonra Yahudiler'in bir bayramı nedeniyle Yeruşalim'e gitti.
John TurNTB 5:2  Yeruşalim'de Koyun Kapısı yanında, İbranice'de Beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır.
John TurNTB 5:3  Bu eyvanların altında kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık yatardı.
John TurNTB 5:4  Bu eyvanların altında kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık yatardı.
John TurNTB 5:5  Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı.
John TurNTB 5:6  İsa hasta yatan bu adamı görünce ve uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca, “İyi olmak ister misin?” diye sordu.
John TurNTB 5:7  Hasta şöyle yanıt verdi: “Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, tam gireceğim an benden önce başkası giriyor.”
John TurNTB 5:8  İsa ona, “Kalk, şilteni topla ve yürü” dedi.
John TurNTB 5:9  Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü'ydü.
John TurNTB 5:10  Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, “Bugün Şabat Günü” dediler, “Şilteni toplaman yasaktır.”
John TurNTB 5:11  Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: “Beni iyileştiren kişi bana, ‘Şilteni topla ve yürü’ dedi.”
John TurNTB 5:12  “Sana, ‘Şilteni topla ve yürü’ diyen adam kim?” diye sordular.
John TurNTB 5:13  İyileşen adam ise O'nun kim olduğunu bilmiyordu. Orası kalabalıktı, İsa da çekilip gitmişti.
John TurNTB 5:14  İsa daha sonra adamı tapınakta buldu. “Bak, iyi oldun. Artık günah işleme de başına daha kötü bir şey gelmesin” dedi.
John TurNTB 5:15  Adam gidip Yahudi yetkililere kendisini iyileştirenin İsa olduğunu bildirdi.
John TurNTB 5:16  Şabat Günü böyle şeyler yaptığı için İsa'ya zulmetmeye başladılar.
John TurNTB 5:17  Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: “Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.”
John TurNTB 5:18  İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı.
John TurNTB 5:19  İsa Yahudi yetkililere şöyle karşılık verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba'nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğul da aynı şeyi yapar.
John TurNTB 5:20  Çünkü Baba Oğul'u sever ve yaptıklarının hepsini O'na gösterir. Şaşasınız diye O'na bunlardan daha büyük işler de gösterecektir.
John TurNTB 5:21  Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kimselere yaşam verir.
John TurNTB 5:22  Baba kimseyi yargılamaz, bütün yargılama işini Oğul'a vermiştir.
John TurNTB 5:23  Öyle ki, herkes Baba'yı onurlandırdığı gibi Oğul'u onurlandırsın. Oğul'u onurlandırmayan, O'nu gönderen Baba'yı da onurlandırmaz.
John TurNTB 5:24  “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.
John TurNTB 5:25  Size doğrusunu söyleyeyim, ölülerin Tanrı Oğlu'nun sesini işitecekleri ve işitenlerin yaşayacakları saat geliyor, geldi bile.
John TurNTB 5:26  Çünkü Baba, kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul'a da kendisinde yaşam olma özelliğini verdi.
John TurNTB 5:27  O'na yargılama yetkisini de verdi. Çünkü O İnsanoğlu'dur.
John TurNTB 5:28  Buna şaşmayın. Mezarda olanların hepsinin O'nun sesini işitecekleri saat geliyor.
John TurNTB 5:29  Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler.”
John TurNTB 5:30  “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır.
John TurNTB 5:31  Eğer kendim için ben tanıklık edersem, tanıklığım geçerli olmaz.
John TurNTB 5:32  Ama benim için tanıklık eden başka biri vardır. O'nun benim için ettiği tanıklığın geçerli olduğunu bilirim.
John TurNTB 5:33  Siz Yahya'ya adamlar gönderdiniz, o da gerçeğe tanıklık etti.
John TurNTB 5:34  İnsanın tanıklığını kabul ettiğim için değil, kurtulmanız için bunları söylüyorum.
John TurNTB 5:35  Yahya, yanan ve ışık saçan bir çıraydı. Sizler onun ışığında bir süre için coşmak istediniz.
John TurNTB 5:36  Ama benim, Yahya'nınkinden daha büyük bir tanıklığım var. Tamamlamam için Baba'nın bana verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba'nın gönderdiğine tanıklık ediyor.
John TurNTB 5:37  Beni gönderen Baba da benim için tanıklık etmiştir. Siz hiçbir zaman ne O'nun sesini işittiniz, ne de suretini gördünüz.
John TurNTB 5:38  O'nun sözü sizde yaşamıyor. Çünkü O'nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz.
John TurNTB 5:39  Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır!
John TurNTB 5:40  Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz.
John TurNTB 5:42  Ama ben sizi bilirim, içinizde Tanrı sevgisi yoktur.
John TurNTB 5:43  Ben Babam'ın adına geldim, ama beni kabul etmiyorsunuz. Oysa başka birisi kendi adına gelirse, onu kabul edeceksiniz.
John TurNTB 5:44  Birbirinizden övgüler kabul ediyor, ama tek olan Tanrı'nın övgüsünü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Bu durumda nasıl iman edebilirsiniz?
John TurNTB 5:45  Baba'nın önünde sizi suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan, umut bağladığınız Musa'dır.
John TurNTB 5:46  Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır.
John TurNTB 5:47  Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”
Chapter 6
John TurNTB 6:1  Bundan sonra İsa, Celile –Taberiye– Gölü'nün karşı yakasına geçti.
John TurNTB 6:2  Ardından büyük bir kalabalık gidiyordu. Çünkü hastalar üzerinde yaptığı mucizeleri görmüşlerdi.
John TurNTB 6:3  İsa dağa çıkıp orada öğrencileriyle birlikte oturdu.
John TurNTB 6:5  İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipus'a, “Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?” diye sordu.
John TurNTB 6:6  Bu sözü onu denemek için söyledi, aslında kendisi ne yapacağını biliyordu.
John TurNTB 6:7  Filipus O'na şu yanıtı verdi: “Her birinin bir lokma yiyebilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez.”
John TurNTB 6:8  Öğrencilerinden biri, Simun Petrus'un kardeşi Andreas, İsa'ya dedi ki, “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam için bunlar nedir ki?”
John TurNTB 6:9  Öğrencilerinden biri, Simun Petrus'un kardeşi Andreas, İsa'ya dedi ki, “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam için bunlar nedir ki?”
John TurNTB 6:10  İsa, “Halkı yere oturtun” dedi. Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı.
John TurNTB 6:11  İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi.
John TurNTB 6:12  Herkes doyunca İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın, hiçbir şey ziyan olmasın” dedi.
John TurNTB 6:13  Onlar da topladılar. Yedikleri beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki sepet doldurdular.
John TurNTB 6:14  Halk, İsa'nın yaptığı mucizeyi görünce, “Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur” dedi.
John TurNTB 6:15  İsa onların gelip kendisini kral yapmak üzere zorla götüreceklerini bildiğinden tek başına yine dağa çekildi.
John TurNTB 6:17  Bir tekneye binerek gölün karşı yakasındaki Kefarnahum'a doğru yol aldılar. Karanlık basmış, İsa henüz yanlarına gelmemişti.
John TurNTB 6:18  Güçlü bir rüzgar estiğinden göl kabarmaya başladı.
John TurNTB 6:19  Öğrenciler beş kilometre kadar kürek çektikten sonra, İsa'nın gölün üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını görünce korktular.
John TurNTB 6:21  Bunun üzerine O'nu tekneye almak istediler. O anda tekne gidecekleri kıyıya ulaştı.
John TurNTB 6:22  Ertesi gün, gölün karşı yakasında kalan halk, önceden orada sadece bir tek tekne bulunduğunu, İsa'nın kendi öğrencileriyle birlikte bu tekneye binmediğini, öğrencilerinin yalnız gittiklerini anladı.
John TurNTB 6:23  Rab'bin şükretmesinden sonra halkın ekmek yediği yerin yakınına Taberiye'den başka tekneler geldi.
John TurNTB 6:24  Halk, İsa'nın ve öğrencilerinin orada olmadığını görünce teknelere binerek Kefarnahum'a, İsa'yı aramaya gitti.
John TurNTB 6:25  O'nu gölün karşı yakasında buldukları zaman, “Rabbî, buraya ne zaman geldin?” diye sordular.
John TurNTB 6:26  İsa şöyle yanıt verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, doğaüstü belirtiler gördüğünüz için değil, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için beni arıyorsunuz.
John TurNTB 6:27  Geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Tanrı O'na bu onayı vermiştir.”
John TurNTB 6:28  Onlar da şunu sordular: “Tanrı'nın istediği işleri yapmak için ne yapmalıyız?”
John TurNTB 6:29  İsa, “Tanrı'nın işi O'nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir” diye yanıt verdi.
John TurNTB 6:30  Bunun üzerine, “Görüp sana iman etmemiz için nasıl bir belirti gerçekleştireceksin? Ne yapacaksın?” dediler.
John TurNTB 6:31  “Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, ‘Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.’ ”
John TurNTB 6:32  İsa onlara dedi ki, “Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir.
John TurNTB 6:33  Çünkü Tanrı'nın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.”
John TurNTB 6:34  Onlar da, “Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!” dediler.
John TurNTB 6:35  İsa, “Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz” dedi.
John TurNTB 6:36  “Ama ben size dedim ki, ‘Beni gördünüz, yine de iman etmiyorsunuz.’
John TurNTB 6:37  Baba'nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam.
John TurNTB 6:38  Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim.
John TurNTB 6:39  Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir.
John TurNTB 6:40  Çünkü Babam'ın isteği, Oğul'u gören ve O'na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.”
John TurNTB 6:41  “Gökten inmiş olan ekmek Ben'im” dediği için Yahudiler O'na karşı söylenmeye başladılar.
John TurNTB 6:42  “Yusuf oğlu İsa değil mi bu?” diyorlardı. “Annesini de, babasını da tanıyoruz. Şimdi nasıl oluyor da, ‘Gökten indim’ diyor?”
John TurNTB 6:44  “Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. Bana geleni de son günde dirilteceğim.
John TurNTB 6:45  Peygamberlerin yazdığı gibi, ‘Tanrı onların hepsine kendi yollarını öğretecektir.’ Baba'yı işiten ve O'ndan öğrenen herkes bana gelir.
John TurNTB 6:46  Bu, bir kimsenin Baba'yı gördüğü anlamına gelmez. Baba'yı sadece Tanrı'dan gelen görmüştür.
John TurNTB 6:47  Size doğrusunu söyleyeyim, iman edenin sonsuz yaşamı vardır.
John TurNTB 6:49  Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler.
John TurNTB 6:50  Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek.
John TurNTB 6:51  Gökten inmiş olan diri ekmek Ben'im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.”
John TurNTB 6:52  Bunun üzerine Yahudiler, “Bu adam yememiz için bedenini bize nasıl verebilir?” diyerek birbirleriyle çekişmeye başladılar.
John TurNTB 6:53  İsa onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söyleyeyim, İnsanoğlu'nun bedenini yiyip kanını içmedikçe, sizde yaşam olmaz.
John TurNTB 6:54  Bedenimi yiyenin, kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır ve ben onu son günde dirilteceğim.
John TurNTB 6:55  Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım gerçek içecektir.
John TurNTB 6:56  Bedenimi yiyip kanımı içen bende yaşar, ben de onda.
John TurNTB 6:57  Yaşayan Baba beni gönderdiği ve ben Baba'nın aracılığıyla yaşadığım gibi, bedenimi yiyen de benim aracılığımla yaşayacak.
John TurNTB 6:58  İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar.”
John TurNTB 6:59  İsa bu sözleri Kefarnahum'da havrada öğretirken söyledi.
John TurNTB 6:60  Öğrencilerinin birçoğu bunu işitince, “Bu söz çok çetin, kim kabul edebilir?” dediler.
John TurNTB 6:61  Öğrencilerinin buna karşı söylendiğini anlayan İsa, “Bu sizi şaşırtıyor mu?” dedi.
John TurNTB 6:62  “Ya İnsanoğlu'nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz...?
John TurNTB 6:63  Yaşam veren Ruh'tur. Beden bir yarar sağlamaz. Sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır.
John TurNTB 6:64  Yine de aranızda iman etmeyenler var.” İsa iman etmeyenlerin ve kendisine ihanet edecek kişinin kim olduğunu baştan beri biliyordu.
John TurNTB 6:65  “Sizlere, ‘Baba'nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez’ dememin nedeni budur” dedi.
John TurNTB 6:66  Bunun üzerine öğrencilerinin birçoğu geri döndüler, artık O'nunla dolaşmaz oldular.
John TurNTB 6:67  İsa o zaman Onikiler'e, “Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?” diye sordu.
John TurNTB 6:68  Simun Petrus şu yanıtı verdi: “Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir.
John TurNTB 6:69  İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı'nın Kutsalı'sın.”
John TurNTB 6:70  İsa onlara şu karşılığı verdi: “Siz Onikiler'i seçen ben değil miyim? Buna karşın içinizden biri iblistir.”
John TurNTB 6:71  Simun İskariot'un oğlu Yahuda'dan söz ediyordu. Çünkü Yahuda Onikiler'den biri olduğu halde İsa'ya ihanet edecekti.
Chapter 7
John TurNTB 7:1  Bundan sonra İsa Celile'de dolaşmaya başladı. Yahudi yetkililer O'nu öldürmeyi amaçladıkları için Yahudiye'de dolaşmak istemiyordu.
John TurNTB 7:3  Bu nedenle İsa'nın kardeşleri O'na, “Buradan ayrıl, Yahudiye'ye git” dediler, “Öğrencilerin de yaptığın işleri görsünler.
John TurNTB 7:4  Çünkü kendini açıkça tanıtmak isteyen bir kimse yaptıklarını gizlemez. Mademki bu şeyleri yapıyorsun, kendini dünyaya göster!”
John TurNTB 7:6  İsa onlara, “Benim zamanım daha gelmedi” dedi, “Oysa sizin için zaman hep uygundur.
John TurNTB 7:7  Dünya sizden nefret edemez, ama benden nefret ediyor. Çünkü yaptıklarının kötü olduğuna tanıklık ediyorum.
John TurNTB 7:8  Siz bu bayramı kutlamaya gidin. Ben şimdilik gitmeyeceğim. Çünkü benim zamanım daha dolmadı.”
John TurNTB 7:10  Ne var ki, kardeşleri bayramı kutlamaya gidince, kendisi de gitti. Ancak açıktan açığa değil, gizlice gitti.
John TurNTB 7:11  Yahudi yetkililer O'nu bayram sırasında arıyor, “O nerede?” diye soruyorlardı.
John TurNTB 7:12  Kalabalık arasında O'nunla ilgili bir sürü laf fısıldanıyordu. Bazıları, “İyi adamdır”, bazıları da, “Hayır, tam tersine, halkı saptırıyor” diyorlardı.
John TurNTB 7:13  Bununla birlikte yetkililerden korktukları için, hiç kimse O'ndan açıkça söz etmiyordu.
John TurNTB 7:14  Bayramın yarısı geçmişti. İsa tapınağa gidip öğretmeye başladı.
John TurNTB 7:15  Yahudiler şaşırdılar. “Bu adam hiç öğrenim görmediği halde, nasıl bu kadar bilgili olabilir?” dediler.
John TurNTB 7:16  İsa onlara, “Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir” diye karşılık verdi.
John TurNTB 7:17  “Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.
John TurNTB 7:18  Kendiliğinden konuşan kendini yüceltmek ister, ama kendisini göndereni yüceltmek isteyen doğrudur ve O'nda haksızlık yoktur.
John TurNTB 7:19  Musa size Kutsal Yasa'yı vermedi mi? Yine de hiçbiriniz Yasa'yı yerine getirmiyor. Neden beni öldürmek istiyorsunuz?”
John TurNTB 7:20  Kalabalık, “Cin çarpmış seni!” dedi. “Seni öldürmek isteyen kim?”
John TurNTB 7:21  İsa, “Ben bir mucize yaptım, hepiniz şaşkına döndünüz” diye yanıt verdi.
John TurNTB 7:22  “Musa size sünneti buyurduğu için –aslında bu, Musa'dan değil, atalarınızdan kalmadır– Şabat Günü birini sünnet edersiniz.
John TurNTB 7:23  Musa'nın Yasası bozulmasın diye Şabat Günü biri sünnet ediliyor da, Şabat Günü bir adamı tamamen iyileştirdim diye bana neden kızıyorsunuz?
John TurNTB 7:24  Dış görünüşe göre yargılamayın, yargınız adil olsun.”
John TurNTB 7:25  Yeruşalimliler'in bazıları, “Öldürmek istedikleri adam bu değil mi?” diyorlardı.
John TurNTB 7:26  “Bakın, açıkça konuşuyor, O'na bir şey demiyorlar. Yoksa önderler O'nun Mesih olduğunu gerçekten kabul ettiler mi?
John TurNTB 7:27  Ama biz bu adamın nereden geldiğini biliyoruz. Oysa Mesih geldiği zaman O'nun nereden geldiğini kimse bilmeyecek.”
John TurNTB 7:28  O sırada tapınakta öğreten İsa yüksek sesle şöyle dedi: “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden olduğumu biliyorsunuz! Ben kendiliğimden gelmedim. Beni gönderen gerçektir. O'nu siz tanımıyorsunuz.
John TurNTB 7:29  Ben O'nu tanırım. Çünkü ben O'ndanım, beni O gönderdi.”
John TurNTB 7:30  Bunun üzerine O'nu yakalamak istediler, ama kimse O'na el sürmedi. Çünkü O'nun saati henüz gelmemişti.
John TurNTB 7:31  Halktan birçok kişi ise O'na iman etti. “Mesih gelince, bunun yaptıklarından daha mı çok mucize yapacak?” diyorlardı.
John TurNTB 7:32  Ferisiler halkın İsa hakkında böyle fısıldaştığını duydular. Başkâhinler ve Ferisiler O'nu yakalamak için görevliler gönderdiler.
John TurNTB 7:33  İsa, “Kısa bir süre daha sizinleyim” dedi, “Sonra beni gönderene gideceğim.
John TurNTB 7:34  Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz.”
John TurNTB 7:35  Bunun üzerine Yahudiler birbirlerine, “Bu adam nereye gidecek de biz O'nu bulamayacağız?” dediler. “Yoksa Grekler arasında dağılmış olanlara gidip Grekler'e mi öğretecek?
John TurNTB 7:36  ‘Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz’ diyor. Ne demek istiyor?”
John TurNTB 7:37  Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: “Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin.
John TurNTB 7:38  Kutsal Yazı'da dendiği gibi, bana iman edenin ‘içinden diri su ırmakları akacaktır.’ ”
John TurNTB 7:39  Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu. Ruh henüz verilmemişti. Çünkü İsa henüz yüceltilmemişti.
John TurNTB 7:40  Halktan bazıları bu sözleri işitince, “Gerçekten beklediğimiz peygamber budur” dediler.
John TurNTB 7:41  Bazıları da, “Bu Mesih'tir” diyorlardı. Başkaları ise, “Olamaz! Mesih Celile'den mi gelecek?” dediler.
John TurNTB 7:42  “Kutsal Yazı'da, ‘Mesih, Davut'un soyundan, Davut'un yaşadığı Beytlehem Kenti'nden gelecek’ denmemiş midir?”
John TurNTB 7:43  Böylece İsa'dan dolayı halk arasında ayrılık doğdu.
John TurNTB 7:44  Bazıları O'nu yakalamak istedilerse de, kimse O'na el sürmedi.
John TurNTB 7:45  Görevliler geri dönünce, başkâhinlerle Ferisiler, “Niçin O'nu getirmediniz?” diye sordular.
John TurNTB 7:46  Görevliler, “Hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi konuşmamıştır” karşılığını verdiler.
John TurNTB 7:47  Ferisiler, “Yoksa siz de mi aldandınız?” dediler.
John TurNTB 7:48  “Önderlerden ya da Ferisiler'den O'na iman eden oldu mu hiç?
John TurNTB 7:49  Kutsal Yasa'yı bilmeyen bu halk lanetlidir.”
John TurNTB 7:50  İçlerinden biri, daha önce İsa'ya gelen Nikodim, onlara şöyle dedi: “Yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?”
John TurNTB 7:51  İçlerinden biri, daha önce İsa'ya gelen Nikodim, onlara şöyle dedi: “Yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?”
John TurNTB 7:52  Ona, “Yoksa sen de mi Celile'densin?” diye karşılık verdiler. “Araştır, bak, Celile'den peygamber çıkmaz.”
Chapter 8
John TurNTB 8:2  Ertesi sabah erkenden yine tapınağa döndü. Bütün halk O'nun yanına geliyordu. O da oturup onlara öğretmeye başladı.
John TurNTB 8:3  Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa'ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler.
John TurNTB 8:4  Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa'ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler.
John TurNTB 8:5  “Musa, Yasa'da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?”
John TurNTB 8:6  Bunları İsa'yı denemek amacıyla söylüyorlardı; O'nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu.
John TurNTB 8:7  Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” dedi.
John TurNTB 8:8  Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.
John TurNTB 8:9  Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa'yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu.
John TurNTB 8:10  İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu.
John TurNTB 8:11  Kadın, “Hiçbiri, Efendim” dedi. İsa, “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!”
John TurNTB 8:12  İsa yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.”
John TurNTB 8:13  Ferisiler, “Sen kendin için tanıklık ediyorsun, tanıklığın geçerli değil” dediler.
John TurNTB 8:14  İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kendim için tanıklık etsem bile tanıklığım geçerlidir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi biliyorum. Oysa siz nereden geldiğimi, nereye gideceğimi bilmiyorsunuz.
John TurNTB 8:15  Siz insan gözüyle yargılıyorsunuz. Ben kimseyi yargılamam.
John TurNTB 8:16  Yargılasam bile benim yargım doğrudur. Çünkü ben yalnız değilim, ben ve beni gönderen Baba, birlikte yargılarız.
John TurNTB 8:17  Yasanızda da, ‘İki kişinin tanıklığı geçerlidir’ diye yazılmıştır.
John TurNTB 8:18  Kendim için tanıklık eden bir ben varım, bir de beni gönderen Baba benim için tanıklık ediyor.”
John TurNTB 8:19  O zaman O'na, “Baban nerede?” diye sordular. İsa şu karşılığı verdi: “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam'ı. Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız.”
John TurNTB 8:20  İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse O'nu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.
John TurNTB 8:21  İsa yine onlara, “Ben gidiyorum. Beni arayacaksınız ve günahınızın içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz” dedi.
John TurNTB 8:22  Yahudi yetkililer, “Yoksa kendini mi öldürecek?” dediler. “Çünkü, ‘Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz’ diyor.”
John TurNTB 8:23  İsa onlara, “Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım” dedi. “Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim.
John TurNTB 8:24  İşte bu nedenle size, ‘Günahlarınızın içinde öleceksiniz’ dedim. Benim O olduğuma iman etmezseniz, günahlarınızın içinde öleceksiniz.”
John TurNTB 8:25  O'na, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa, “Başlangıçtan beri size ne söyledimse, O'yum” dedi.
John TurNTB 8:26  “Sizinle ilgili söyleyecek ve sizleri yargılayacak çok şeyim var. Beni gönderen gerçektir. Ben O'ndan işittiklerimi dünyaya bildiriyorum.”
John TurNTB 8:27  İsa'nın kendilerine Baba'dan söz ettiğini anlamadılar.
John TurNTB 8:28  Bu nedenle İsa şöyle dedi: “İnsanoğlu'nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ama tıpkı Baba'nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız.
John TurNTB 8:29  Beni gönderen benimledir, O beni yalnız bırakmadı. Çünkü ben her zaman O'nu hoşnut edeni yaparım.”
John TurNTB 8:30  Bu sözler üzerine birçokları O'na iman etti.
John TurNTB 8:31  İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi.
John TurNTB 8:32  İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi.
John TurNTB 8:33  “Biz İbrahim'in soyundanız” diye karşılık verdiler, “Hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?”
John TurNTB 8:34  İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir” dedi.
John TurNTB 8:35  “Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir.
John TurNTB 8:36  Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz.
John TurNTB 8:37  İbrahim'in soyundan olduğunuzu biliyorum. Yine de beni öldürmek istiyorsunuz. Çünkü yüreğinizde sözüme yer vermiyorsunuz.
John TurNTB 8:38  Ben Babam'ın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.”
John TurNTB 8:39  “Bizim babamız İbrahim'dir” diye karşılık verdiler. İsa, “İbrahim'in çocukları olsaydınız, İbrahim'in yaptıklarını yapardınız” dedi.
John TurNTB 8:40  “Ama şimdi beni –Tanrı'dan işittiği gerçeği sizlere bildireni– öldürmek istiyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı.
John TurNTB 8:41  Siz babanızın yaptıklarını yapıyorsunuz.” “Biz zinadan doğmadık. Bir tek Babamız var, o da Tanrı'dır” dediler.
John TurNTB 8:42  İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı'dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi.
John TurNTB 8:43  Söylediklerimi neden anlamıyorsunuz? Benim sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz da ondan.
John TurNTB 8:44  Siz babanız İblis'tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.
John TurNTB 8:45  Ama ben gerçeği söylüyorum. İşte bunun için bana iman etmiyorsunuz.
John TurNTB 8:46  Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz?
John TurNTB 8:47  Tanrı'dan olan, Tanrı'nın sözlerini dinler. İşte siz Tanrı'dan olmadığınız için dinlemiyorsunuz.”
John TurNTB 8:48  Yahudiler O'na şu karşılığı verdiler: “ ‘Sen, cin çarpmış bir Samiriyeli'sin’ demekte haklı değil miyiz?”
John TurNTB 8:49  İsa, “Beni cin çarpmadı” dedi. “Ben Babam'ı onurlandırıyorum, ama siz beni aşağılıyorsunuz.
John TurNTB 8:50  Ben kendimi yüceltmek istemiyorum, ama bunu isteyen ve yargılayan biri vardır.
John TurNTB 8:51  Size doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla görmeyecektir.”
John TurNTB 8:52  Yahudiler, “Seni cin çarptığını şimdi anlıyoruz” dediler. “İbrahim öldü, peygamberler de öldü. Oysa sen, ‘Bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla tatmayacaktır’ diyorsun.
John TurNTB 8:53  Yoksa sen babamız İbrahim'den üstün müsün? O öldü, peygamberler de öldü. Sen kendini kim sanıyorsun?”
John TurNTB 8:54  İsa şu karşılığı verdi: “Eğer ben kendimi yüceltirsem, yüceliğim hiçtir. Beni yücelten, ‘Tanrımız’ diye çağırdığınız Babam'dır.
John TurNTB 8:55  Siz O'nu tanımıyorsunuz, ama ben tanıyorum. O'nu tanımadığımı söylersem, sizin gibi yalancı olurum. Ama ben O'nu tanıyor ve sözüne uyuyorum.
John TurNTB 8:56  Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi.”
John TurNTB 8:57  Yahudiler, “Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim'i de mi gördün?” dediler.
John TurNTB 8:58  İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım” dedi.
John TurNTB 8:59  O zaman İsa'yı taşlamak için yerden taş aldılar, ama O gizlenip tapınaktan çıktı.
Chapter 9
John TurNTB 9:1  İsa yolda giderken doğuştan kör bir adam gördü.
John TurNTB 9:2  Öğrencileri İsa'ya, “Rabbî, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?” diye sordular.
John TurNTB 9:3  İsa şu yanıtı verdi: “Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrı'nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu.
John TurNTB 9:4  Beni gönderenin işlerini vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece geliyor, o zaman kimse çalışamaz.
John TurNTB 9:5  Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im.”
John TurNTB 9:6  Bu sözleri söyledikten sonra yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı ve çamuru adamın gözlerine sürdü.
John TurNTB 9:7  Adama, “Git, Şiloah Havuzu'nda yıkan” dedi. Şiloah, gönderilmiş anlamına gelir. Adam gidip yıkandı, gözleri açılmış olarak döndü.
John TurNTB 9:8  Komşuları ve onu daha önce dilenirken görenler, “Oturup dilenen adam değil mi bu?” dediler.
John TurNTB 9:9  Kimi, “Evet, odur” dedi, kimi de “Hayır, ama ona benziyor” dedi. Kendisi ise, “Ben oyum” dedi.
John TurNTB 9:10  “Öyleyse, gözlerin nasıl açıldı?” diye sordular.
John TurNTB 9:11  O da şöyle yanıt verdi: “İsa adındaki adam çamur yapıp gözlerime sürdü ve bana, ‘Şiloah'a git, yıkan’ dedi. Ben de gidip yıkandım ve gözlerim açıldı.”
John TurNTB 9:12  Ona, “Nerede O?” diye sordular. “Bilmiyorum” dedi.
John TurNTB 9:13  Eskiden kör olan adamı Ferisiler'in yanına götürdüler.
John TurNTB 9:14  İsa'nın çamur yapıp adamın gözlerini açtığı gün Şabat Günü'ydü.
John TurNTB 9:15  Bu nedenle Ferisiler de adama gözlerinin nasıl açıldığını sordular. O da, “İsa gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve şimdi görüyorum” dedi.
John TurNTB 9:16  Bunun üzerine Ferisiler'in bazıları, “Bu adam Tanrı'dan değildir” dediler. “Çünkü Şabat Günü'nü tutmuyor.” Ama başkaları, “Günahkâr bir adam nasıl bu tür belirtiler gerçekleştirebilir?” dediler. Böylece aralarında ayrılık doğdu.
John TurNTB 9:17  Eskiden kör olan adama yine sordular: “Senin gözlerini açtığına göre, O'nun hakkında sen ne diyorsun?” Adam, “O bir peygamberdir” dedi.
John TurNTB 9:18  Yahudi yetkililer, gözleri açılan adamın annesiyle babasını çağırmadan onun daha önce kör olduğuna ve gözlerinin açıldığına inanmadılar.
John TurNTB 9:19  Onlara, “Kör doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? Peki, şimdi nasıl görüyor?” diye sordular.
John TurNTB 9:20  Adamın annesiyle babası şu karşılığı verdiler: “Bunun bizim oğlumuz olduğunu ve kör doğduğunu biliyoruz.
John TurNTB 9:21  Ama şimdi nasıl gördüğünü, gözlerini kimin açtığını bilmiyoruz, ona sorun. Ergin yaştadır, kendisi için kendisi konuşsun.”
John TurNTB 9:22  Yahudi yetkililerden korktukları için böyle konuştular. Çünkü yetkililer, İsa'nın Mesih olduğunu açıkça söyleyeni havra dışı etmek için aralarında sözbirliği etmişlerdi.
John TurNTB 9:23  Bundan dolayı adamın annesiyle babası, “Ergin yaştadır, ona sorun” dediler.
John TurNTB 9:24  Eskiden kör olan adamı ikinci kez çağırıp, “Tanrı hakkı için doğruyu söyle” dediler, “Biz bu adamın günahkâr olduğunu biliyoruz.”
John TurNTB 9:25  O da şöyle yanıt verdi: “O'nun günahkâr olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğim bir şey var, kördüm, şimdi görüyorum.”
John TurNTB 9:26  O zaman ona, “Sana ne yaptı? Gözlerini nasıl açtı?” dediler.
John TurNTB 9:27  Onlara, “Size demin söyledim, ama dinlemediniz” dedi. “Niçin yeniden işitmek istiyorsunuz? Yoksa siz de mi O'nun öğrencileri olmak niyetindesiniz?”
John TurNTB 9:28  Adama söverek, “O'nun öğrencisi sensin!” dediler. “Biz Musa'nın öğrencileriyiz.
John TurNTB 9:29  Tanrı'nın Musa'yla konuştuğunu biliyoruz. Ama bu adamın nereden geldiğini bilmiyoruz.”
John TurNTB 9:30  Adam onlara şu karşılığı verdi: “Şaşılacak şey! O'nun nereden geldiğini bilmiyorsunuz, ama gözlerimi O açtı.
John TurNTB 9:31  Tanrı'nın, günahkârları dinlemediğini biliriz. Ama Tanrı, kendisine tapan ve isteğini yerine getiren kişiyi dinler.
John TurNTB 9:32  Dünya var olalı, bir kimsenin doğuştan kör olan birinin gözlerini açtığı duyulmamıştır.
John TurNTB 9:33  Bu adam Tanrı'dan olmasaydı, hiçbir şey yapamazdı.”
John TurNTB 9:34  Onlar buna karşılık, “Tamamen günah içinde doğdun, sen mi bize ders vereceksin?” diyerek onu dışarı attılar.
John TurNTB 9:35  İsa adamı kovduklarını duydu. Onu bularak, “Sen İnsanoğlu'na iman ediyor musun?” diye sordu.
John TurNTB 9:36  Adam şu yanıtı verdi: “Efendim, O kimdir? Söyle de kendisine iman edeyim.”
John TurNTB 9:37  İsa, “O'nu gördün. Şimdi seninle konuşan O'dur” dedi.
John TurNTB 9:38  Adam, “Rab, iman ediyorum!” diyerek İsa'ya tapındı.
John TurNTB 9:39  İsa, “Görmeyenler görsün, görenler kör olsun diye yargıçlık etmek üzere bu dünyaya geldim” dedi.
John TurNTB 9:40  O'nun yanında bulunan bazı Ferisiler bu sözleri işitince, “Yoksa biz de mi körüz?” diye sordular.
John TurNTB 9:41  İsa, “Kör olsaydınız günahınız olmazdı” dedi, “Ama şimdi, ‘Görüyoruz’ dediğiniz için günahınız duruyor.”
Chapter 10
John TurNTB 10:1  “Size doğrusunu söyleyeyim, koyun ağılına kapıdan girmeyip başka yoldan giren kişi hırsız ve hayduttur.
John TurNTB 10:3  Kapıyı bekleyen ona kapıyı açar. Koyunlar çobanın sesini işitirler, o da kendi koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarı götürür.
John TurNTB 10:4  Kendi koyunlarının hepsini dışarı çıkarınca önlerinden gider, koyunlar da onu izler. Çünkü onun sesini tanırlar.
John TurNTB 10:5  Bir yabancının peşinden gitmezler, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar.”
John TurNTB 10:6  İsa onlara bu örneği anlattıysa da, ne demek istediğini anlamadılar.
John TurNTB 10:7  Bunun için İsa yine, “Size doğrusunu söyleyeyim” dedi, “Ben koyunların kapısıyım.
John TurNTB 10:8  Benden önce gelenlerin hepsi hırsız ve hayduttu, ama koyunlar onları dinlemedi.
John TurNTB 10:9  Kapı Ben'im. Bir kimse benim aracılığımla içeri girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur.
John TurNTB 10:10  Hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir. Bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim.
John TurNTB 10:11  Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir.
John TurNTB 10:12  Koyunların çobanı ve sahibi olmayan ücretli adam, kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. Kurt da onları kapar ve dağıtır.
John TurNTB 10:13  Adam kaçar. Çünkü ücretlidir ve koyunlar için kaygı duymaz.
John TurNTB 10:14  Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni tanıdığı, ben de Baba'yı tanıdığım gibi, benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm.
John TurNTB 10:15  Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni tanıdığı, ben de Baba'yı tanıdığım gibi, benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm.
John TurNTB 10:16  Bu ağıldan olmayan başka koyunlarım var. Onları da getirmeliyim. Benim sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak.
John TurNTB 10:17  Canımı, tekrar geri almak üzere veririm. Bunun için Baba beni sever.
John TurNTB 10:18  Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var. Bu buyruğu Babam'dan aldım.”
John TurNTB 10:19  Bu sözlerden dolayı Yahudiler arasında yine ayrılık doğdu.
John TurNTB 10:20  Birçoğu, “O'nu cin çarpmış, delidir. Niçin O'nu dinliyorsunuz?” diyordu.
John TurNTB 10:21  Başkaları ise, “Bunlar, cin çarpmış bir adamın sözleri değil” dediler. “Cin, körlerin gözlerini açabilir mi?”
John TurNTB 10:22  O sırada Yeruşalim'de Tapınağın Açılışını Anma Bayramı kutlanıyordu. Mevsim kıştı.
John TurNTB 10:23  İsa tapınağın avlusunda, Süleyman'ın Eyvanı'nda yürüyordu.
John TurNTB 10:24  Yahudi yetkililer O'nun çevresini sararak, “Bizi daha ne kadar zaman kuşkuda bırakacaksın?” dediler. “Eğer Mesih isen, bize açıkça söyle.”
John TurNTB 10:25  İsa onlara şu karşılığı verdi: “Size söyledim, ama iman etmiyorsunuz. Babam'ın adıyla yaptığım işler bana tanıklık ediyor.
John TurNTB 10:26  Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz.
John TurNTB 10:27  Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler.
John TurNTB 10:28  Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.
John TurNTB 10:29  Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba'nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez.
John TurNTB 10:31  Yahudi yetkililer O'nu taşlamak için yerden yine taş aldılar.
John TurNTB 10:32  İsa onlara, “Size Baba'dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim” dedi. “Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?”
John TurNTB 10:33  Şöyle yanıt verdiler: “Seni iyi işlerden ötürü değil, küfrettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun.”
John TurNTB 10:34  İsa şu karşılığı verdi: “Yasanızda, ‘Siz ilahlarsınız, dedim’ diye yazılı değil mi?
John TurNTB 10:35  Tanrı, kendilerine sözünü gönderdiği kimseleri ilahlar diye adlandırır. Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez.
John TurNTB 10:36  Baba beni kendine ayırıp dünyaya gönderdi. Öyleyse ‘Tanrı'nın Oğlu'yum’ dediğim için bana nasıl ‘Küfrediyorsun’ dersiniz?
John TurNTB 10:37  Eğer Babam'ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin.
John TurNTB 10:38  Ama yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin. Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız.”
John TurNTB 10:39  O'nu yine yakalamaya çalıştılarsa da, ellerinden sıyrılıp kurtuldu.
John TurNTB 10:40  Tekrar Şeria Irmağı'nın karşı yakasına, Yahya'nın başlangıçta vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı.
John TurNTB 10:41  Birçokları, “Yahya hiç mucize yapmadı, ama bu adam için söylediklerinin hepsi doğru çıktı” diyerek İsa'ya geldiler.
Chapter 11
John TurNTB 11:1  Meryem ile kızkardeşi Marta'nın köyü olan Beytanya'dan Lazar adında bir adam hastalanmıştı.
John TurNTB 11:2  Meryem, Rab'be güzel kokulu yağ sürüp saçlarıyla O'nun ayaklarını silen kadındı. Hasta Lazar ise Meryem'in kardeşiydi.
John TurNTB 11:3  İki kızkardeş İsa'ya, “Rab, sevdiğin kişi hasta” diye haber gönderdiler.
John TurNTB 11:4  İsa bunu işitince, “Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak; Tanrı'nın yüceliğine, Tanrı Oğlu'nun yüceltilmesine hizmet edecek” dedi.
John TurNTB 11:5  İsa Marta'yı, kızkardeşini ve Lazar'ı severdi.
John TurNTB 11:6  Bu nedenle, Lazar'ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra öğrencilere, “Yahudiye'ye dönelim” dedi.
John TurNTB 11:7  Bu nedenle, Lazar'ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra öğrencilere, “Yahudiye'ye dönelim” dedi.
John TurNTB 11:8  Öğrenciler, “Rabbî” dediler, “Yahudi yetkililer demin seni taşlamaya kalkıştılar. Yine oraya mı gidiyorsun?”
John TurNTB 11:9  İsa şu karşılığı verdi: “Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür.
John TurNTB 11:10  Oysa gece yürüyen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur.”
John TurNTB 11:11  Bu sözleri söyledikten sonra, “Dostumuz Lazar uyudu” diye ekledi, “Onu uyandırmaya gidiyorum.”
John TurNTB 11:12  Öğrenciler, “Ya Rab” dediler, “Uyuduysa iyileşecektir.”
John TurNTB 11:13  İsa Lazar'ın ölümünden söz ediyordu, ama onlar olağan uykudan söz ettiğini sanmışlardı.
John TurNTB 11:14  Bunun üzerine İsa açıkça, “Lazar öldü” dedi.
John TurNTB 11:15  “İman edesiniz diye, orada bulunmadığıma sizin için seviniyorum. Şimdi onun yanına gidelim.”
John TurNTB 11:16  “İkiz” diye anılan Tomas öbür öğrencilere, “Biz de gidelim, O'nunla birlikte ölelim!” dedi.
John TurNTB 11:17  İsa Beytanya'ya yaklaşınca Lazar'ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi.
John TurNTB 11:18  Beytanya, Yeruşalim'e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı.
John TurNTB 11:19  Birçok Yahudi, kardeşlerini yitiren Marta'yla Meryem'i avutmaya gelmişti.
John TurNTB 11:20  Marta İsa'nın geldiğini duyunca O'nu karşılamaya çıktı, Meryem ise evde kaldı.
John TurNTB 11:21  Marta İsa'ya, “Ya Rab” dedi, “Burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.
John TurNTB 11:22  Şimdi bile, Tanrı'dan ne dilersen Tanrı'nın onu sana vereceğini biliyorum.”
John TurNTB 11:24  Marta, “Son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum” dedi.
John TurNTB 11:25  İsa ona, “Diriliş ve yaşam Ben'im” dedi. “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.
John TurNTB 11:26  Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?”
John TurNTB 11:27  Marta, “Evet, ya Rab” dedi. “Senin, dünyaya gelecek olan Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman ettim.”
John TurNTB 11:28  Bunu söyledikten sonra gidip kızkardeşi Meryem'i gizlice çağırdı. “Öğretmen burada, seni çağırıyor” dedi.
John TurNTB 11:29  Meryem bunu işitince hemen kalkıp İsa'nın yanına gitti.
John TurNTB 11:30  İsa henüz köye varmamıştı, hâlâ Marta'nın kendisini karşıladığı yerdeydi.
John TurNTB 11:31  Meryem'le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden Yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler.
John TurNTB 11:32  Meryem İsa'nın bulunduğu yere vardı. O'nu görünce ayaklarına kapanarak, “Ya Rab” dedi, “Burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.”
John TurNTB 11:33  Meryem'in ve onunla gelen Yahudiler'in ağladığını gören İsa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı.
John TurNTB 11:34  “Onu nereye koydunuz?” diye sordu. O'na, “Ya Rab, gel gör” dediler.
John TurNTB 11:36  Yahudiler, “Bakın, onu ne kadar seviyormuş!” dediler.
John TurNTB 11:37  Ama içlerinden bazıları, “Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?” dediler.
John TurNTB 11:38  İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu.
John TurNTB 11:39  İsa, “Taşı çekin!” dedi. Ölenin kızkardeşi Marta, “Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu” dedi.
John TurNTB 11:40  İsa ona, “Ben sana, ‘İman edersen Tanrı'nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?” dedi.
John TurNTB 11:41  Bunun üzerine taşı çektiler. İsa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: “Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum.
John TurNTB 11:42  Beni her zaman işittiğini biliyordum. Ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.”
John TurNTB 11:43  Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “Lazar, dışarı çık!” diye bağırdı.
John TurNTB 11:44  Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, “Onu çözün, bırakın gitsin” dedi.
John TurNTB 11:45  O zaman, Meryem'e gelen ve İsa'nın yaptıklarını gören Yahudiler'in birçoğu İsa'ya iman etti.
John TurNTB 11:46  Ama içlerinden bazıları Ferisiler'e giderek İsa'nın yaptıklarını onlara bildirdiler.
John TurNTB 11:47  Bunun üzerine başkâhinler ve Ferisiler, Yüksek Kurul'u toplayıp dediler ki, “Ne yapacağız? Bu adam birçok doğaüstü belirti gerçekleştiriyor.
John TurNTB 11:48  Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes O'na iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar.”
John TurNTB 11:49  İçlerinden biri, o yıl başkâhin olan Kayafa, “Hiçbir şey bilmiyorsunuz” dedi.
John TurNTB 11:50  “Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi sizin için daha uygun. Bunu anlamıyor musunuz?”
John TurNTB 11:51  Bunu kendiliğinden söylemiyordu. O yılın başkâhini olarak İsa'nın, ulusun uğruna, ve yalnız ulusun uğruna değil, Tanrı'nın dağılmış çocuklarını toplayıp birleştirmek için de öleceğine ilişkin peygamberlikte bulunuyordu.
John TurNTB 11:52  Bunu kendiliğinden söylemiyordu. O yılın başkâhini olarak İsa'nın, ulusun uğruna, ve yalnız ulusun uğruna değil, Tanrı'nın dağılmış çocuklarını toplayıp birleştirmek için de öleceğine ilişkin peygamberlikte bulunuyordu.
John TurNTB 11:53  Böylece o günden itibaren İsa'yı öldürmek için düzen kurmaya başladılar.
John TurNTB 11:54  Bu yüzden İsa artık Yahudiler arasında açıkça dolaşmaz oldu. Oradan ayrılarak çöle yakın bir yere, Efrayim denilen kente gitti. Öğrencileriyle birlikte orada kaldı.
John TurNTB 11:55  Yahudiler'in Fısıh Bayramı yakındı. Taşradakilerin birçoğu bayramdan önce arınmak için Yeruşalim'e gitti.
John TurNTB 11:56  Orada İsa'yı arayıp durdular. Tapınaktayken birbirlerine, “Ne dersiniz, bayrama hiç gelmeyecek mi?” diye soruyorlardı.
John TurNTB 11:57  Başkâhinlerle Ferisiler O'nu yakalayabilmek için, yerini bilenlerin haber vermesini buyurmuşlardı.
Chapter 12
John TurNTB 12:1  İsa, Fısıh Bayramı'ndan altı gün önce, ölümden dirilttiği Lazar'ın bulunduğu Beytanya'ya geldi.
John TurNTB 12:2  Orada kendisi için bir ziyafet düzenlediler. Marta hizmet ediyordu. İsa'yla birlikte sofrada oturanlardan biri de Lazar'dı.
John TurNTB 12:3  Meryem, çok değerli saf hintsümbülü yağından yarım litre kadar getirerek İsa'nın ayaklarına sürdü ve saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusuyla doldu.
John TurNTB 12:4  Ama öğrencilerinden biri, İsa'ya sonradan ihanet eden Yahuda İskariot, “Bu yağ neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi?” dedi.
John TurNTB 12:5  Ama öğrencilerinden biri, İsa'ya sonradan ihanet eden Yahuda İskariot, “Bu yağ neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi?” dedi.
John TurNTB 12:6  Bunu, yoksullarla ilgilendiği için değil, hırsız olduğu için söylüyordu. Ortak para kutusu ondaydı ve kutuya konulandan aşırıyordu.
John TurNTB 12:7  İsa, “Kadını rahat bırak” dedi. “Bunu benim gömüleceğim gün için saklasın.
John TurNTB 12:8  Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım.”
John TurNTB 12:9  Yahudiler'den büyük bir kalabalık İsa'nın Beytanya'da bulunduğunu öğrendi ve yalnız İsa için değil, O'nun ölümden dirilttiği Lazar'ı da görmek için oraya geldi.
John TurNTB 12:10  Başkâhinler ise Lazar'ı da öldürmeyi tasarladılar.
John TurNTB 12:11  Çünkü onun yüzünden birçok Yahudi gidip İsa'ya iman ediyordu.
John TurNTB 12:12  Ertesi gün, bayramı kutlamaya gelen büyük kalabalık İsa'nın Yeruşalim'e gelmekte olduğunu duydu.
John TurNTB 12:13  Hurma dalları alarak O'nu karşılamaya çıktılar. “Hozana! Rab'bin adıyla gelene, İsrail'in Kralı'na övgüler olsun!” diye bağırıyorlardı.
John TurNTB 12:14  İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi, “Korkma, ey Siyon kızı! İşte, Kralın sıpaya binmiş geliyor.”
John TurNTB 12:15  İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi, “Korkma, ey Siyon kızı! İşte, Kralın sıpaya binmiş geliyor.”
John TurNTB 12:16  Öğrencileri ilkin bunları anlamadılar. Ama İsa yüceltildikten sonra bu sözlerin O'nun hakkında yazıldığını, halkın bunları O'nun için yaptığını hatırladılar.
John TurNTB 12:17  Lazar'ı mezardan çağırıp ölümden dirilttiği sırada İsa'yla birlikte bulunan kalabalık buna tanıklık etti.
John TurNTB 12:18  İsa'nın bu doğaüstü belirtiyi gerçekleştirdiğini duyan halk O'nu karşılamaya çıktı.
John TurNTB 12:19  Ferisiler ise birbirlerine, “Görüyorsunuz, elinizden hiçbir şey gelmiyor. Bütün dünya O'nun peşine takıldı” dediler.
John TurNTB 12:20  Bayramda tapınmak üzere Yeruşalim'e gidenler arasında bazı Grekler vardı.
John TurNTB 12:21  Bunlar, Celile'nin Beytsayda Kenti'nden olan Filipus'a gelerek, “Efendimiz, İsa'yı görmek istiyoruz” diye rica ettiler.
John TurNTB 12:22  Filipus gitti, bunu Andreas'a bildirdi. Andreas ve Filipus da gidip İsa'ya haber verdiler.
John TurNTB 12:23  İsa, “İnsanoğlu'nun yüceltileceği saat geldi” diye karşılık verdi.
John TurNTB 12:24  “Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.
John TurNTB 12:25  Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır.
John TurNTB 12:26  Bana hizmet etmek isteyen, ardımdan gelsin. Ben neredeysem bana hizmet eden de orada olacak. Baba, bana hizmet edeni onurlandıracaktır.
John TurNTB 12:27  Şimdi yüreğim sıkılıyor, ne diyeyim? ‘Baba, beni bu saatten kurtar’ mı diyeyim? Ama ben bu amaç için bu saate geldim.
John TurNTB 12:28  Baba, adını yücelt!” Bunun üzerine gökten bir ses geldi: “Adımı yücelttim ve yine yücelteceğim.”
John TurNTB 12:29  Orada duran ve bunu işiten kalabalık, “Gök gürledi” dedi. Başkaları, “Bir melek O'nunla konuştu” dedi.
John TurNTB 12:30  İsa, “Bu ses benim için değil, sizin içindi” dedi.
John TurNTB 12:31  “Bu dünya şimdi yargılanıyor. Bu dünyanın egemeni şimdi dışarı atılacak.
John TurNTB 12:32  Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman bütün insanları kendime çekeceğim.”
John TurNTB 12:33  İsa bunu, nasıl öleceğini belirtmek için söylüyordu.
John TurNTB 12:34  Kalabalık O'na şöyle karşılık verdi: “Kutsal Yasa'dan öğrendiğimize göre Mesih sonsuza dek kalacaktır. Nasıl oluyor da sen, ‘İnsanoğlu yukarı kaldırılmalıdır’ diyorsun? Kimdir bu İnsanoğlu?”
John TurNTB 12:35  İsa, “Işık kısa bir süre daha aranızdadır” dedi. “Karanlıkta kalmamak için ışığınız varken yürüyün. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez.
John TurNTB 12:36  Sizde ışık varken ışığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız.” İsa bu sözleri söyledikten sonra uzaklaşıp onlardan gizlendi.
John TurNTB 12:37  Gözleri önünde bunca doğaüstü belirti gerçekleştirdiği halde O'na iman etmediler.
John TurNTB 12:38  Bütün bunlar Peygamber Yeşaya'nın söylediği şu söz yerine gelsin diye oldu: “Rab, verdiğimiz habere kim inandı? Rab'bin gücü kime açıklandı?”
John TurNTB 12:39  İşte bu yüzden iman edemiyorlardı. Nitekim Yeşaya başka bir yerde de şöyle demişti: “Tanrı onların gözlerini kör etti Ve yüreklerini nasırlaştırdı. Öyle ki, gözleri görmesin, Yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.”
John TurNTB 12:40  İşte bu yüzden iman edemiyorlardı. Nitekim Yeşaya başka bir yerde de şöyle demişti: “Tanrı onların gözlerini kör etti Ve yüreklerini nasırlaştırdı. Öyle ki, gözleri görmesin, Yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.”
John TurNTB 12:41  Bunları söyleyen Yeşaya, İsa'nın yüceliğini görmüş ve O'nun hakkında konuşmuştu.
John TurNTB 12:42  Bununla birlikte, önderlerin bile birçoğu İsa'ya iman etti. Ama Ferisiler yüzünden, havra dışı edilmemek için iman ettiklerini açıkça söylemediler.
John TurNTB 12:43  Çünkü insandan gelen övgüyü, Tanrı'dan gelen övgüden daha çok seviyorlardı.
John TurNTB 12:44  İsa yüksek sesle, “Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur” dedi.
John TurNTB 12:46  Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.
John TurNTB 12:47  Sözlerimi işitip de onlara uymayanı ben yargılamam. Çünkü ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim.
John TurNTB 12:48  Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak biri var. O kişiyi son günde yargılayacak olan, söylediğim sözdür.
John TurNTB 12:49  Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Beni gönderen Baba'nın kendisi ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana buyurdu.
John TurNTB 12:50  O'nun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Baba'nın bana söylediği gibi söylüyorum.”
Chapter 13
John TurNTB 13:1  Fısıh Bayramı'ndan önceydi. İsa, bu dünyadan ayrılıp Baba'ya gideceği saatin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi.
John TurNTB 13:2  Akşam yemeği sırasında İblis, Simun İskariot'un oğlu Yahuda'nın yüreğine İsa'ya ihanet etme isteğini koymuştu bile.
John TurNTB 13:3  İsa, Baba'nın her şeyi kendisine teslim ettiğini, kendisinin Tanrı'dan çıkıp geldiğini ve Tanrı'ya döneceğini biliyordu.
John TurNTB 13:4  Yemekten kalktı, üstlüğünü bir yana koydu, bir havlu alıp beline doladı.
John TurNTB 13:5  Sonra bir leğene su doldurup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline doladığı havluyla kurulamaya başladı.
John TurNTB 13:6  İsa, Simun Petrus'a geldi. Simun, “Ya Rab, ayaklarımı sen mi yıkayacaksın?” dedi.
John TurNTB 13:7  İsa ona şu yanıtı verdi: “Ne yaptığımı şimdi anlayamazsın, ama sonra anlayacaksın.”
John TurNTB 13:8  Petrus, “Benim ayaklarımı asla yıkamayacaksın!” dedi. İsa, “Yıkamazsam yanımda yerin olmaz” diye yanıtladı.
John TurNTB 13:9  Simun Petrus, “Ya Rab, o halde yalnız ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!” dedi.
John TurNTB 13:10  İsa ona dedi ki, “Yıkanmış olan tamamen temizdir; ayaklarının yıkanmasından başka şeye ihtiyacı yoktur. Sizler temizsiniz, ama hepiniz değil.”
John TurNTB 13:11  İsa, kendisine kimin ihanet edeceğini biliyordu. Bu nedenle, “Hepiniz temiz değilsiniz” demişti.
John TurNTB 13:12  Onların ayaklarını yıkadıktan sonra giyinip yine sofraya oturdu. “Size ne yaptığımı anlıyor musunuz?” dedi.
John TurNTB 13:13  “Siz beni Öğretmen ve Rab diye çağırıyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz, öyleyim.
John TurNTB 13:14  Ben Rab ve Öğretmen olduğum halde ayaklarınızı yıkadım; öyleyse, sizler de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız.
John TurNTB 13:15  Size yaptığımın aynısını yapmanız için bir örnek gösterdim.
John TurNTB 13:16  Size doğrusunu söyleyeyim, köle efendisinden, elçi de kendisini gönderenden üstün değildir.
John TurNTB 13:17  Bildiğiniz bu şeyleri yaparsanız, ne mutlu size!”
John TurNTB 13:18  “Hepiniz için söylemiyorum, ben seçtiklerimi bilirim. Ama, ‘Ekmeğimi yiyen bana ihanet etti’ diyen Kutsal Yazı'nın yerine gelmesi için böyle olacak.
John TurNTB 13:19  Size şimdiden, bunlar olmadan önce söylüyorum ki, bunlar olunca, benim O olduğuma inanasınız.
John TurNTB 13:20  Size doğrusunu söyleyeyim, benim gönderdiğim herhangi bir kimseyi kabul eden beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni göndereni kabul etmiş olur.”
John TurNTB 13:21  İsa bunları söyledikten sonra ruhunda derin bir sıkıntı duydu. Açıkça konuşarak, “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek” dedi.
John TurNTB 13:22  Öğrenciler, kimden söz ettiğini merak ederek birbirlerine baktılar.
John TurNTB 13:23  Öğrencilerinden biri İsa'nın göğsüne yaslanmıştı. İsa onu severdi.
John TurNTB 13:24  Simun Petrus bu öğrenciye, kimden söz ettiğini İsa'ya sorması için işaret etti.
John TurNTB 13:25  O da İsa'nın göğsüne yaslanmış durumda, “Ya Rab, kimdir o?” diye sordu.
John TurNTB 13:26  İsa, “Lokmayı sahana batırıp kime verirsem odur” diye yanıtladı. Sonra lokmayı batırıp Simun İskariot'un oğlu Yahuda'ya verdi.
John TurNTB 13:27  Yahuda lokmayı alır almaz Şeytan onun içine girdi. İsa da ona, “Yapacağını tez yap!” dedi.
John TurNTB 13:28  Sofrada oturanların hiçbiri, İsa'nın ona bu sözleri neden söylediğini anlamadı.
John TurNTB 13:29  Para kutusu Yahuda'da olduğundan, bazıları İsa'nın ona, “Bayram için bize gerekli şeyleri al” ya da, “Yoksullara bir şey ver” demek istediğini sandılar.
John TurNTB 13:30  Yahuda lokmayı aldıktan hemen sonra dışarı çıktı. Gece olmuştu.
John TurNTB 13:31  Yahuda dışarı çıkınca İsa, “İnsanoğlu şimdi yüceltildi” dedi. “Tanrı da O'nda yüceltildi.
John TurNTB 13:32  Tanrı O'nda yüceltildiğine göre, Tanrı da O'nu kendinde yüceltecek. Hem de hemen yüceltecektir.
John TurNTB 13:33  Çocuklar! Kısa bir süre daha sizinleyim. Beni arayacaksınız, ama Yahudiler'e söylediğim gibi, şimdi size de söylüyorum, benim gideceğim yere siz gelemezsiniz.
John TurNTB 13:34  Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin.
John TurNTB 13:35  Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.”
John TurNTB 13:36  Simun Petrus O'na, “Ya Rab, nereye gidiyorsun?” diye sordu. İsa, “Gideceğim yere şimdi ardımdan gelemezsin, ama sonra geleceksin” diye yanıtladı.
John TurNTB 13:37  Petrus, “Ya Rab, neden şimdi senin ardından gelemeyeyim? Senin için canımı veririm!” dedi.
John TurNTB 13:38  İsa şöyle yanıtladı: “Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu söyleyeyim, horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin.”
Chapter 14
John TurNTB 14:1  “Yüreğiniz sıkılmasın. Tanrı'ya iman edin, bana da iman edin.
John TurNTB 14:2  Babam'ın evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum.
John TurNTB 14:3  Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.
John TurNTB 14:5  Tomas, “Ya Rab, senin nereye gideceğini bilmiyoruz, yolu nasıl bilebiliriz?” dedi.
John TurNTB 14:6  İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben'im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez.
John TurNTB 14:7  Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız. Artık O'nu tanıyorsunuz, O'nu gördünüz.”
John TurNTB 14:8  Filipus, “Ya Rab, bize Baba'yı göster, bu bize yeter” dedi.
John TurNTB 14:9  İsa, “Filipus” dedi, “Bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür. Sen nasıl, ‘Bize Baba'yı göster’ diyorsun?
John TurNTB 14:10  Benim Baba'da, Baba'nın da bende olduğuna inanmıyor musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum, ama bende yaşayan Baba kendi işlerini yapıyor.
John TurNTB 14:11  Bana iman edin; ben Baba'dayım, Baba da bendedir. Hiç değilse bu işlerden dolayı iman edin.
John TurNTB 14:12  Size doğrusunu söyleyeyim, benim yaptığım işleri, bana iman eden de yapacak; hatta daha büyüklerini yapacaktır. Çünkü ben Baba'ya gidiyorum.
John TurNTB 14:13  Baba Oğul'da yüceltilsin diye, benim adımla dilediğiniz her şeyi yapacağım.
John TurNTB 14:14  Benim adımla benden ne dilerseniz yapacağım.”
John TurNTB 14:15  “Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz.
John TurNTB 14:16  Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.
John TurNTB 14:17  Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.
John TurNTB 14:18  Sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.
John TurNTB 14:19  Az sonra dünya artık beni görmeyecek, ama siz beni göreceksiniz. Ben yaşadığım için siz de yaşayacaksınız.
John TurNTB 14:20  O gün anlayacaksınız ki, ben Babam'dayım, siz bendesiniz, ben de sizdeyim.
John TurNTB 14:21  Kim buyruklarımı bilir ve yerine getirirse, işte beni seven odur. Beni seveni Babam da sevecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.”
John TurNTB 14:22  Yahuda –İskariot değil– O'na, “Ya Rab, nasıl olur da kendini dünyaya göstermeyip bize göstereceksin?” diye sordu.
John TurNTB 14:23  İsa ona şu karşılığı verdi: “Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız.
John TurNTB 14:24  Beni sevmeyen, sözlerime uymaz. İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Baba'nındır.
John TurNTB 14:25  “Ben daha aranızdayken size bunları söyledim.
John TurNTB 14:26  Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.
John TurNTB 14:27  Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.
John TurNTB 14:28  Size, ‘Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim’ dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür.
John TurNTB 14:29  Bunları size şimdiden, her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca inanasınız.
John TurNTB 14:30  Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor. Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur.
John TurNTB 14:31  Ama dünyanın, Baba'yı sevdiğimi ve Baba'nın bana buyurduğu her şeyi yerine getirdiğimi anlamasını istiyorum. Haydi kalkın, buradan gidelim.”
Chapter 15
John TurNTB 15:2  Bende meyve vermeyen her çubuğu kesip atar, meyve veren her çubuğu ise daha çok meyve versin diye budayıp temizler.
John TurNTB 15:3  Size söylediğim sözle siz şimdiden temizsiniz.
John TurNTB 15:4  Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.
John TurNTB 15:5  Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.
John TurNTB 15:6  Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar.
John TurNTB 15:7  Eğer bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir.
John TurNTB 15:8  Babam çok meyve vermenizle yüceltilir. Böylelikle öğrencilerim olursunuz.
John TurNTB 15:9  “Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın.
John TurNTB 15:10  Eğer buyruklarımı yerine getirirseniz sevgimde kalırsınız, tıpkı benim de Babam'ın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi...
John TurNTB 15:11  Bunları size, sevincim sizde olsun ve sevinciniz tamamlansın diye söyledim.
John TurNTB 15:12  Benim buyruğum şudur: Sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin.
John TurNTB 15:13  Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.
John TurNTB 15:14  Size buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz.
John TurNTB 15:15  Artık size kul demiyorum. Çünkü kul efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dost dedim. Çünkü Babam'dan bütün işittiklerimi size bildirdim.
John TurNTB 15:16  Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim. Gidip meyve veresiniz, meyveniz de kalıcı olsun diye sizi ben atadım. Öyle ki, benim adımla Baba'dan ne dilerseniz size versin.
John TurNTB 15:17  Size şu buyruğu veriyorum: Birbirinizi sevin!”
John TurNTB 15:18  “Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin.
John TurNTB 15:19  Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor.
John TurNTB 15:20  Size söylediğim sözü hatırlayın: ‘Köle efendisinden üstün değildir.’ Bana zulmettilerse, size de zulmedecekler. Benim sözüme uydularsa, sizinkine de uyacaklar.
John TurNTB 15:21  Bütün bunları size benim adımdan ötürü yapacaklar. Çünkü beni göndereni tanımıyorlar.
John TurNTB 15:22  Eğer gelmemiş ve onlara söylememiş olsaydım, günahları olmazdı; ama şimdi günahları için özürleri yoktur.
John TurNTB 15:24  Başka hiç kimsenin yapmadığı işleri onların arasında yapmamış olsaydım, günahları olmazdı. Şimdiyse yaptıklarımı gördükleri halde hem benden hem de Babam'dan nefret ettiler.
John TurNTB 15:25  Bu, yasalarında yazılı, ‘Yok yere benden nefret ettiler’ sözü yerine gelsin diye oldu.
John TurNTB 15:26  “Baba'dan size göndereceğim Yardımcı, yani Baba'dan çıkan Gerçeğin Ruhu geldiği zaman, bana tanıklık edecek.
John TurNTB 15:27  Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz.
Chapter 16
John TurNTB 16:1  “Bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim.
John TurNTB 16:2  Sizi havra dışı edecekler. Evet, öyle bir saat geliyor ki, sizi öldüren herkes Tanrı'ya hizmet ettiğini sanacak.
John TurNTB 16:3  Bunları, Baba'yı ve beni tanımadıkları için yapacaklar.
John TurNTB 16:4  Bunları size şimdiden bildiriyorum. Öyle ki, saati gelince bunları size söylediğimi hatırlayasınız. Başlangıçta bunları size söylemedim. Çünkü sizinle birlikteydim.”
John TurNTB 16:5  “Şimdiyse beni gönderenin yanına gidiyorum. Ne var ki, içinizden hiçbiri bana, ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sormuyor.
John TurNTB 16:6  Ama bunları söylediğim için yüreğiniz kederle doldu.
John TurNTB 16:7  Size gerçeği söylüyorum, benim gidişim sizin yararınızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gönderirim.
John TurNTB 16:8  O gelince günah, doğruluk ve gelecek yargı konusunda dünyayı suçlu olduğuna ikna edecektir:
John TurNTB 16:10  doğruluk konusunda, çünkü Baba'ya gidiyorum, artık beni görmeyeceksiniz;
John TurNTB 16:11  yargı konusunda, çünkü bu dünyanın egemeni yargılanmış bulunuyor.
John TurNTB 16:12  “Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız.
John TurNTB 16:13  Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.
John TurNTB 16:14  O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek.
John TurNTB 16:15  Baba'nın nesi varsa benimdir. ‘Benim olandan alıp size bildirecek’ dememin nedeni budur.
John TurNTB 16:16  “Kısa süre sonra beni artık görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz.”
John TurNTB 16:17  Öğrencilerinden bazıları birbirlerine, “Ne demek istiyor?” diye sordular. “ ‘Kısa süre sonra beni görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz’ diyor. Ayrıca, ‘Çünkü Baba'ya gidiyorum’ diyor.”
John TurNTB 16:18  Onun için, “Bu ‘kısa süre’ dediği nedir? Söylediklerini anlamıyoruz” deyip durdular.
John TurNTB 16:19  İsa kendisine soru sormak istediklerini anladı. Onlara dedi ki, “ ‘Kısa süre sonra beni görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz’ dememi mi tartışıyorsunuz?
John TurNTB 16:20  Size doğrusunu söyleyeyim, siz ağlayıp yas tutacaksınız, dünya ise sevinecektir. Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.
John TurNTB 16:21  Kadın doğum yapacağı zaman ağrı çeker. Çünkü saati gelmiştir. Ama doğurunca, dünyaya bir çocuk getirmenin sevinciyle çektiği acıyı unutur.
John TurNTB 16:22  Bunun gibi, siz de şimdi kederleniyorsunuz, ama sizi yine göreceğim. O zaman yürekten sevineceksiniz. Sevincinizi kimse sizden alamaz.
John TurNTB 16:23  O gün bana hiçbir şey sormayacaksınız. Size doğrusunu söyleyeyim, benim adımla Baba'dan ne dilerseniz, size verecektir.
John TurNTB 16:24  Şimdiye dek benim adımla bir şey dilemediniz. Dileyin, alacaksınız. Öyle ki, sevinciniz tam olsun.
John TurNTB 16:25  “Size bunları örneklerle anlattım. Öyle bir saat geliyor ki, artık örneklerle konuşmayacağım; Baba'yı size açıkça tanıtacağım.
John TurNTB 16:26  O gün dileyeceğinizi benim adımla dileyeceksiniz. Sizin için Baba'dan istekte bulunacağımı söylemiyorum.
John TurNTB 16:27  Çünkü beni sevdiğiniz ve Baba'dan çıkıp geldiğime iman ettiğiniz için Baba'nın kendisi sizi seviyor.
John TurNTB 16:28  Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum.”
John TurNTB 16:29  Öğrencileri, “İşte, şimdi açıkça konuşuyorsun, hiç örnek kullanmıyorsun” dediler.
John TurNTB 16:30  “Şimdi senin her şeyi bildiğini anlıyoruz. Kimsenin sana soru sormasına gerek yok. Tanrı'dan geldiğine bunun için iman ediyoruz.”
John TurNTB 16:31  İsa onlara, “Şimdi iman ediyor musunuz?” diye karşılık verdi.
John TurNTB 16:32  “İşte, hepinizin evlerinize gitmek üzere dağılacağınız ve beni yalnız bırakacağınız saat geliyor, geldi bile. Ama ben yalnız değilim, Baba benimle birliktedir.
John TurNTB 16:33  Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!”
Chapter 17
John TurNTB 17:1  İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: “Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin.
John TurNTB 17:2  Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin.
John TurNTB 17:3  Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır.
John TurNTB 17:4  Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim.
John TurNTB 17:5  Baba, dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni yanında yücelt.
John TurNTB 17:6  “Dünyadan bana verdiğin insanlara senin adını açıkladım. Onlar senindiler, bana verdin ve senin sözüne uydular.
John TurNTB 17:7  Bana verdiğin her şeyin senden olduğunu şimdi biliyorlar.
John TurNTB 17:8  Çünkü bana ilettiğin sözleri onlara ilettim, onlar da kabul ettiler. Senden çıkıp geldiğimi gerçekten anladılar, beni senin gönderdiğine iman ettiler.
John TurNTB 17:9  Onlar için istekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiğin kimseler için istekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir.
John TurNTB 17:10  Benim olan her şey senindir, seninkiler de benimdir. Ben onlarda yüceltildim.
John TurNTB 17:11  Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin kendi adınla koru ki, bizim gibi bir olsunlar.
John TurNTB 17:12  Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. Kutsal Yazı yerine gelsin diye, mahva giden adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı.
John TurNTB 17:13  “İşte şimdi sana geliyorum. Sevincimin onlarda tamamlanması için bunları ben dünyadayken söylüyorum.
John TurNTB 17:14  Ben onlara senin sözünü ilettim, dünya ise onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller.
John TurNTB 17:15  Onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum.
John TurNTB 17:16  Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller.
John TurNTB 17:17  Onları gerçekle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir.
John TurNTB 17:18  Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim.
John TurNTB 17:19  Onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar diye kendimi onların uğruna adıyorum.
John TurNTB 17:20  “Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin.
John TurNTB 17:21  “Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin.
John TurNTB 17:22  Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar.
John TurNTB 17:23  Ben onlarda, sen bende olmak üzere tam bir birlik içinde bulunsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın.
John TurNTB 17:24  Baba, bana verdiklerinin de bulunduğum yerde benimle birlikte olmalarını ve benim yüceliğimi, bana verdiğin yüceliği görmelerini istiyorum. Çünkü dünyanın kuruluşundan önce sen beni sevdin.
John TurNTB 17:25  Adil Baba, dünya seni tanımıyor, ama ben seni tanıyorum. Bunlar da beni senin gönderdiğini biliyorlar.
John TurNTB 17:26  Bana beslediğin sevgi onlarda olsun, ben de onlarda olayım diye senin adını onlara bildirdim ve bildirmeye devam edeceğim.”
Chapter 18
John TurNTB 18:1  İsa bu sözleri söyledikten sonra öğrencileriyle birlikte dışarı çıkıp Kidron Vadisi'nin ötesine geçti. Orada bir bahçe vardı. İsa'yla öğrencileri bu bahçeye girdiler.
John TurNTB 18:2  O'na ihanet eden Yahuda da burayı biliyordu. Çünkü İsa, öğrencileriyle orada sık sık buluşurdu.
John TurNTB 18:3  Böylece Yahuda yanına bir bölük askerle başkâhinlerin ve Ferisiler'in gönderdiği görevlileri alarak oraya geldi. Onların ellerinde fenerler, meşaleler ve silahlar vardı.
John TurNTB 18:4  İsa, başına geleceklerin hepsini biliyordu. Öne çıkıp onlara, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu.
John TurNTB 18:5  “Nasıralı İsa'yı” diye karşılık verdiler. İsa onlara, “Benim” dedi. O'na ihanet eden Yahuda da onlarla birlikte duruyordu.
John TurNTB 18:6  İsa, “Benim” deyince gerileyip yere düştüler.
John TurNTB 18:7  Bunun üzerine İsa onlara yine, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu. “Nasıralı İsa'yı” dediler.
John TurNTB 18:8  İsa, “Size söyledim, benim” dedi. “Eğer beni arıyorsanız, bunları bırakın gitsinler.”
John TurNTB 18:9  Kendisinin daha önce söylediği, “Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim” şeklindeki sözü yerine gelsin diye böyle konuştu.
John TurNTB 18:10  Simun Petrus yanında taşıdığı kılıcı çekti, başkâhinin Malkus adındaki kölesine vurup sağ kulağını kopardı.
John TurNTB 18:11  İsa Petrus'a, “Kılıcını kınına koy! Baba'nın bana verdiği kâseden içmeyeyim mi?” dedi.
John TurNTB 18:12  Bunun üzerine komutanla buyruğundaki asker bölüğü ve Yahudi görevliler İsa'yı tutup bağladılar.
John TurNTB 18:13  O'nu önce, o yıl başkâhin olan Kayafa'nın kayınbabası Hanan'a götürdüler.
John TurNTB 18:14  Halkın uğruna bir tek adamın ölmesinin daha uygun olacağını Yahudi yetkililere telkin eden Kayafa idi.
John TurNTB 18:15  Simun Petrus'la başka bir öğrenci İsa'nın ardından gidiyorlardı. O öğrenci başkâhinin tanıdığı olduğu için İsa'yla birlikte başkâhinin avlusuna girdi.
John TurNTB 18:16  Petrus ise dışarıda, kapının yanında duruyordu. Başkâhinin tanıdığı öğrenci dışarı çıkıp kapıcı kızla konuştu ve Petrus'u içeri getirdi.
John TurNTB 18:17  Kapıcı kız Petrus'a, “Sen de bu adamın öğrencilerinden değil misin?” diye sordu. Petrus, “Hayır, değilim” dedi.
John TurNTB 18:18  Hava soğuk olduğu için köleler ve nöbetçiler yaktıkları kömür ateşinin çevresinde durmuş ısınıyorlardı. Petrus da onlarla birlikte ayakta ısınıyordu.
John TurNTB 18:19  Başkâhin İsa'ya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu.
John TurNTB 18:20  İsa onu şöyle yanıtladı: “Ben söylediklerimi dünyaya açıkça söyledim. Her zaman bütün Yahudiler'in toplandıkları havralarda ve tapınakta öğrettim. Gizli hiçbir şey söylemedim.
John TurNTB 18:21  Beni neden sorguya çekiyorsun? Konuştuklarımı işitenlerden sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar.”
John TurNTB 18:22  İsa bunları söyleyince, yanında duran görevlilerden biri, “Başkâhine nasıl böyle karşılık verirsin?” diyerek O'na bir tokat attı.
John TurNTB 18:23  İsa ona, “Eğer yanlış bir şey söyledimse, yanlışımı göster!” diye yanıtladı. “Ama söylediklerim doğruysa, niçin bana vuruyorsun?”
John TurNTB 18:24  Bunun üzerine Hanan, O'nu bağlı olarak Başkâhin Kayafa'ya gönderdi.
John TurNTB 18:25  Simun Petrus hâlâ ateşin yanında durmuş ısınıyordu. O'na, “Sen de O'nun öğrencilerinden değil misin?” dediler. “Hayır, değilim” diyerek inkâr etti.
John TurNTB 18:26  Başkâhinin kölelerinden biri, Petrus'un, kulağını kestiği adamın akrabasıydı. Bu köle Petrus'a, “Bahçede, seni O'nunla birlikte görmedim mi?” diye sordu.
John TurNTB 18:27  Petrus yine inkâr etti ve tam o anda horoz öttü.
John TurNTB 18:28  Sabah erkenden Yahudi yetkililer İsa'yı Kayafa'nın yanından alarak vali konağına götürdüler. Dinsel kuralları bozmamak ve Fısıh yemeğini yiyebilmek için kendileri vali konağına girmediler.
John TurNTB 18:29  Bunun üzerine Pilatus dışarı çıkıp yanlarına geldi. “Bu adamı neyle suçluyorsunuz?” diye sordu.
John TurNTB 18:30  Ona şu karşılığı verdiler: “Bu adam kötülük eden biri olmasaydı, O'nu sana getirmezdik.”
John TurNTB 18:31  Pilatus, “O'nu siz alın, kendi yasanıza göre yargılayın” dedi. Yahudi yetkililer, “Bizim hiç kimseyi ölüm cezasına çarptırmaya yetkimiz yok” dediler.
John TurNTB 18:32  Bu, İsa'nın nasıl öleceğini belirtmek için söylediği sözler yerine gelsin diye oldu.
John TurNTB 18:33  Pilatus yine vali konağına girdi. İsa'yı çağırıp O'na, “Sen Yahudiler'in Kralı mısın?” diye sordu.
John TurNTB 18:34  İsa şöyle karşılık verdi: “Bunu kendiliğinden mi söylüyorsun, yoksa başkaları mı sana söyledi?”
John TurNTB 18:35  Pilatus, “Ben Yahudi miyim?” dedi. “Seni bana kendi ulusun ve başkâhinlerin teslim ettiler. Ne yaptın?”
John TurNTB 18:36  İsa, “Benim krallığım bu dünyadan değildir” diye karşılık verdi. “Krallığım bu dünyadan olsaydı, yandaşlarım, Yahudi yetkililere teslim edilmemem için savaşırlardı. Oysa benim krallığım buradan değildir.”
John TurNTB 18:37  Pilatus, “Demek sen bir kralsın, öyle mi?” dedi. İsa, “Kral olduğumu sen söylüyorsun” karşılığını verdi. “Ben gerçeğe tanıklık etmek için doğdum, bunun için dünyaya geldim. Gerçekten yana olan herkes benim sesimi işitir.”
John TurNTB 18:38  Pilatus O'na, “Gerçek nedir?” diye sordu. Bunu söyledikten sonra Pilatus yine dışarıya, Yahudiler'in yanına çıktı. Onlara, “Ben O'nda hiçbir suç görmüyorum” dedi.
John TurNTB 18:39  “Ama sizin bir geleneğiniz var, her Fısıh Bayramı'nda sizin için birini salıveriyorum. Yahudiler'in Kralı'nı sizin için salıvermemi ister misiniz?”
John TurNTB 18:40  Onlar yine, “Bu adamı değil, Barabba'yı isteriz!” diye bağrıştılar. Oysa Barabba bir hayduttu.
Chapter 19
John TurNTB 19:2  Askerler de dikenlerden bir taç örüp O'nun başına geçirdiler. Sonra O'na mor bir kaftan giydirdiler.
John TurNTB 19:3  Önüne geliyor, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diyor, yüzüne tokat atıyorlardı.
John TurNTB 19:4  Pilatus yine dışarı çıktı. Yahudiler'e, “İşte, O'nu dışarıya, size getiriyorum. O'nda hiçbir suç bulmadığımı bilesiniz” dedi.
John TurNTB 19:5  Böylece İsa, başındaki dikenli taç ve üzerindeki mor kaftanla dışarı çıktı. Pilatus onlara, “İşte o adam!” dedi.
John TurNTB 19:6  Başkâhinler ve görevliler İsa'yı görünce, “Çarmıha ger, çarmıha ger!” diye bağrıştılar. Pilatus, “O'nu siz alıp çarmıha gerin!” dedi. “Ben O'nda bir suç bulamıyorum!”
John TurNTB 19:7  Yahudiler şu karşılığı verdiler: “Bizim bir yasamız var, bu yasaya göre O'nun ölmesi gerekir. Çünkü kendisinin Tanrı Oğlu olduğunu ileri sürüyor.”
John TurNTB 19:9  Yine vali konağına girip İsa'ya, “Sen nereden geliyorsun?” diye sordu. İsa ona yanıt vermedi.
John TurNTB 19:10  Pilatus, “Benimle konuşmayacak mısın?” dedi. “Seni salıvermeye de, çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor musun?”
John TurNTB 19:11  İsa, “Sana gökten verilmeseydi, benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı” diye karşılık verdi. “Bu nedenle beni sana teslim edenin günahı daha büyüktür.”
John TurNTB 19:12  Bunun üzerine Pilatus İsa'yı salıvermek istedi. Ama Yahudiler, “Bu adamı salıverirsen, Sezar'ın dostu değilsin!” diye bağrıştılar. “Kral olduğunu ileri süren herkes Sezar'a karşı gelmiş olur.”
John TurNTB 19:13  Pilatus bu sözleri işitince İsa'yı dışarı çıkardı. Taş Döşeme –İbranice'de Gabbata– denilen yerde yargı kürsüsüne oturdu.
John TurNTB 19:14  Fısıh Bayramı'na Hazırlık Günü'ydü. Saat on iki sularıydı. Pilatus Yahudiler'e, “İşte, sizin Kralınız!” dedi.
John TurNTB 19:15  Onlar, “Yok et O'nu! Yok et, çarmıha ger!” diye bağrıştılar. Pilatus, “Kralınızı mı çarmıha gereyim?” diye sordu. Başkâhinler, “Sezar'dan başka kralımız yok!” karşılığını verdiler.
John TurNTB 19:16  Bunun üzerine Pilatus İsa'yı, çarmıha gerilmek üzere onlara teslim etti.
John TurNTB 19:17  Askerler İsa'yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını kendisi taşıyıp Kafatası –İbranice'de Golgota– denilen yere çıktı.
John TurNTB 19:18  Orada O'nu ve iki kişiyi daha çarmıha gerdiler. Biri bir yanda, öbürü öteki yanda, İsa ise ortadaydı.
John TurNTB 19:19  Pilatus bir de yafta yazıp çarmıhın üzerine astırdı. Yaftada şöyle yazılıydı: NASIRALI İSA - YAHUDİLER'İN KRALI
John TurNTB 19:20  İsa'nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Böylece İbranice, Latince ve Grekçe yazılan bu yaftayı Yahudiler'in birçoğu okudu.
John TurNTB 19:21  Bu yüzden Yahudi başkâhinler Pilatus'a, “ ‘Yahudiler'in Kralı’ diye yazma” dediler. “Kendisi, ‘Ben Yahudiler'in Kralı'yım dedi’ diye yaz.”
John TurNTB 19:22  Pilatus, “Ne yazdımsa yazdım” karşılığını verdi.
John TurNTB 19:23  Askerler İsa'yı çarmıha gerdikten sonra giysilerini alıp her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar. Mintan boydan boya tek parça dikişsiz bir dokumaydı.
John TurNTB 19:24  Birbirlerine, “Bunu yırtmayalım” dediler, “Kime düşecek diye kura çekelim.” Bu olay, şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem üzerine kura çektiler.” Bunları askerler yaptı.
John TurNTB 19:25  İsa'nın çarmıhının yanında ise annesi, teyzesi, Klopas'ın karısı Meryem ve Mecdelli Meryem duruyordu.
John TurNTB 19:26  İsa, annesiyle sevdiği öğrencinin yakınında durduğunu görünce annesine, “Anne, işte oğlun!” dedi.
John TurNTB 19:27  Sonra öğrenciye, “İşte, annen!” dedi. O andan itibaren bu öğrenci İsa'nın annesini kendi evine aldı.
John TurNTB 19:28  Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, “Susadım!” dedi.
John TurNTB 19:29  Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar.
John TurNTB 19:30  İsa şarabı tadınca, “Tamamlandı!” dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.
John TurNTB 19:31  Yahudi yetkililer Pilatus'tan çarmıha gerilenlerin bacaklarının kırılmasını ve cesetlerin kaldırılmasını istediler. Hazırlık Günü olduğundan, cesetlerin Şabat Günü çarmıhta kalmasını istemiyorlardı. Çünkü o Şabat Günü büyük bayramdı.
John TurNTB 19:32  Bunun üzerine askerler gidip birinci adamın, sonra da İsa'yla birlikte çarmıha gerilen öteki adamın bacaklarını kırdılar.
John TurNTB 19:33  İsa'ya gelince O'nun ölmüş olduğunu gördüler. Bu yüzden bacaklarını kırmadılar.
John TurNTB 19:34  Ama askerlerden biri O'nun böğrünü mızrakla deldi. Böğründen hemen kan ve su aktı.
John TurNTB 19:35  Bunu gören adam tanıklık etmiştir ve tanıklığı doğrudur. Doğruyu söylediğini bilir. Siz de iman edesiniz diye tanıklık etmiştir.
John TurNTB 19:36  Bunlar, “O'nun bir tek kemiği kırılmayacak” diyen Kutsal Yazı'nın yerine gelmesi için oldu.
John TurNTB 19:37  Yine başka bir Yazı'da, “Bedenini deştiklerine bakacaklar” deniyor.
John TurNTB 19:38  Bundan sonra Aramatyalı Yusuf, İsa'nın cesedini kaldırmak için Pilatus'a başvurdu. Yusuf, İsa'nın öğrencisiydi, ama Yahudi yetkililerden korktuğundan bunu gizli tutuyordu. Pilatus izin verince, Yusuf gelip İsa'nın cesedini kaldırdı.
John TurNTB 19:39  Daha önce geceleyin İsa'nın yanına gelen Nikodim de otuz litre kadar karışık mür ve sarısabır özü alarak geldi.
John TurNTB 19:40  İkisi, İsa'nın cesedini alıp Yahudiler'in gömme geleneğine uygun olarak onu baharatla keten bezlere sardılar.
John TurNTB 19:41  İsa'nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçe, bu bahçenin içinde de henüz hiç kimsenin konulmadığı yeni bir mezar vardı.
John TurNTB 19:42  O gün Yahudiler'in Hazırlık Günü'ydü. Mezar da yakın olduğundan İsa'yı oraya koydular.
Chapter 20
John TurNTB 20:1  Haftanın ilk günü erkenden, ortalık daha karanlıkken Mecdelli Meryem mezara gitti. Taşın mezarın girişinden kaldırılmış olduğunu gördü.
John TurNTB 20:2  Koşarak Simun Petrus'a ve İsa'nın sevdiği öbür öğrenciye geldi. “Rab'bi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz” dedi.
John TurNTB 20:3  Bunun üzerine Petrus'la öteki öğrenci dışarı çıkıp mezara yöneldiler.
John TurNTB 20:4  İkisi birlikte koşuyordu. Ama öteki öğrenci Petrus'tan daha hızlı koşarak mezara önce vardı.
John TurNTB 20:5  Eğilip içeri baktı, keten bezleri orada serili gördü, ama içeri girmedi.
John TurNTB 20:6  Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serili duran bezleri ve İsa'nın başına sarılmış olan peşkiri gördü. Peşkir keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu.
John TurNTB 20:7  Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serili duran bezleri ve İsa'nın başına sarılmış olan peşkiri gördü. Peşkir keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu.
John TurNTB 20:8  O zaman mezara ilk varan öteki öğrenci de içeri girdi. Olanları gördü ve iman etti.
John TurNTB 20:9  İsa'nın ölümden dirilmesi gerektiğini belirten Kutsal Yazı'yı henüz anlamamışlardı.
John TurNTB 20:10  Bundan sonra öğrenciler yine evlerine döndüler.
John TurNTB 20:11  Meryem ise mezarın dışında durmuş ağlıyordu. Ağlarken eğilip mezarın içine baktı.
John TurNTB 20:12  Beyazlara bürünmüş iki melek gördü; biri İsa'nın cesedinin yattığı yerin başucunda, öteki ayakucunda oturuyordu.
John TurNTB 20:13  Meryem'e, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordular. Meryem, “Rabbim'i almışlar” dedi. “O'nu nereye koyduklarını bilmiyorum.”
John TurNTB 20:14  Bunları söyledikten sonra arkasına döndü, İsa'nın orada, ayakta durduğunu gördü. Ama O'nun İsa olduğunu anlamadı.
John TurNTB 20:15  İsa, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” dedi. “Kimi arıyorsun?” Meryem O'nu bahçıvan sanarak, “Efendim” dedi, “Eğer O'nu sen götürdünse, nereye koyduğunu söyle de gidip O'nu alayım.”
John TurNTB 20:16  İsa ona, “Meryem!” dedi. O da döndü, İsa'ya İbranice, “Rabbuni!” dedi. Rabbuni, öğretmenim demektir.
John TurNTB 20:17  İsa, “Bana dokunma!” dedi. “Çünkü daha Baba'nın yanına çıkmadım. Kardeşlerime git ve onlara söyle, benim Babam'ın ve sizin Babanız'ın, benim Tanrım'ın ve sizin Tanrınız'ın yanına çıkıyorum.”
John TurNTB 20:18  Mecdelli Meryem öğrencilerin yanına gitti. Onlara, “Rab'bi gördüm!” dedi. Sonra Rab'bin kendisine söylediklerini onlara anlattı.
John TurNTB 20:19  Haftanın o ilk günü akşam olunca, öğrencilerin Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle bulundukları yerin kapıları kapalıyken İsa geldi, ortalarında durup, “Size esenlik olsun!” dedi.
John TurNTB 20:20  Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab'bi görünce sevindiler.
John TurNTB 20:21  İsa yine onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum.”
John TurNTB 20:22  Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, “Kutsal Ruh'u alın!” dedi.
John TurNTB 20:23  “Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır.”
John TurNTB 20:24  Onikiler'den biri, “İkiz” diye anılan Tomas, İsa geldiğinde onlarla birlikte değildi.
John TurNTB 20:25  Öbür öğrenciler ona, “Biz Rab'bi gördük!” dediler. Tomas ise, “O'nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam” dedi.
John TurNTB 20:26  Sekiz gün sonra İsa'nın öğrencileri yine evdeydiler. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa gelip ortalarında durdu, “Size esenlik olsun!” dedi.
John TurNTB 20:27  Sonra Tomas'a, “Parmağını uzat” dedi, “Ellerime bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma, imanlı ol!”
John TurNTB 20:28  Tomas O'nu, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıtladı.
John TurNTB 20:29  İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!”
John TurNTB 20:30  İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi.
John TurNTB 20:31  Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.
Chapter 21
John TurNTB 21:1  Bundan sonra İsa Taberiye Gölü'nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile'nin Kana Köyü'nden Natanel, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı.
John TurNTB 21:2  Bundan sonra İsa Taberiye Gölü'nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile'nin Kana Köyü'nden Natanel, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı.
John TurNTB 21:3  Simun Petrus ötekilere, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Onlar, “Biz de seninle geliyoruz” dediler. Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar.
John TurNTB 21:4  Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, O'nun İsa olduğunu anlamadılar.
John TurNTB 21:5  İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?” diye sordu. “Yok” dediler.
John TurNTB 21:6  İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutarsınız” dedi. Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı.
John TurNTB 21:7  İsa'nın sevdiği öğrenci, Petrus'a, “Bu Rab'dir!” dedi. Simun Petrus O'nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı.
John TurNTB 21:8  Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşın kadar uzaktaydılar.
John TurNTB 21:9  Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler.
John TurNTB 21:10  İsa onlara, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin” dedi.
John TurNTB 21:11  Simun Petrus tekneye atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı.
John TurNTB 21:12  İsa onlara, “Gelin, yemek yiyin” dedi. Öğrencilerden hiçbiri O'na, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O'nun Rab olduğunu biliyorlardı.
John TurNTB 21:13  İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi.
John TurNTB 21:14  İşte bu, İsa'nın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.
John TurNTB 21:15  Yemekten sonra İsa, Simun Petrus'a, “Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?” diye sordu. Petrus, “Evet, ya Rab” dedi, “Seni sevdiğimi bilirsin.” İsa ona, “Kuzularımı otlat” dedi.
John TurNTB 21:16  İkinci kez yine ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. O da, “Evet, ya Rab, seni sevdiğimi bilirsin” dedi. İsa ona, “Koyunlarımı güt” dedi.
John TurNTB 21:17  Üçüncü kez ona, “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” diye sordu. Petrus kendisine üçüncü kez, “Beni seviyor musun?” diye sormasına üzüldü. “Ya Rab, sen her şeyi bilirsin, seni sevdiğimi de bilirsin” dedi. İsa ona, “Koyunlarımı otlat” dedi.
John TurNTB 21:18  “Sana doğrusunu söyleyeyim, gençliğinde kendi kuşağını kendin bağlar, istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek.”
John TurNTB 21:19  Bunu, Tanrı'yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi. Sonra ona, “Ardımdan gel” dedi.
John TurNTB 21:20  Petrus arkasına döndü, İsa'nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve, “Ya Rab, sana kim ihanet edecek?” diye soran öğrencidir.
John TurNTB 21:21  Petrus onu görünce İsa'ya, “Ya Rab, ya bu ne olacak?” diye sordu.
John TurNTB 21:22  İsa, “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?” dedi. “Sen ardımdan gel!”
John TurNTB 21:23  Bu yüzden kardeşler arasında o öğrencinin ölmeyeceğine dair bir söylenti çıktı. Ama İsa Petrus'a, “O ölmeyecek” dememişti. Sadece, “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?” demişti.
John TurNTB 21:24  Bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. Onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz.
John TurNTB 21:25  İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.